Önder GÜRCAN

Önder GÜRCAN

[email protected]

GÜNÜMÜZ DÜNYASININ PARAMETRELERİ

09 Mart 2023 - 09:15

GÜNÜMÜZ DÜNYASININ PARAMETRELERİ

 

Dünya ülkelerinde yaşanmakta günlük mikro ve makro olaylar uluslararası kamuoyunun sürekli gündeminde...

Toplumların gözü, kulağı ve dili işlevini yürüten  The Times, The Washington Post, International Harold Tribune,  Daily Express, Le Figaro, Welt, The Guardian, Le Monde, Lestampa, Bild, Die Zeit, Time, Newsweek, The Economist,  Associated Press, CNN, BBC, France 24, Reuters ve  Agence France Presse gibi gazete, dergi ve TV basın kuruluşlarının sıcak gündeminde yer alan büyük fotoğraf üzerine her gün haber, makale, deneme, röportaj ve yorumlar yayımlanmaktadır.

Burada sosyal medyayı ayrı bir yerde konumlandırmak gerekiyor.

Uluslararası basın makinası bütün bileşenleriyle birlikte iyi çalışıyor.

*

Son yıllarda basının sıcak gündeminde düşmeyen “Orta Doğu Krizi,” “Koronavirüs Salgını,” “Ukrayna-Rusya Savaşı,” “Küresel Toplumsal, Ekonomik ve Finansal Kriz,” “Türkiye-Suriye Depremi,” “Uluslararası Trajik Göçler,” “Yedi Dünya Kıtası’ndaki Kültür Çeşitliliği Çatışması ve Karmaşa” dünyanın 208 ülkesinde çok sayıda  sosyolojik, kültürel ve psikolojik sorunlara yol açmakta ve bu sorunlar giderek geometrik bir şekilde çoğalmaktadır.

Bu durum; Birleşmiş Milletler Teşkilatı (BM-UN), NATO, Şanghay İşbirliği Örgütü, Avrupa Ekonomik Konseyi (UNECE), Avrupa Birliği (EU), Ekonomik Kalkınma ve İşbirliği  Teşkilatı (OECD), Yüksek Derecede Gelişmiş ülkeler Grubu (G-7),  Gelişmiş Ülkeler Grubu (G-20), BM Eğitim, Bilim ve Kültür Örgütü  (UNESCO), Türk Birliği’ne Dahil Devletler, İslam İşbirliği Teşkilatı  (İİT), BM İnsan Yerleşimleri Programı (UN-HABITAT), Uluslararası Para Fonu (IMF), Dünya Bankası (WB), BM Çevre  Programı (UNEP) ve Ekonomik İşbirliği   Teşkilatı  (EİT) ile küresel aktörlerin yakın takibine ve gündemlerine yerleşmiştir.

Ayrıca, dünya nüfusunun sekiz milyara ulaşması yanında iklim değişikliği ve küresel ısınmanın insanlığa getirdiği gıda ve su sıkıntısı gibi somut sorunlar dikkati çekmektedir.

*

Öte yandan, dünya insanlığı;  yüksek teknoloji, uzay keşifleri, uzay araçları, internet, yapay zeka, robotik nesneler ve cep telefonları bağlamında hızla gelişen “Bilgi Çağı”nın keskin koşullarında, akan zamana karşı yeniden yapılandırılmaktadır.

Bununla yetinilmeyip, bazı ülke yönetimlerinde, insani duygu ve düşünceler bir kenara bırakılıp,  stratejik  yaklaşımlarla üretilen yapay zekalı makinalar öne çıkmış  ve bu makinalar  bazı sektörlerde yönetim merkezi ve danışman olarak kullanılmaya başlanmıştır.

Böylece, alışılmışın dışında, “Uzay Yolu” serüvenlerine gizemli bir kapı aralanmıştır.

*

Buna göre bilimsel platformlar ve yönetimlerin coğrafyacıları, küresel yol haritasını uzayın boşluğundaki gezegenlere doğru çevirmektedir.

Uzay Çağı’nda tıp ve sibernetik gibi bilim dalları olağanüst gelişmekte,   insanlar sanki yapboz (puzzle) parçalarına  bölünmektedir.

