Dr. Faruk TÜRKÖZÜ

Dr. Faruk TÜRKÖZÜ

[email protected]

Afganistan'ın İnşa Süreci

24 Ağustos 2021 - 11:22 - Güncelleme: 24 Ağustos 2021 - 16:05

Afganistan’ın İnşa Süreci

Hepimiz biliyoruz ki; Türkiye coğrafyası öylesine kritik bir coğrafyadır ve dünya tarihinde  Türk Milleti öylesine köklü bir geçmişe sahiptir ki, sırf bu nedenle ve bundan dolayı dünyanın her tarafında olan tüm meseleleriyle ilgilense yeridir.
Ayrıca, bununla birlikte Türkiye kültürel ve sosyal, teolojik, etnik bağlarla ya da günümüz siyasal, ekonomik organizasyonlar ve insani ilişkiler nedeniyle de, dünyanın hiç bir bölgesinden ve bu bölgelerde vuku bulmuş toplumsal, siyasal olaylardan yüzde yüz soyutlanamaz, dışlanamaz.
Fakat burada dikkat edilecek husus Türkiye’nin haklı olduğu gerekçelerle bağımsız bir ülke olarak oynamak istediği etkin rolü; dünya kamuoyu,  olayın cereyan ettiği konumdaki bölge ülkeleri, NATO karargâhı ile istişareyi, göz ardı etmeden, milli gücünü kendi iç bekamızı tehlike altına düşürebilecek şekilde dünyanın her sorunlu bölgesine dağıtmadan, ordusunun kabiliyetlerini anavatanın savunulması aleyhine, parçalamadan ölçülü, alternatifli, esnek bir planlama ile ve de en önemlisi de yöntem olarak en çok  “yumuşak güç” yöntemiyle yapmalıdır.
Türkiye sahip olduğu bu yumuşak gücünün farkındadır.
Bu gücü sahada aktif olarak görüyor ve kullanıyor; haklı olarak da ha da fazla kullanmak istemektedir.
Bu da gayet tabiidir.
Bence Türkiye için tam da bu gücünü kullanması Hazar’ın doğusunu istikrara kavuşturması için tarihi ve büyük bir fırsat da önüne gelmiştir.
Bazı analistlerin yaptığı gibi içinde ki aşırı lobilerin etkisiyle, sorunlu ve kuşkulu, davranışları olan müttefikimiz ABD nin kendi planlaması ve öngörüsü içinde olmamıştır.
Bu ABD tarafından kesinlikle hiç öngörülmeyen beklenilmeyen şok bir durumdur.
ABD ”bölgeyi terk edeceğim ama Irak gibi de bataklık yaratacağım kimseye de yar etmeyeceğim, bıraktığım kukla hükümet ve yandaşlarımla hazır Levant’a, Adalara, Balkanlara konuşlanmışken; Türkiye’yi de bu bataklığın içine göç politikası hava alanının koruması vb nedenlerle iteceğim; Türkiye’nin tüm enerjisini ve dikkatini dağıtacağım” gibi niyet ve politikası varsa bu sükûtu hayale uğramıştır.
ABD şu an ikinci bir Vietnam sendromunu yaşamaktadır.
Rusya ve Çin’e gelirsek; bu iki süper güç de meseleye altını çizerek söylüyorum;
çok akıllıca bakmakta, daha önce de belirttiğimiz gibi, ABD’nin bölgeden çekilmesine sevinmekteler ve “bir kuşak yol projesinin önü açılmış oldu” penceresinden bakmaktalar. Kendilerince son derece doğru pragmatik, soğukkanlı, reel ve faydacı bir yaklaşımdır.
Bir cümle ile durumu özetlersek; Bölge’de ABD ile yirmi yıldır gayri nizami harp yöntemleriyle, illegal olarak da olsa çatışmış, savaşmış ve neticede galip gelmiş bir örgüt vardır.Meseleye bu akılcılıkla ve gerçekçilikle yaklaşıldığı, Taliban’ında geçmişten aldığı dersler kapsamında,beyan ettiği sözlerine sadık kaldığı ölçüde, Afganistan fenomeni hemen dip komşu coğrafyalarda kısa vadede, potansiyel domino etkisi yaratmayabilir. Ancak, Ermenistan, Güney Kıbrıs Rum Kesimi,YPG, PKK, FETO, Yunanistan vb
gibi daha uzak coğrafyalarda ABD’nin etkin olduğu diğer örgütler ve garnizon devletçikler üzerinde ise bir şekilde domino etkisi gözlemlenebilir ve gözlenmektedir de...
Mesela Ermenistan bu ricat hadisesinden hemen sonra “Türkiye ile ilişkilerini normalleştirmeye hazır olduğunu” çoktan deklare etmiştir. Bu domino etkisidir.Büyük süper güçlerin sıkıştığında kendine biat eden unsurları nasıl terkedip gitdiğinin de yeni bir kanıtı ve göstergesidir.
Bölge ülkeleri; Afganistan’ın bir an önce güvenlik, ekonomik ve siyasi yönden toparlanmasının hem kendi iç dinamikleri yönünden hem de diğer büyük ekonomik projeler sebebiyle hayati önceliklte olduğunu bilmektedir.
Rusya daha çok siyasi bir hakem Çin ise ekonomik yardımlar yoluyla Afganistan’ın yanında olmaya çalışacaklardır.Bu da bir yönüyle ve de en çokta Taliban’ın Türkiye( Azerbaycan) ve Pakistanla yapacağı Afganistanı rehabilite etme programına da bağlıdır.
Türkiye bölge ülkeleriyle Afganistan ile çok üstencil ve mesafeli iletişimde olmak, yönlendirici ve öğretici bir pozisyonu korumak kaydıyla.
Kafkasya’nın kalpgahında etkili ve önemli bir konum üstlenebilir. Afganistan halkının bizzat yerinde ve kendi evinde bu en  zor günlerinde yanında olabilir.
Bu Türkiye’ye beklenen göç dalgasını  da yavaşlatıcı, azaltıcı  bir etkiye sahip olur.
Ancak bölgenin stabilize edilmesi, izole olmuş ve terörize olmuş Taliban unsurlarının legal zemine çekilmesi uluslararası yasalara ve devlet erkini yönetme kabiliyet, terbiye ve deneyimine ulaşması kolay bir süreç değildir.
Ancak bunu Türkiye Çin, Rusya, Pakistan ve Azerbaycan’ın da dahil olduğu bir blokla Batı’nın zımmen desteğini arkasına almak suretiyle yürütebilir.
Türkiye operatif olarak saha da etkilidir. Ancak stratejik düzlemde kendini Talibanla çok iyi anlaşıyor gibi bir duruma düşürmekten de şiddetle kaçınmalıdır.
ABD  pkk, ypg, feto ile işbirliği yapıyor biz de “ Taliban”la niçin açık işbirliğini kurmayalım ve yürütmeyelim çıkarımını yapan varsa bu doğru bir çıkarım değildir.
Türkiye DAEŞ ile en fazla mücadele eden ülke olmasına rağmen hala dünya kamuoyu tarafından nasıl yaftalanmaya ve örselenmeye çalışıldığı hafızalarımızdadır.
Bu çekinceler ve dikkate alındığında Talibanla ne bir savaşa girip ne de dost oluyormuş gibi bir görüntü vermediğimiz sürece Türkiye elinden gelen ne varsa Afganistan halkı için yapmalıdır.
Afganistan’ın iç savaşa sürüklenmemesi için Rusya ön aldı fakat geç kalınmış değildir. Bölgeye üst düzey bir ekibi hemen göndermelidir.
Penşir vadisindeki Fransa hegemonyasına derhal engelleyici girişimlerde bulunulmalıdır.Fransa,ABD nin yapamadığını yapmaya çalışıyor. Bu coğrafyada kan ve gözyaşını daha da uzun sürmesini istiyor.
Çok yönlü çok dikkatli çok özenli bir yaklaşımla Türkiye Karabağdaki, Libya’daki başarısını burada da farklı bir düzlemde tekrarlayabilir.
Biz bu yazımızda Afganistan’da ki inşa sürecini ele aldık. Meseleye öneminden ötürü sondan başladık.
Ancak; Afganistan’da neler olup bitti. Afganistan’ın yaşadığı trajediler nelerdir? Afgan halkının etnik yapısı nedir? Neden Afganistan Türkiye için çok önemlidir? Afganistan’ın gerek kritik coğrafyası, gerekse yer altı kaynaklarının bolluğundan dolayı son yıllardır yaşadığı kurtuluş savaşları ve sonu gelmeyen iç savaş süreçlerini başka  yazılarımıza bırakalım ve şimdilik sağlık dileklerimizle,  esen kalın diyelim.

FACEBOOK YORUMLAR

YORUMLAR

  • 0 Yorum