Türkler Anzakları 200 yıl önce uyarmış

Çanakkale’deki Çimenlik Kalesi kitabesinin bilinmeyen metni 17. yüzyılda İstanbul’u fethetmek isteyen Fransa Kralı’nın görevlendirdiği casusun gezi notlarından çıktı. Notlarında ayrıca Türkiye’de hiç bilinmeyen bir kitabe daha bulduğunu söyleyen Dr. Mehmet Tütüncü: “Kitabede Çanakkale Kalesi’ne dualar sindiği, kim kast ederse başına bela geleceği yazılı. 25 Nisan’da Çanakkale’de ölen atalarını anan Anzaklar 200 yıl önceden yazılan bu kitabeyi okusalardı o çıkarmayı belki de hiç yapmazlardı.”

Türkler Anzakları 200 yıl önce uyarmış
25 Nisan 2024 - 09:23
SALİHA SULTAN

Çanakkale’deki Çimenlik Kalesi’nin Evliya Çelebi’nin Seyahatname’sinde son beyti yer alan, Ekrem Hakkı Ayverdi tarafından tamamı okunamayan kitabesinin tam metni 17. yüzyılda Osmanlı topraklarına gelen Fransız bir casusun gezi notlarında ortaya çıktı. Kitabenin tam metni çalışmalarını Hollanda’da yürüten tarih araştırmacısı Dr. Mehmet Tütüncü tarafından bulundu. Dr. Tütüncü, İstanbul’u fethetme düşleri kuran Fransa Kralı Lui tarafından görevlendirilen casusun notlarında ayrıca varlığı hiçbir kaynakta geçmeyen bir kitabeye daha ulaştı. İlk kitabe, 1461-62 yılları arasında Fatih Sultan Mehmet tarafından boğazın güvenliğini sağlamak amacıyla Çanakkale Boğazı’nın en dar yerine yaptırılan, Çanakkale Savaşı’nda sevk ve idare merkezi olarak kullanılan Çimenlik Kalesi’nin 1541-42 tarihlerinde Kanuni Sultan Süleyman tarafından yeniden ihya edildiğini ortaya koydu. Dr. Tütüncü’nün keşfettiği ikinci kitabede ise, Çanakkale Kalesi’nin korunaklı ve duaların sindiği bir kale olduğu yazıyor, Çanakkale Savaşı’ndan tam 200 yıl önce adeta “Çanakkele geçilmez” diye haykırıyor. Dr. Tütüncü’nün bulduğu her iki kitabe hakkında kaleme aldığı makale, ‘International Journal of Turkology’ dergisinin Mayıs 2024 sayısında tarih dünyasının ilgisine sunulacak.

25kr02-reess.jpg
Çanakkale’de İngilizler adına savaşan Avustralyalı ve Yeni Zelandalı askerlere Anzak deniyor. Gelibolu Yarımadası’nı işgal etme çabasında yaklaşık 12 bin Anzak hayatını kaybetmişti

DR. TÜTÜNCÜ: EKREM HAKKI AYVERDİ PEŞİNE DÜŞMÜŞ AMA OKUYAMAMIŞTI

Tarihimize ışık tutan keşfi hakkında görüştüğüm Dr. Mehmet Tütüncü, kitabelerin kopyalarını Fransız Kralı XIV. Lui tarafından İstanbul’un fethi hazırlıkları kapsamında 1724-1727 yılları arasında Osmanlı topraklarına casusluk faaliyeti için gönderilen, dönemin meşhur harita çizim mühendisi Şövalye Clairac’ın şu an Fransa’daki Antibes Müzesi arşivinde yer alan seyahat notları arasında bulduğunu aktardı. Dr. Tütüncü, Çimenlik Kalesi’ne ait kitabeyi merhum tarihçi Ekrem Hakkı Ayverdi’nin ‘Osmanlı Mimarisinde Fatih Devri’ adlı eserinin 3. cildinin 184 sayfasında çözümlemeye çalıştığı bilgisini aktararak, “Ayverdi söz konusu kitabenin kazınarak, okunmaz duruma getirildiğini söylüyor. Ve bunun ‘Ankara mahreçli’ bir emirle, yani kasıtlı yapıldığını söylüyor. Kitabeyi okumak için çok uğraştığını ancak okuyamadığını açıklıyor. Evliya Çelebi’nin Seyahatname’sinde kitabenin son beytinin yer aldığını hatırlatarak, bu son beyitte 958 tarihi olduğunu kaydediyor. Kendisinin ise bu tarihi 978 olarak okuduğunu, bulduğu tarih ebced hesabıyla da desteklendiği için mutmain olduğunu yazıyor.”

