Naci YENGİN

Naci YENGİN

Genel Yayın Yönetmeni
[email protected]

FATİH PROJESİ

21 Kasım 2011 - 22:41

FATİH PROJESİ

Türkiye için hayati öneme sahip olan FATİH PROJESİ ile ilgili her gün yeni bir haber yansıyor gazetelere…

            Günümüzde bilginin ve teknolojinin önemi artık milletimiz tarafından anlaşılmış durumda. Ancak gelin görün ki teknolojiyi kullana insanların yaş ortalaması o kadar da yüksek değil.

            Daha çok gençler arasında yayıldığı görülen teknolojinin olumlu ve olumsuz yanları at başı gitmiyor maalesef!

            Daha çok olumsuz yönleri ile karşılaştığımız ve genel bir bağımlılık-hastalık halini alan teknoloji bağımlılığının önüne geçilemiyor.

            Cebinde parası olmayan, hatta yiyecek ekmeği bulunmayan bazı insanlar tanırım ellerinde son model telefonlar, İPod, ya da İPon’larla dolaşırlar…

            Bilgi toplumu olmayı hedeflediğimiz dönem Lale Devrine rastlar(1718–1730). Düşünebiliyor musunuz yüzyıllardır bilgiyi-hani” yitik mal” dediğimiz bilgiyi almak için çaba harcıyoruz! Ancak şu bilgi denen şey ne menem bir şeyse bir türlü bizi sevmiyor ve uğramıyor bu topraklara!

            Bu sizce doğru bir bakış açısı mıdır?

            Elbette değildir. Bilgi ırk, cins, din ve renk ayrımı yapmadan kendisini kullanabilene gider. Daha doğrusu bilgiyi akılla kullanabilen ve onu kendisine mal edebilenlerin elinde gelişir teknoloji… Yoksa yan gelip yatarak bilgi toplumu olunmayacağını anlamış olmamız gerekir… Ama ne yazık ki hala daha bunu başarabilmiş akıl ve donanımdan uzak yaşıyoruz!

            MEB, ders kitaplarının bilgisayar ortamına taşınması projesi kapsamında öğrencilerin dijital ortamda tüm ders içeriklerine ulaşabilmesi için “zenginleştirilmiş kitap” diyebileceğimiz “z-kitap” projesi çerçevesinde çalışmalarını sürdürüyor.

            Ancak elbette çalışmaların sürdürülebilmesi ve adına FATİH projesi denilen Fırsatları Artırma ve Teknolojiyi İyileştirme Hareketi bu kadarla sınırlı kalmamalı.

            Her zaman söylenir… Projeleri uygulayanlar insanlardır. Teknoloji bir araç insan yetiştirmek bir amaçtır. Ancak korkulan bir gerçeği de burada hatırlatmadan geçmeyelim: Bizler FATİH projesi kapsamında her öğrenciye bir tablet bilgisayar vererek onların bilgi ve teknolojiden daha hızlı yararlanmasını, kitap taşıma derdinden kurtulmasını istiyoruz da acaba bu öğrenciler FATİH projesine akıl, gönül ve çevresel faktörler itibarıyla hazırlar mı?

            Ya da öğrencileri eğiten kadro bu teknolojiye ne kadar hazır ve ne kadar inanıyor bu projenin yararına!

            Bizce öncelikle öğreten insanları FATİH projesi kapsamında akıl, gönül ve geleceğe yönelik değiştirip dönüştürmek gereklidir.

7 Kasım 2011 tarihli yazısında Şeref Oğuz’un da dediği gibi: “Bu iddia ile biz Fatih'i var ettik. Ancak Fatih Projesi aynı zamanda Akşemseddin Projesi'dir. Fatih Projesi, Molla Gürani projesidir. Öğretmenleri dönüştürmeden, Fatih'ler olamaz!”
            Korkulan gerçeklerle şimdiden yüzleşmek ve iddialı bir isimle başlanılan bu projenin alt yapısını oluşturmak amacıyla eğitim kadrosunu aynı idealler peşinde koşan insanlar haline getirmek gerekiyor.

            Yoksa “en gelişmiş teknolojiye sahip olsa dahi, Internet'e, bilgi bulutuna, ideallerimizle birbirine bağlı olmadıkça bu tabletler, bir süre sonra "gameboy" türü hızla eskiyecek olan oyun konsollarına dönüşecektir.”