Muammer AZMAK

Muammer AZMAK

[email protected]

DÜŞÜNCE DÜNYAMIZDAN XI

05 Kasım 2020 - 14:29 - Güncelleme: 05 Kasım 2020 - 14:42

DÜŞÜNCE DÜNYAMIZDAN XI

Edebiyat alanında metinler yazılış amaçlarına, gerçeklikle ilişkilerine göre edebiyat tarihçileri eliyle tasnif edilerek gruplara ayrılmıştır. Öğretici bir amaç gütmeyen sadece sanat arzusuyla kaleme alınan yazılara sanatsal (kurmaca) metinler adı verilmektedir.
Okuyucuda edebi zevk uyandırmak amacıyla ve estetik beğeni oluşturmak maksadıyla yazılır, tüm kurmaca metinler. Sözcükler gerçek anlamının yanında, yan ve mecaz anlamlarıyla da kullanılır. Yargılar kanıtlanmak zorunda değildir, öznel anlatım hâkimdir. Her eser okuyucu ile buluştuktan sonra adeta yeniden yeni baştan yazılır.
Sanatsal metinlerde dilin birçok işleviyle karşılaşmak mümkündür. Her ne kadar yoğunluk dilin göndergesel işlevinde olsa da yanı sıra heyecanı dile getirme, alıcıyı harekete geçirme, kanalı kontrol, şiirsel işlev, hatta dil ötesi işlevlerde de karşımıza çıkar. Buradan biraz daha ileri giderek dilin kişisel bir çehreye büründüğünü söylemek de mümkün olur.
Kurmaca metinlerde olaylar değiştirildiği gibi kahramanlar/ kişilerde değiştirilir. Yer/ mekân ve vakit/ zaman unsurları da kurmaca gerçeklikten nasibini alarak yazar/anlatıcının bakış açısıyla verilir. Bu noktada yaşanan gerçekliğin sürekliliğinde meydana gelen değişim gibi kurmaca metinde kendi gerçekliğini oluşturur. Metnin temel unsurlarında var olan gerçeklik de bundan nasibini alır hem değiştirilir hem dönüştürülür hem de yorumlanır.
Sanatsal metinlerde ‘ne diyorsak o’ endişesinden ziyade özgün olma kaygısı rol üstlenir ve yazar/ anlatıcı Üslup derdiyle hemhal olur. Diğerlerine benzemeyen kendine has bir anlatım şekli ve dil kullanımını gerçekleştirme yolunu tutar. Öyküleme, betimleme, kişileştirme, benzetme, abartma, çeşitli duyulardan yararlanma gibi anlatım tekniklerini farklı kurgularla kullanır.
Sanatsal metinlerde yan anlam değeri taşıyan ve okuyucunun anlayışına, sezgisine bırakılan ifadelere yer verilir, mecazlı ifadeler kullanılarak anlatıma çağrışım ve duygu değeri kazandırılarak okuyucunun yeni ve farklı anlamlar çıkarabilmesine fırsat verilir.

Kurmaca metinlerin tek anlamı yoktur, sanatsal metinler çok anlamlıdır, her okunuşta yeni anlamlar kazanır. Önden gidenlerin söylemlerinde çokça rastlanılan ifade ile ‘ her okuyucunun her okuyuşu yeni bir yazılışın müjdecisi olur’ gerçekliğine dönüşür. Bu metinlerde kelime ve cümlelerin yerinden oynatılması dahi yeni bir yazılmadır. Yazıldığı dönemin kültürel, siyasi, askeri, ekonomik, sosyal ve benzeri hayatındaki gerçeklikten izler taşır, bazen bire bir aynısı olarak karşımıza çıkar.
Sanatsal metinler biriciktir, benzeri yapılamaz, taklitlerine çokça rastlanabilinir. Asıl olan özgünlüğü kendinde barındırandır. Eserin iletisi önceden belirlenmiş, kurallaştırılmış, değiştirilemeyen bir hakikati barındırmaz. Metnin içyapısında yedirilmiş okuyucunun ferasetine terk edilmemiş anlamı biricik olmayan ilişkiler yumağıdır, adeta. Böylece doğrudan olmak yerine dolaylı bir anlatım eliyle verilmiş olur, okuyucuya.
Kurmaca metinlerde yalnız görünür olana, denenecek olana, hesaplanabilir olana değil; bilinmeze, geleceğe ve olabileceklere hatta fantastik unsurla da yer verilebilir. Metnin içerisinde yer bulan tüm unsurların metnin dışındaki hakiki dünyada benzerini ya da bire bir karşılığını bulmak mümkündür.
Sanatsal metinlerde okura kendi düş gücüyle doldurabileceği boş alanlar bırakılır. Okuyucu kendini anlatılanların akışına kaptırarak eserin içerisinde konumlandırabildiği gibi anlatımdaki vücut bulmuş kişilerle aynileştirebilir.
Sanatsal metinler dış dünya ile bağlantılıdır lakin ondan farklı bir dünya takdim eder. Okurun hayal gücü ihmal edilmez, ona bolca yer bırakılır. Sanatçının amacı okuyucuda estetik zevk uyandırmak ve kurduğu dünyaya okuyucuyu çekmektir, hâsılı kelam… 
 
29.09.2020 Muammer AZMAK

FACEBOOK YORUMLAR

YORUMLAR

  • 0 Yorum