Önder GÜRCAN

Önder GÜRCAN

[email protected]

POSTMODERN DÜNYANIN POSTMODERN İNSANI?

13 Temmuz 2022 - 13:08 - Güncelleme: 13 Temmuz 2022 - 20:38

POSTMODERN DÜNYANIN POSTMODERN İNSANI?

“Postmodern”, Türkçe’de  son yıllarda kullanılmaya başlanan   kelime, terim ve kamramlardan biri; etimolojiye göre Fransızca ve İngilizce kökenli. “Postmodernizm”  dünyanın entelektüel kültüründe, 20. yüzyılın ikinci yarısında, “Modernizm”e tepki olarak doğan, modern-sonrası (post-moderne) sanat, edebiyat, kültür ve düşünce akımlarına verilen ad.

*

Konumuza devam edelim: Dünya 20. ve 21.yüzyıllarda postmodern denilen bir kültür iklimine girmiştir.

Örneğin, ben, çoğu insan gibi üniversiteyi kısmi zamanlı geçici bir işte çalışarak bitirdim: Yerel basında muhabirlik, röportaj ve köşe yazarlığı yaptım.

O dönemin dünyası; olabildiği kadar kağıt-kalem, not defteri, daktilo, PTT mektup ve telefonu, gazete, kitap, dergi, resim, heykel, radyo, müzik, tiyatro, sinema ve opera ile sınırlıydı.

O dönemin kuşağı genellikle çok kültürlüydü: İlim, bilim ve irfan sahibiydi. Bazı tanınmış yazarların da belirttikleri gibi, “Entelektüalizm” denilen kültür akımı, Yunus Emre’nin deyişiyle: “İnsanın kendi kendisini bilmesi” demekti.

O dönemin gençleri,  genellikle bütün dünya tarihini, coğrafyasını ve kültürünü okuyup öğrenirdi.

Çünkü çok sayıda evin din, ahlak, fen, matematik, edebiyat, tarih ve  felsefe konulu kitaplardan oluşma kütüphanesi bulunurdu.

Ayrıca, dünyanın öne çıkan  sanat ve kültür eserleri ile sinema filmleri ilgiyle izlenirdi. Kültür sohbetleri yapılırdı.

*

Şimdi gelelim, olağanüstü yüksek teknoloji, iklim değişikliği, salgın, çevre kirliliği ve ekonomik kriz ile karşı karşıya olan postmodern dünya insanının günlük yaşamından  kesitlere:

-Geçmiş yıllarda insanlar, genellikle;  aileleriyle birlikte tek katlı ve bahçeli müstakil evlerde yaşarlardı. Bugünün koşullarında ise ekonomik ve sosyolojik nedenlerle aile bütünlüğü etkilenmekte, bazı aile üyeleri ayrı evlerde veya yabancı  ülkelerde çok katlı binalarda yaşamlarını yapayalnız sürdürmektedir.

-Bir zamanların insanları evlerinde her gün sabah kahvaltısından sonra dünya haberlerini izlemek için radyolarını açarlardı;  gazete, dergi ve kitap okurlardı; şarkı ve türkü söylerlerdi; işlerine yürüyerek giderlerdi; sokağa çıktıklarında komşularına güzer yüzle selam, sevgi ve saygılarını sunarlardı. Oysa günümüz dünyasının televizyon, bilgisayar, internet, yapay zeka, cep telefonu, robotik nesneler, akıllı evler, akıllı ulaşım araçları, ışınlanma, uzay gemileri, gezegen kolonileri, evrenin gizemli boşluğuna seyahat gibi olağanüstü yüksek teknoloji  ürünleri sarmalında postmodern hayatlar, bu yeni dünya düzenine paralel olarak kadim kültürden yavaş yavaş uzaklaşmakta ve yeniden yapılanmaktadır.

-Yüksek teknoloji çağına girilirken;   ülkelerin dilleri; örf, adet, gelenek, teamül gibi kadim kavramları; insani, manevi, vicdan, etik ve evrensel değerlere dayalı olan entelektüel kültürü olumsuz yönde etkilenmektedir.

-Uluslararası dil platformlarında da vurgulandığı üzere, ülkelerde yaşayan insanların çoğu; cümle kurma, cümlelerin temel ögeleri, noktalama işaretleri, büyük harf kullanımı ve kelimelerin doğru yazımı gibi konuları kapsayan dil bilgisi kurallarından  uzaklaşmaktadır.

-Yapılan istatistiklere göre, dünya ülkelerinde zaten az olan gazete, dergi ve kitap okuyucu sayısı, son yıllarda daha da azalmaktadır.

-Yazılı, sözlü, görüntülü basın ile sosyal medya sitelerindeki olay ve görüşlere yorum yapılmamakta ve kişisel bilgi katkısı sunulmamaktadır. Bu durum dünya insanının, olup bitenlerden habersiz, hayatı günlük olarak yaşadığı şeklinde algılanmaktadır.

-Çoğu insan; günlük hayatlarına cep telefonu ile  başlamakta, çevresiyle ilgilenmemekte, yalnızlıklarına çekilmekte, zamanın koşullarıyla uyumlu mutlu bir hayat sürmenin felsefi sırrını keşfedememekte ve sağlıklarını kaybetmektedir.

-Bazı ülkelerdeki iç savaş, terör, sosyal ve ekonomik kriz nedeniyle alt üst olan hayatlar da başka ülkelerde dramatik ve trajik sığınmacı, mülteci ve göçmen konumuna düşmektedir.

*

Geçmişte, güzel günlerin yanı sıra çok çileler çekmiş olan yaşlanmış dünya insanlığı; İlk Çağ, Orta Çağ ve Yakın Çağ’dan sonra Yeni Çağ’a, başka bir ifadeyle “Uzay Çağı”na ayak basmıştır.

“Postmodernizm Olgusu,” Uzay Çağı ve küreselleşme akımları ile  birlikte dünya gündemine yerleşmiş bulunmaktadır.

Peki bu olgu; gelecek yüzyıllarda dünya ülkelerine ve özellikle insani, manevi, vicdani, etik ve evrensel değerlere  nasıl  yansıyacaktır? Yeni dünya düzeni nasıl şekillenecektir?

“Bu konuda ne düşünüyorsunuz?”

Herkesin her konuda kişisel bir görüşü vardır. Her görüş saygın olarak kabul edilir. Çünkü insan insandan üstündür. Bizim bir bilge komşumuz var. Ben bu soruyu bir de bu bilge komşuma sordum.

Bilge komşum: “Bu bilimsel ve felsefi derinlik taşıyan konunun nihai değerlendirilmesini, uzmanlık alanı açısından tarih ve toplum bilimcilerine bırakmak yerinde olur,” açıklamasını yaptı.

FACEBOOK YORUMLAR

YORUMLAR

  • 0 Yorum