İnsan Doğaya Dost Mu KalmaIı? Rakip Mi Olmalı?
Anadolu‘daki Köyümden Sohbetlerimiz-6
Mustafa Kara
İnsan Doğaya Dost Mu KalmaIı? Rakip Mi Olmalı?
Son günlerde televizyondan sosyal medyadan haberlere baktığımda orman yangınları aşırı yağışlar seller gündeme yansıdı. Ülkemizde yaşanan aşırı sıcakların etkisiyle farklı sebeplerden dolayı yangınlar çıkmaktadır. İnsanlar yangını söndürme mücadelesinde hayatını kaybetmekte ya da yaralanmaktalar. Koyunlar, keçiler, inekler orman hayvanları yangınların etkisiyle telef olmaktadır. Bu her yaz istemeyerek yaşadığımız yangınların faturası biz insanlara, canlılara hayvanlara yansıyor.
Gelin bu konuyu sorular halinde maddeleyerek anlatalım. Doğaya dost muyuz? Rakip miyiz? Doğa ve insan bağını irdelemeli bize yansıttıklarını daha iyi özümsemek için gerekli.
1-Doğadaki orman yangınları küresel sorun mu? Orman yangınları somut tedbirler neler olabilir? Bizler neler yapmalıyız? Bireysel tedbirler yeterli mi? Devletimizin tedbirleri yanı sıra toplumsal tedbirler kapsamında görevimiz neler olmalı? Ormanlarımıza nasıl sahip çıkarız?
Ormanlardaki yangınlar dünyadaki bir çok ülkede ve ülkemizde de çıktığı görülmektedir. Ormanlık alanların daha çok yanmasıyla kişi başına düşen oksijen miktarı azalmakta, canlı türlerinin azalıp yok olmasına neden olmaktadır. Bu da aşırı sıcaklık, aşırı yağış,sel ve heyelandan olmaktadır. Normalde bir yetişkin çam ağacının on iki kişinin oksijen ihtiyacını karşılaması insana verilen muhteşem hediye.
Bu yüzden musait yer ve noktalara fidan dikmek,tarlalara meyve ağaçları dikipyanan ağaçlar sayısınca veya daha fazla yeşil alan sağlamak adına bu görevi hepimizin insani borcu sorumluluğu yerine getirmeliyiz. Mevcut ormanlarımızı korumak için cam plastik şişe ve benzeri atıkları atmamalıyız. Mevcut atılan çöpleri toplamak tıpkı deniz sularındaki atıkları temizlediğimiz gibi
Ülkemizde 81 ilde belirlenen yılın bir günü “Ormanımızı temizleyelim, toplayalım.“ kampanyasıyla; Belediyeler, kamu kurumları, sivil toplum örgütleri, bireyler ve aileler, çoluk çoçuk çöpleri toplamalıyız. Geç bile kaldık. Gerçekten bu konu ile ilgili somut proje hazırlanmalı.
Sen de ailenle çoçuklarınla en iyi arkadaşlarını al, gel. Bahar aylarında belirlenen tarihte ormanına sahip çık, temizle kampanyasıyla buluşmalıyız. