Muammer AZMAK

Muammer AZMAK

[email protected]

DÜŞÜNCE DÜNYAMIZDAN IV

09 Nisan 2020 - 16:20 - Güncelleme: 10 Nisan 2020 - 14:36

DÜŞÜNCE DÜNYAMIZDAN IV

Tanım kısaca söylenirse ‘nedir’ sorusuna verilen cevaptır, bahse konu olan kavram ya da varlığın ne olduğunun açıklanmasıdır. Başka bir deyişle kavram ya da olayın belirgin olan özellikleriyle tanıtılmasına tanımlama adı verilir. Daha ziyade tartışma ve açıklama yapılması gereken konularda kullanılan bu metotla okuyucu ve dinleyicinin kendi zihninde mevzuyu daha kolay belirlemesi amaçlanmaktadır. Metnin bütününde bir tanımın yapılması tanımlama adına yeterli bir durumdur. Tanım, söylenilen dilin göndergesel işlevinden başka bir anlam ifade etmez, yani ne diyorsak, o kavlindendir.

Yerinde verilen bir örnek çoğunlukla söylenecek birçok söylemden daha kalıcı ve etki bırakıcı bir tesir bırakır. Bahse konu fikirlerin soyut veya somut olsun zihinlerde idrak edilmesini ve daha anlaşılır kılınmasını temin eyleyen bir metottur. Özellikle ileri sürülen mefhumların akıl yolu ile kavratılmasında elle tutulur gözle görülür nev’inden hal almasına yöneliktir. İşte bu minvalde yapılmış bütün değerlemeler örneklendirme yönteminin güçlü örnekleridir. Bu bir misal, bir fıkra, bir hikâye, bir davranış olarak her vakit karşımıza çıkar ve anlamamıza büyük katkı sunar.

Birden fazla varlık veya kavramın aralarında var olan benzerlik ya da farklılıklarını ortaya koymak adına müracaat edilen anlatım yoluna eskilerin tabiriyle mukayese şimdilerde biz diyoruz karşılaştırma. Mukayesede iki varlık, iki kavram ya da iki nesne veya fazlasının benzeşme ve karşıtlıklarından yararlanma söz konusu olur. Bu durumu ortaya koymanın en kestirme yolu karşılaştırma ile sağlanır. Buradaki amaç kavramın başka kavramdan, varlığın başka varlıktan değişiklik gösteren yönlerini ortaya çıkarmaktır. Böylece belirlenen hususiyet daha iyi anlaşılmış olur. Başka bir anlatımla ortak durumlar tespit edilerek bu özelliklerin daha vurgulu bir biçimde fark edilmesine katkı yapılmış olur.

Anlatılmak istenen düşüncenin başkalarının görüşlerinden, sözlerinden, örneklemelerinden istifade edilerek açıklanmasına alıntı yapma veya tanık gösterme adlandırması yapılır. Burada bazen kastı aşan ifadelendirmelerle de karşılaşılabilir. Esinlenme, ilhamla, benzeri adlandırış adı altında başkalarının aynı konuda söylediği sözler farklı adlandırmalara konu olabiliyor. Tanık olarak düşüncesine başvurulan kişinin konusunda yetkin olması gerekir. Anlatıcı, okuyucu veya dinleyiciyi kendi fikirlerinin doğruluğuna inandırma adına söz sahibi birisinin söz dünyasından istifade edebilir. Bazen söz sahibinin adı zikredilirken bazen sözün kendisinden yararlanma yoluna gidilir.

Düşüncelerimizi inandırıcı kılma yollarından birisi de sayısal verilerden faydalanma veya rakamlardan yararlanma olarak adlandırılır. Bizler okuduğumuz veya dinlediğimiz her ne olursa olsun sayılarla ifade edildiğinde nesnel bir ölçümetrenin etkisine kapılırız ilk anda. Çünkü kısa zamanda doğrulama imkânı yoktur, sonrası da tevile açık bir hal alır, bu durum başlangıç noktasında daha inandırıcı bulunur.

Benzetmek gibi olmasın. Benzetmek gerekirse diye başlayan ifadelerin dayandığı nokta bir varlığı diğer varlığa benzetmektir. Asıl olan benzetilen varlığın özelliklerinin ortaya konmasıdır. Bu esas varlığı daha güçlü anlatmanın bir yolu olarak düşünceyi geliştirme sırasında diğerleriyle beraber yol arkadaşlığına devam eder. Kısacası düşünceleri geliştirirken benzetmelerden çokça yararlanırız vesselam.

Muammer AZMAK

20/03/2020