İsmail ZORBA

İsmail ZORBA

[email protected]

"BALASAGUNLU YUSUF": KÜLTÜR BELLEĞİMİZDE YEPYENİ UYANIŞLAR

16 Mart 2024 - 22:55

“Anadolu’nun kılcal damarlarını besleyen ve kültürümüzün ana kaynağını besleyen üretken aydınlarımızdan biri bu konuyu dert edinmiş kendine. Erken doğmanın verdiği salahiyetle bilgi ve birikimlerini yorulmak nedir bilmeden bir arı titizliğiyle eserleriyle ballara dönüştürmüş. “Ballar balını buldum, Kovanım yağma olsun” diyen Yunus hallince yüzlerce esere imza atmış. Atmaya devam edecek bu Anadolu kocası ağabeyimiz: Hasan Kallimci!”
 
“BALASAGUNLU YUSUF”: KÜLTÜR BELLEĞİMİZDE YEPYENİ UYANIŞLAR
 
İsmail ZORBA
([email protected])

“İş bilirse bilgili ve akıllı insan bilir, iş yaparsa bilgili ve akıllı insan yapar.” Yusuf Has Hacip, Kutadgu Bilig, 3166.beyit
Bu beyit sözün hükmünün Türklerde olduğunu asırlar öncesine götüren ve Türklüğün dünyanın medeniyet ve kültür tarihindeki yerini şahikalara çıkaran bir eserin bir parçası. Bilginin ve aklın gönül ikliminde başlara taç yapıldığını gösteren bir eser. Bizim medeniyet ve kültür belleğimizin miladı olan eserlerden biri. Türkçenin stratejik olarak sahip olduğu sahayı en yüksek seviyelere taşıyan eser.
Yusuf Has Hacip, “Kutadgu Bilig” adlı eseriyle Türk milletinin ana kodlarını çok güzel aktarmış bizlere. “Hükümdar, devlet, saadet, akıl, adalet, sağduyu”  ile tamamlanan halka hizmet, Hakk’a hizmet anlayışının getirdiği noktada neler olduğunu. Türkçenin, Türklüğün ihtişamı bu muhteşem eserde kendini gösteriyor.
Kutadgu Bilig’in vasfıyla ilgili övgü ve kıymet sözlerini bir kenara bıraksak bu eser Türk kültürünün dilden, inançtan, medeniyetten, ahlaktan, siyasetten, ekonomiden, sosyolojik verileri nesilden nesile aktarmamıza bir bellek olarak yansıtacak bir eser. Türklüğün başucu kitaplarından biri.
Düşündüğümüzde bu kitabın kıymetini bilip nesilden nesillere bellek aktarımı çalışmalar bugüne kadar yapılmadı. Sadece akademik anlamda çok kıymetli çalışmalar yapıldığını inkâr edemeyiz. Ama diye bir cümle kuracak olsak amalar bizi nerelere götürecek. Her milletin başyapıtı kitapları vardır. Ve milletler kültür belleklerini bu kitaplar sayesinde tazeler, yeniler. Mesela İran’da “Şehname” yediden yetmişe herkesin başucu kitabıdır. Her seviyede okumaları yapıldığı aşikardır. İngiltere’de hakeza Shakespeare’nin eserleri için aynı şeyi söyleyebiliriz.
Bizim destanlarımızdan tutun klasik eserlerimize kültür ve medeniyet belleğimize can suyu olacak o kadar eserimiz var ki. Ama sadece adını, yazarını tanıtırız. Halbuki bu eserlerin içeriğinde sahip olduğu hazineleri çocuklarımıza, gençlerimize aktarmakta son derece akim kalıyoruz. Bu konuda özellikle eğitim sahasında ciddi çalışmalar yapılması gerekiyor. Klasik eser okumaları çok küçük yaşlardan başlatılmalı.
Kutadgu Bilig’e 3166.beyitle kapı açmıştık. Oradan devam edelim. Ne diyordu hazine beyitler kaynağı eserde: “İş bilirse bilgili ve akıllı insan bilir, iş yaparsa bilgili ve akıllı insan yapar.”
Anadolu’nun kılcal damarlarını besleyen ve kültürümüzün ana kaynağını besleyen üretken aydınlarımızdan biri bu konuyu dert edinmiş kendine. Erken doğmanın verdiği salahiyetle bilgi ve birikimlerini yorulmak nedir bilmeden bir arı titizliğiyle eserleriyle ballara dönüştürmüş. “Ballar balını buldum, Kovanım yağma olsun” diyen Yunus hallince yüzlerce esere imza atmış. Atmaya devam edecek bu Anadolu kocası ağabeyimiz.
Hasan Kallimci ağabeyimiz Türklüğün muhteşem klasiklerini çocuklarımızın, gençlerimizin seviyesinde nasıl aktarırız sorusuna çok önemli bir hizmetle cevap buldu. Bu eserleri çocukların anlayacağı dil ve anlayışla romana aktarmakla bu soruna çözüm bulmuş olacaktı. En azından bu eserler temel anlamda çocuklarımızın ve gençlerimizin eserlerdeki özü yakalamaları için bir basamak teşkil edecek eserler verilmeliydi, düşüncesini hayata geçirmiş oldu. Bu alanda ilk çalışması “Bilgin Şehzade” adıyla Divan u Lügaa’t-it Türk’ün romana aktarılmış son derece kuşatıcı, sağlam bir kurguyla gençlere aktarılmış oldu. Ama bu çalışma halkası  devam ettirilmeliydi. Sırada Kutadgu Bilig vardı.
