Naci YENGİN

Naci YENGİN

Genel Yayın Yönetmeni
[email protected]

CUMA AKŞAMLARI E TV'DE

30 Mayıs 2012 - 12:21

 

CUMA AKŞAMLARI E TV’YE BEKLERİZ

NACİ YENGİN

www.tarihistan.org

                Yıllardır, sessiz düşüncelerle dile getirdiğim düşüncelerimi. Ancak yine de sesimi kimseyi duyuramadığıma yanıp durdum!

            Yıllardır, Şehzade Şehrine dair söyleyecek cümleler aradım. Bulduğum cümleleri insanlarla paylaşamamanın sancılarını çektim!

            Yıllardır, satırlara yüklediğim cümlelerimi kederli, gönlü kırgın satırlarımı kendimden dahi saklayıp durdum!

            Yıllardır bekledim, kederlendim, sancılandım… Sabrettim. Daraldım.

            Cümleler gibi düşünceler de doğum sancısı çeker bilirim. Ancak bazı düşüncelerin demlenmesi için yıllar süren doğum sancıları gerekirmiş yaşadık gördük!

            Sancı çekilmeden ortaya çıkan düşünce ve faaliyetlerin kamu vicdanında makes bulması mümkün olmuyor.

            Hangi fikir ki günümüze kadar yaşamıştır, hangi sanat eseri günümüzde de el üstünde tutulmaktadır, hangi şahsiyet insanları etkilemeye devam etmektedir; hangi devlet adamı kitleleri peşinden sürüklemeye devam eder… Bilin ki çile, sancı, kahır… Sabır ve çabayla yoğrulmuş bir hayat, düşünce ve fikir çıkar altından!

            Necip Fazıl Kısakürek, Nazım Hikmet Ran, Said Nursi, Nurettin Topçu, Cemil Meriç… Ahmet Hamdi Tanpınar ve daha pek çok fikir işçisinin eserleri hala yaşıyor ve yaşatılıyorsa bilinmelidir ki bu söz konusu şahsiyetlerin hayatları boyunca çektiği çile ve emekle doğru orantılıdır fikirleri, ölümsüzlükleri.

            …

            Yaşadığınız şehre olan vefa borcunu ödemenin değişik yolları vardır. Bazıları sanayi yatırımı yaparak bu borcu ödemeye çalışırken bazıları şehri güzelleştirerek bunu yapmaya çalışır. Ticari, siyasi, eğitim, teknoloji, inşaat, sanat, mimari… Alanlarında şehirleri adına çalışma yapan duyarlı insanların çokluğu derecesinde o şehirler kalkınır ve yaşanır hale gelirler. Ya da tarihteki haşmetli günlerini arar ve kendisine yardım edecek insanları beklemeye başlarlar! Sessiz, derinden ve hüzün dolu yıllara meydan okuyarak, inançla ararlar, beklerler!

             Bu düşünce çerçevesinde bazen susturan bazen yazıyla konuşturan bazen de kederlendirip ümidimizi kıran her ne varsa onlar adına… Başlayalım, bir ucundan da biz tutalım istedik şehrimizin.

            Omuz verelim…

            Yıllar sonra yeniden beyaz camın karşısına geçip düzenli program yapmaya başlamak farklı bir duygu. Gerçi aşinalığımız var televizyon ekranlarına. Kanaltürk, Bugün TV, Bengütürk, Olay TV, Ufuk TV ve BBC gibi televizyonlarda yapmış olduğumuz konuşmaların vermiş olduğu rahatlık ve tecrübeyi yabana atmamak gerek.. Yine de her hafta program hazırlamak ayrı bir koşuşturmaca ve ayrı bir motivasyon gerektiriyor.

            25 Mayıs 2012 de saat 20.40’ta Dr. Fahrettin Er Bey’le E TV’de başladığımız canlı yayın 22.30’a kadar devam etti.

            Necip Fazıl Kısakürek’le başlayan açılış Cemil Meriç,  Müftü Âlim Efendi, Eğitim, Diyanet Eğitim Merkezinin ismi, Manisa, Şehzade Şehir… Kısaca insana dair her ne varsa dilimiz döndüğü zamanımız elverdiğince konuştuk E TV de.

            Daha farklı bir format, belki farklı bir isimle daha aktif ve daha ayakları yere sağlam basan bir program gerekiyor. Yoksa yerel televizyonların ulusal kanallara karşı rekabet etmesi mümkün değil.

            Daha bizden olan…

            Nereye gitsek beraberimizde götürdüğümüz şehir gibi. Bizimle birlikte yaşasın istiyoruz programın.

            Nefesimiz yettiği, takatimiz elverdiği sürece eteğimizdeki taşları döküp çıkınımdaki rızkı Manisalılarla paylaşmaya çalışacağım.

            Her hafta Cuma akşamları E TV de buluşmak dileği ile…