İsmail ZORBA

İsmail ZORBA

[email protected]

SÖZ KİMİN? ASIL SAHİBİNİN, İNSANIN!..

02 Ocak 2023 - 07:30

“İnsan insan olmadan yarım kalır. İnsanla tamamlanır. Gecenin gündüze, gündüzün geceye kavuşması gibi. Ay ışığını güneşten alır, güneş geceleri ışığını aya devreder. Ay ile güneş, insan ile insan gibi tamamlar birbirini.”

                                
İsmail ZORBA
([email protected])
  
           SÖZ KİMİN? ASIL SAHİBİNİN, İNSANIN!..

                  Yine güzel bir paylaşım. Bu sefer Oğuz Atay’dan: “Her insanın yaşadığı iki tarafı var; biri vitrinlik biride bilmediğimiz derinlik.”
                 Söze mana katan insan erdemle kanatlandığı ölçüde özündeki güzelliklere kavuşabiliyor. Sözlere güzellik katan insan sözde kalmıyor, bütün erdemi içinde taşıyor. Yaşıyor, yaşatıyor. Nefes alıyor, nefesler aldırıyor.
                   Hayatının her bir virajında yepyeni hikâyeler bekliyor insanı. Günler günlere aynı şekilde kavuşmuyor. Her yeni gün insanı tüm benliğiyle değiştirecek dokunuşlara bırakıyor. Bugün için her şey normal seyrindeyken bir anda yolun seyri değişiyor. Gah yokuş aşağı gah yokuş yukarı; tırmanışla iniş arasındaki fark insanın iradesinde, gücünde.
                   Bugün hayata dair her şey ne kadar güzelken; rüzgar, yağmur, bulut, çiçek, ağaç, deniz…. Her şey insanı güzelliğiyle tamamlarken bir anda sert bir fren her şeyi değiştiriyor. Tepetaklak geliyorsun. Neydim, ne oldu, ne oluyoruz? Nereye gidiyor. Hayata dair her şey avucumun içindeyken, planlanmışken bak avucumdan iradem dışında kayıp gidiyor? Bir şey yapamıyorum. O zaman insan kendi gerçeğiyle baş başa kalıyor. Hakikat karşısında benim içimdeki insan ortaya çıkıyor.
                  İnsana dair üç sihirli kelime: “Sabır, şükür ve tevekkül”. Her şeye rağmen nefes alıyorsam, sevdiklerim yanımdaysa ve ben hayata bir yerinden tutunabiliyorsam yolculuğum devam ediyor demektir. Burada insan insanla tanışıyor. Kendi başınayken ortaya çıkan irade ve benliğin özüne dair hasletler sana “insan”ın durduğu yeri, durman gereken yeri gösteriyor. Ama yeter mi? Kesinlikle hayır! İnsan insan olmadan yarım kalır. İnsanla tamamlanır. Gecenin gündüze, gündüzün geceye kavuşması gibi. Ay ışığını güneşten alır, güneş geceleri ışığını aya devreder. Ay ile güneş, insan ile insan gibi tamamlar birbirini.
                    O zaman söz insanda!. İnsanın hikâyesinde, kendine dönüşünde, aynadaki görüntüsüne bakmasında, kendini dinlemesinde, sorgulamasında. Söz, insanda! Oldum dediğin yerde olmaya devam ettiğini fark ettiğinde, bitti dediğinde yepyeni başlangıçlara girdiğini anladığında. Son nefesinde bile bitmiyor insan. Bu dünyadaki hikâyeleriyle insanlara yol gösteriyor, yön veriyor. Söz, insanda!. Söz, başlangıç noktasına dönüşte. Yepyeni sözlere yol vermede.
                2022 görevini tamamladı ama; sona ermedi hikâyesi 2018, 2023’te devam ettirecek hikâyesini. Yepyeni dokunuşlar, yepyeni kavrayışlar, inişler, çıkışlar saracak her yanını. Buna rağmen insan tarihlerle donattığı hayatını zamana, mekâna teslim etmeden zamanı, mekanı kendi hikayesiyle anlamlandıracak.
                 O zaman, bir duruşa, bir bakışa, bir dinleyişe, bir okuyuşa ihtiyacı var insanın. İnsan insana bakmalı bir an. Sözü insana vermeli, iyice dinlemeli, iyice görmeli, iyice okumalı. Dostoyevski, Çar tarafından idama mahkum olduğunda ve idam mangası karşısında tam kurşuna dizilecek Çar’ın affına uğradığını öğrendiğinde, ölüme giderken bir anda yaşama sarıldığında ve de yıllarını ölüme sürgün olarak görülen Sibirya’da geçirdiğinde hep insana baktı. Hem vitrindeki insana ama; daha çok bilinmeyen derinliklerinde kaybolmuş insana.
         Bir “Karamazof Kardeşler”, bir “Suç ve Ceza”, bir “İnsancıklar”, bir “Budala” sözü insana verip insanın hikâyesine bakmamızı sağlar. Dostoyevski’nin hikâyesi bir insanın hikâyesi, bir insandan çıkan binlerce insana dokunan hikâye. Söz, insanda! Yeni yılda bütün farklılıklarıyla, yanlışlarıyla, doğrularıyla, güzellikleriyle insanın hikayesinde saklı. Bu dünyada tek başımıza değiliz. Benliğimizin çepeçevre sarmaladığı dünyadaki hikâye her daim yarım kalmaya mahkumdur. İnsanın hikâyesi insanla tamamlanır. İnsan insanla güzelleşir. İnsanın ağusunu yine insan alır. Söz,  her şeye rağmen yine insanda olmalı!
“Ne zaman insan oluruz? Aynı fikirde olmamak, düşman olmak, zannedilmediği zaman. Bir fikir ayrılığına rağmen karşındakine saygı duyabiliyorsan, insan olmuşsun demektir.”
Dostoyevski
        Yeni yılda tüm okurlarımızla, ailelerimizle, sevdiklerimizle, milletimizle, insanlarımızla sağlık, huzur, umut ve mutluluk içerisinde geçireceğimiz güzel zamanlara. Sözün insanda olduğu zamanlara.
 

FACEBOOK YORUMLAR

YORUMLAR

  • 0 Yorum