“Kutadgu Bilig bir romandır, beyitlerle yazılmış manzum bir roman… Konusu, hikâyesi, kahramanları, kurgusuyla bir romandan eksik yanı yoktur. Beyitlerle yazılması onu roman olmaktan çıkarmaz.” düşüncesiyle yola çıkan yazarımız bu eserin romanını yazma çalışmalarını tamamladı. Ve karşımıza “Balasagunlu Yusuf” adlı son derece kıymetli bir eser çıktı.
“Balasagunlu Yusuf”u bir solukta okudum. İnanır mısınız daha önce yaptığım Kutadgu Bilig okumalarından daha saf ve özü yakalayan yepyeni bir okumayla karşılaştım. Bu eserle Balasagunlu Yusuf’un, Küntoğdu’nun, Ay Toldı’nın ve diğer karakterlerin gözümde yaşayan bir karaktere dönüştüğünü gördüm. Balasagun ve Kaşgar sokaklarında dolaştım. Yusuf Has Hacip’le eseri yazmaya koyuldum, onun kurguladığı beyitlerle düşünce ufkum genişledi ve eseri hükümdara teslim ederken yaşadığı heyecanı ben de duydum.
Hasan Kallimci, eseri hem pedagojik, hem edebi hem de dil açısından büyük bir titizlikle yazmış. “Balasagunlu Yusuf” her eğitimcinin okuması ve göz önünde bulundurması gereken önemli bir kaynak eser. Okur olarak yazarımız her ne kadar ortaokul seviyesini hedeflese de ilkokul hatta lise düzeyinde okumalar gerçekleştirildiğinde istenen başarıya ulaşacağı düşüncesindeyim. Bunu kendimi de katarak bir okur olarak net olarak söyleyebilirim.
“Balasagunlu Yusuf” üç bölümden oluşuyor. İlk bölümde Yusuf Has Hacip’i Balasagun’da kitabı yazma çalışmalarını planlarken buluyoruz. Sonra Yusuf’u kitabı yazmak için  başkent Kaşgar yolunda buluyoruz. Kurgu o kadar başarılı ki ikinci bölümde Yusuf, Ay Toldı olarak karşımıza çıkıyor. İkinci bölüm tamamen kitabın hikâyesine yönlendiriyor bizi. Ay Toldı da Kaşgar’a gider ve hükümdar KünToğdu’nun danışmanı ya da haciplerinden biri olur. Hikâye Kutadgu Bilig’deki alegorik anlatıma bağlı kalarak ilerler. Ve her hikâye formu beyitlerin aktardığı hikmetlerin yaşama geçirilmesiyle tamamlanır. Özünde insan olmanın temel esasları bir bir anlatılır. Aslolan Türk kültürünün temelinde devletin halka hizmet etmek olduğunu anlarız. Üçüncü bölümde Yusuf, eserini tamamlar ve amacına ulaşır. Eser ulaşmak istediği hedefe erişmiştir.
Eser üzerine değerlendirmelerim çok farklı bakışlar altında söylenecek çok daha sözümüz olacağını işaret etse de bir tanıtım yazısı olması hasebiyle sözü sahibine verelim. Hasan Kallimci hocam söylesin.
Balasagunlu Yusuf” adıyla elinizde bulunan bu kitap ortaokulda okuyan çocuklarımız seviyesinde roman tarzında yazılmış olsa da seksen yaşına kadar herkesin okuyabileceği bir eserdir. Eseri okuyan kişi, bin yıl önceki Türkçemizle tanışacak; ta bin yıl önce işlenmiş, gelişmiş bir dile sahip olduğumuzun farkına vararak gururlanacaktır.Ayrıca insanımızın ruhunu, iyi bir insan olma yolunda gıdalandıran bir kitap olduğunu görerek başucunda bulunduracaktır.
            İnanıyor ve ümit ediyorum ki zaman içinde Kutadgu Bilig halkımız tarafından tanınacak ve değeri anlaşılacaktır. Bu arada sanatçılarımız da üzerlerine düşeni yapacaklardır. Bu eser, yazarlara nice romanların, hikâyelerin, sahne eserlerinin, masalların, şiirlerini lhamını verecektir. Ressamlar tablolarını, müzisyenler bestelerini yapacaktır.”
Umuyorum ve diliyorum ki bu çalışmasıyla Hasan Kallimci hocam gibi bu tür eserlere imza atan yazarlarımız Türk klasiklerinin çocuklarımıza, gençlerimize hatta tüm milletimize ulaşmasına vesile olurlar. Kültür belleğimiz daha canlanarak bu eserler vasıtasıyla yepyeni uyanışlara vesile olurlar.
İlk giriş beytimiz son cümlemiz olsun. “İş bilirse bilgili ve akıllı insan bilir, iş yaparsa bilgili ve akıllı insan yapar.”

Balasagunlu Yusuf- Kutadgu Bilig’in Romanı, Hasan Kallimci, Töre Devlet Yayınları, İstanbul, 2024, 1. Baskı




 

FACEBOOK YORUMLAR

YORUMLAR

  • 1 Yorum