25kr02-mehmet-tutuncu.jpg
Dr. Mehmet Tütüncü

FRANSIZ CASUS EVLİYA ÇELEBİ’NİN KAYDETTİĞİ HARFLERİ ATLAMIŞ

Dr. Tütüncü, Clairac’ın kopya ettiği kitabeyi Evliya Çelebi’nin yazdığı son beyitle eşleştirerek çözümlediğini belirterek, tam metninde Türkçe olarak “Yapdı bu kala-i ser-firâzı/nas u avniyle Süleyman Şâhı/ dedi Piri hıred ana tarih/Kala-ı Hısn pür muhabbet ve cah” beytinin yazılı olduğunu aktardı. Clairac’ın kopyasındaki son beyitin harflerini hesaplandığında ebced değerinin 948 olduğunu belirten Dr. Tütüncü, “Clairac’ın kopya ederken hatası Çelebi’nin kaydettiği beytin son satırında yer alan ‘muha ve cah’ kelimeleri arasındaki ‘bet’ hecesini görememiş olmasıdır, sadece ‘vav’ kelimesini kaydetmiş. Son beyitte Çelebi’yi baz aldığımızda yazılan harflerin ebced değeri hicri 948 olarak çıkıyor.” Sultan Süleyman’ın Çimenlik Kalesi’nin karşısında bulunan Kilidbahir Kalesi’ni 948 (Miladi 1541-42) yılında restore ettiğini hatırlatan Dr. Tütüncü, “Bu durumda casus Clairac tarafından kopyası alınan kitabede bunu destekliyor ve 948 yılında Çimenlik Kalesi’nin de Kanuni Sultan Süleyman tarafından neredeyse baştan yapıldığı kesinlik kazanıyor” görüşünü aktardı.

TARİHE IŞIK TUTAN BELGELER DE VAR

Fransa Kralı tarafından görevlendirilen casus Clairac’ın Osmanlı topraklarına Fransa’nın ‘Yüce Babıali’ nezdinde Büyükelçisi Andrezel Markisi’nin maiyetiyle birlikte geldiğini aktaran Dr. Tütüncü, bir süre İstanbul’da kaldığını, Çanakkale Boğazı’nı askeri açıdan incelemek için de dört günlük bir seyahat yaptığını belirti. 13-17 Nisan 1726 tarihleri arasındaki bu Çanakkale gezisi sırasında Clairac ve arkadaşlarının bölgeye dair en az 47 plan, çizim ve resim hazırladıklarını belirten Dr. Tütüncü, bunların kırkından fazlasının bugün Antibes Müzesi arşivinde korunduğunu ifade etti. Clairac’tan kalan çizimlerin dönemindeki diğer çalışmalara göre olağanüstü olduğu görüşünü paylaşan Dr. Tütüncü, Çanakkale Kalesi’nin hiçbir kaynakta yer almayan detaylı bir haritasının da söz konusu çizimler arasında yer aldığını dile getirdi. Dr. Tütüncü, Clairac’ın arşivindeki tarama çalışmalarını sürdürdüğünü, ulaştığı belgelerin dönemin Çanakkale, İstanbul tarihine ışık tuttuğunu ve ileride kitap olarak yayımlayacağını belirtti.

25kr02-harita.jpg
Çanakkale Kalesi’nin Fransız casus tarafından 17. yüzyılda çizilen haritada kalenin konumu ve savunma sistemi oldukça detaylı bir şekilde resmedilmiş.

‘DUA SİNMİŞDİR BUNLARIN GÜLLE TAŞINA’

Fransız casus Clairac’in Çimenlik Kalesi’nde not ettiği iki kitabenin metni. İlk kitabede yer alan “Yapdı bu kala-i ser-firâzı/nas u avniyle Süleyman Şâhı/ dedi Piri hıred ana tarih/Kala-ı Hısn pür muhabbet ve cah” beyitleri günümüz Türkçesiyle şöyle: “Başını yukarı kaldıran (benzerlerinden üstün) olan bu kaleyi/Süleyman Şah Allah’ın yardımıyla yaptırdı/Akıllı bir pir ona bu tarihi söyledi/Kudretli kale itibar ve heybetlidir.” İkinci kitabede ise Şerif adlı bir şair tarafından yazılan “Bakar mısın şu kalenin işine/Dua sinmişdir bunların gülle taşına/Der Şerifi her kim kasd ederse bela gelir başına” beyitleri yer alıyor.

25kr02-elyazi.jpg
‘HER KİM KASD EDERSE BELA GELİR BAŞINA’

Clairac’ın notlarında ve çizimlerinde bulduğu, Türkiye’de varlığı bilinmeyen ikinci kitabe hakkındaki bilgilerini de aktaran Dr. Tütüncü, şunları söyledi: “Clairac bu kitabeyi 17, yüzyılda, kalenin devlet veya valilik sarayı olarak kullanılan bir köşesinden kopya etmiş. Bu kitabenin kalenin o dönemdeki Kaptan Paşa Köşkü’nde yer aldığını düşünüyorum. Kitabedeki beyit Türkçe yazılmış. Fatih Sultan Mehmet döneminde kitabeler Arapça yazılırdı, Kanuni döneminde ise artık Türkçe yazılmaya başlanmıştı.” Dr. Tütüncü, hiçbir Türk kaynağında geçmeyen kitabedeki beyitlerde “Bakar mısın şu kalenin işine/dua sinmişdir bunların gülle taşına/Der Şerifi her kim kasd ederse bela gelir başına” ifadelerinin yer aldığını aktardı. Kitabeyi Şerifi adlı bir şairin yazdığını vurgulayan Dr. Tütüncü, söz konusu beyite dair şu değerlendirmeyi yaptı: “3 beyitlik bu şiirde Çanakkale Kalesi’nin korunaklı ve dualar sinmiş bir yer olduğu belirtiliyor ve kim kast ederse onun başına bela geleceği söyleniyor. Şiir bu ifadelerle sanki 200 yıl sonra, 1915’te Çanakkale’ye saldıracak düşmanların uğrayacakları felaketi haber veren bir tılsım gibi. Yani iki asır önceden ‘Çanakkale geçilmez’ diye haykırıyor. Avustralya her yıl 25 Nisan’da Anzak Günü’nü kutluyor biliyorsunuz. Çanakkale Savaşı sırasında Gelibolu’ya, Çanakkale’ye çıkarma yaptıklarında yaşadıkları büyük mağlubiyet sırasında ölen Anzaklar’ı anıyorlar. Bu sebeple çok kıymetli bir kitabe. Anzaklar 200 yıl önceden yazılan bu kitabeyi okumuş olsalardı Türklerin karşısında hezimete uğradıkları o çıkarmayı belki de hiç yapmazlardı.”
Not: Yazı ilk olarak 25 Nisan 2024 tarihinde Karar gazetesinde yayınlanmıştır.


FACEBOOK YORUMLAR

YORUMLAR

  • 0 Yorum