Sonuçta, kahramanlık efsane ve destanlarının yanı sıra   Leyla ile Mecnun, Ferhat İle Şirin” ve Aşk Hikayesi ( Love Story) gibi  insancıllık ve duygusallığa  dokunan öykü, masal, efsane,  roman ve sinema filmleri unutulmaktadır.

*

Söz gelimi, Charles R. Darwin’in 19.yüzyılda ortaya koyduğu dünyanın evrimi, evrenin evrimi ya da kimyasal evrim gibi kavramlarla  modern biyolojinin  temel taşı olan organik evrim ya da biyolojik evrim teorileri gelecek yüzyıllarda günlük hayata nasıl geçecek?

Dünya; 19.yüzyılda  Jules Verne’in romanları ile okunan ve uzay yolu serüvenleriyle devam eden   yaşam biçimleri, ve zaman denilen gizemli olgunun boyutları,  fiziksel kurallar içinde bir değişim mi gösterecektir?

Örneğin 30.yüzyılda, bilinmeyen galaksilerdeki  uzaylı varlıklar, dünya gezegenini ziyaret edecek,   insanlıkla tanışacak ve yeni öyküler mi yazılacaktır? kim bilir?

Sorular, sorular...

*

Oysa dünya yönetiminin ve  siyasetinin gündeminde bulunan çok sayıdaki kronikleşmiş sorunlar çözüm beklemektedir.

Buna karşı, Ukrayna-Rusya Savaşı ile  Washington - Pekin hattındaki politik gerilimler gözlenmekte ve bu gerilimler, dünya kamuoyunda bir nükleer savaş endişesini uyandırmaktadır.

Görülmekte olan olumsuzluklar,  dünya ülkelerinde; entelektüel kültüre; özelllkle sanat,  edebiyat, tiyatro, opera, sinema, müzik, spor, felsefe  gibi dallara duyulan yakın ilginin, aynı zamanda okur sayısının  azalmasından kaynaklanmaktadır.

Dünya ülkelerindeki siyasetçi kadrolarına; çok kitap okuyan, doğayı ve insanı seven, en az bir yabancı lisan bilen entelektüel kültüre sahip yetenekli genç kuşak adayları için yeterli kontenjan ayrılmasının uygun olacağı, uzmanlaşmış toplum ve siyaset bilimciler tarafından altı çizilerek vurgulanmaktadır.

*

Dünyada sürekli barış ve güvenliği sağlamak ve tarihte yaşanan savaşların tekrarını önlemek amacıyla toplum ve siyaset bilimcilerce çok sayıda bilimsel tez ileri sürülmektedir.

Ne var ki en iyi bilimsel tez, tarihten alınması gereken dersleri çıkaran ve neden-sonuç matematiğinde uygulanmaya hazır olan tezdir.

Bu tez, uluslararası eksende bir takım klasikleşmiş ideolojileri  değil, ortak insani ve evrensel değerleri içeren,  yeni yönetim sistemlerinin oluşturulmasını öngören bir postmodern tezdir.

Söz konusu postmodern tez, bugünkü dünya düzeni yol haritasının şifrelerini araştırmakla, bulmakla ve hayata geçirmekle gerçekleşebilecektir.

Bu bağlamda üzerinde önemle durulması gerekli bir şifre de şudur: “Ülkeler, uluslararası ilişkilerde hem kendi demokratik hak ve hukukunu, hem de diğer ülkelerin demokratik hak ve hukukunu temel ilke olarak benimsemeli ve savunmalıdır.”

Bu nedenlerle; dünyanın mevcut sosyolojik ikliminde; BM işbirliği ve koordinasyonu çerçevesinde, BM üyesi 193 ülkenin  katılımıyla, ortak insani ve evrensel değerlere odaklı, uluslararası birlik, beraberlik, dayanışma, istişare ve uzlaşmaya yönelik etkin bir üst çatı kurumuna ve diplomasiye ihtiyaç bulunmaktadır.

FACEBOOK YORUMLAR

YORUMLAR

  • 0 Yorum