DÜNYA İNSANLIĞININ “ORTALAMA İNSANİ GELİŞMİŞLİK ENDEKSİ”
Genel merkezi ABD New York şehrinde bulunan Birleşmiş Milletler Teşkilatı (BM) tarafından dönemsel olarak yayımlanan “Dünya İnsanlığının Ortalama İnsani Gelişmişlik Endeksi” raporları (Kaliteli Yaşam Endeksi) taşıdığı büyük önem nedeniyle uluslararası basının dolayısıyla dünya kamuoyunun gündemindedir.
Son raporlara göre 193 dünya ülkesi arasında yapılan araştırmalarda isviçre, Norveç ve İzlanda, insani gelişmişliğin en yüksek olduğu ülkeler arasında yer almıştır.
Dünya toplumlarının “Ortalama İnsani Gelişmişlik Seviyesiyesi” (Average Human Development level), manevi, insani, sosyal, bilimsel, hukuksal ve evrensel değerlere bağımlı bir şekilde belirlenmektedir.
Bilindiği üzere, dünya hayatına, her şeyde çeşitlilik hakimdir. Toplum kültürleri de insan fizyonomileri gibi çeşit çeşittir.
Tarihsel süreç içinde bütün ülkelerde oluşan insani ve evrensel değerlere odaklı kültürler dünya insanlığının ortak zenginliğidir.
Antik Çağ’dan bu yana biçimlenen ve dal budak salan evrensel kadim kültürün bütün dünya ülkelerinde yerleşmesi ve yaygınlaşmasında felsefe, edebiyat, tiyatro, opera, bale, spor ve sinemanın büyük rolü olmuştur.
*
Küresel eğitim, insani gelişmişlik kavramının en önemli etkenidir.
Ancak dünya toplumlarında yeterli eğitimden yoksun kalmış kesimler oldukça çoktur.
Eğitimszlik olgusu, eğitimden yoksun kalmış insanların günlük yaşamlarına birçok yön ve boyutlarıyla bir takım olumsuzluklar ekseninde yansıdığı, dünya basında yer alan günlük haberlerde açıkca görülmektedir.
Öte yandan yeterli eğitimden yoksun ülkelerde görgü ve nezaket kurallarının yanı sıra manevi ve milli değerler de aşınmaya başlamaktadır.
Bu bağlamda, ortalama insani gelişmişlik endeksi bakımından mutlu dünya ülkesi sayısı da düşüktür.
*
Bilimsel platformlarda dünya insanlığının manevi, insani, bilimsel ve evrensel değerlere yönelik küresel ve etkin bir eğitim sistemine ihtiyacı olduğu vurgulanmaktadır.
BM eşgüdümünde projelendirilmesi ve bütün dünya ülkelerinde hayata geçirilerek uygulamaya konulması gereken küresel ve etkin bir eğitim sistemi; insanlar arasında barış, güvenlik, ekonomik toplumsal ve kültürel iş birliği, refah, huzur ve mutluluk sağlamanın ön koşulu kabul edilir.
İnsanlar arasında anlayış, olgunluk, feraset ve tevazu; manevi, insani, bilimsel, hukuksal ve evrensel değerler ışığında güzel, olumlu ve yapıcı şeyler düşünmek, güzel davranmak, duyarlı olmak, güzel konuşmakla başlar.
Değerli bir varlık olarak yaratılan insana sevgi, vicdan, duyarlılık, nezaket ve incelik yakışır.
Hayat, nadide bir çiçek gibidir; sürdürülebilir iyi bakım ister.
*
Ancak dünya insanlığı, tarihsel süreçte, iyi zamanların yanında, zaman zaman aşırı hırs, dar açılı yaklaşım, nefret ve benmerkezcilik gibi olumsuz duygu ve düşüncelerin sarmalına girererek savaş, gerilim, karmaşa, fiziksel ve mental travmalarla dolu dram ve trajedilere sahne olmuştur.
Bu dram ve trajediler; günümüz dünyasında Ukrayna-Rusya ile İsrail-Filistin savaşları, ülkeler arası göçmen mülteci ve sığınmacı akımları, toplumsal karmaşa, küresel ve bölgesel aktörler arasındaki uyumsuzluk ve soğuk savaşın gizemli denkleminde insanlığın yarım kalmış hayalleriyle devam etmektedir.
Söz konusu dram ve trajediler yaşanmış olmasaydı, insanlık bugün küresel anlayış, birlik ve beraberlik içinde gelişmiş beyin ve üstün zeka yoluyla evrimini tamamlar; daha yüksek bilim ve teknoloji düzeyine ulaşarak uzayda galaksiler ve gezegenler arasında seyahat eder ve o henüz bilinmeyen dünyalarda mutlu yaşamını sürdürür olurdu.
Dünya insanlığı gelecek yüzyıllara sevgi ve umut ile bakmaktadır.
FACEBOOK YORUMLAR