DEMİRCİ MUSTAFA

DEMİRCİ MUSTAFA

Bu isimden başka hiçbir vasfını bilmediğim bu şahsın hafızamın derinliklerinde yer tutmuş olduğunu fark ettiğimde, yaşımın emekliliği hak edecek kadar yaş aldığımı fark ettim. Bu noktada neler hatırlıyorum diye düşündüğümde, hayli zengin bir işgalin farkına vardım. İlk aklıma gelen işinde çok dürüst olmasıydı. Tanıyanların muhtemelen bir kısmı bunu tasdik edecektir ama bir kısmı buna katılmayacaktır. Çünkü dışarıdan bakıldığında net ifadelendirmeler söz konusu olmamakta, hatta ön yargı denilen gayya kuyusuna düşülme kaçınılmaz olmaktadır.

Uzunca bir zaman sonra yolumuz kesiştiğinde ciddi bir tedirginlik yaşadığımı söylemeden geçemeyeceğim. Çünkü önceden dükkânının önünden geçerken karşılaştığım simanın karşısındakilere davranış biçimleri, beni biraz daha ürkek kılmıştı, ancak mecburiyet hâsıl olduğunda, onunla yüz yüze, hatta göz göze gelindiği anda bir rahatlama olduğunun farkına vardığımı söyleyebilirim.

Tanışma sebebi, o dönem itibariyle meşguliyetimiz olan çiftçilik mesleğinin en gerekli malzemesi olan pulluğumuzun artık  -miadını tamamlamış bir hale gelecek kadar –bakılmaktan, yenilemeden hatta derin tımarlardan geçmiş olduğunu, gönül rahatlığıyla söylemem mümkündür. Bu bağlamda en küçük bir zorlama da ağzının burnunun eğrilmesi, ok denilen istikamet tayin edici kısmının eğilmesi, bükülmesi, açılması gibi problemleri sıkça yaşıyor olmamız sayesinde mümkün olmuştur.

Bu şikâyetlerden kurtulmak, gençlik aceleciliğine yeni bir alet sahibi olmanın sevinci de katılınca Demirci Mustafa'nın eşiğine varmış olduk. Buyur, genç adam, nasıl yardımcı olabilirim! Seslenişi belki sıcak bir dokunuşun vesilesi de olmuş olabilir.

İşte O andan itibaren yaşanmış olanlar göz önüne getirildiğinde, ön yargıların yanlışlıklar vesilesi olduğuna şahitlik etmemize vesile olmuştur. Bizi ilgilendiren nesi var diye sorgulama gereği duyulduğunda, ilk aklımıza gelen ihtiyaç sebebi söylenebilir ancak mesleki yeterliliğin ve mesleki ahlakın ne kadar gerekli bir levazımat olduğunu göz ardı etmemek gerektiğini, bu noktada vurgulamak icap ettiğini söylemeliyim.

Etki alanının oluşmasındaki temel amil bu olsa gerektir. Belirli zaman aralığında bu vesileyle sıkça görüştüğümüz isteklerimizi, beklentilerimizi dile getirdiğimiz her seferinde hoş bir karşılama ile karşılaşmamız muhabbetin ilerlemesi noktasında teşvikçi olmuştur. Yazılı metin haline dönüştürdüğü, şunları, bunları yapacağım ve beklentileri fazlasıyla karşılayacağım, iddialı söylemenin gerçekleşmiş olması, hatırlama sebebi de olmuştur.

O günden bugüne, hala benzeri bir meslek erbabı ile karşılaşmadığıma hep hayıflanmak zorunda kaldığıma yanar ve kendisini güzellikle yâd ederim. Kişilik olarak irdelendiğinde, -Hadi canım sen de- diyeceğiniz sebepler sıralayanlar olacaktır, ama mesleki ahlak açısından bu mümkün değildir. Ahiret âlemine göç edenlere, rahmetler dileğiyle…

Muammer AZMAK 04.03.2024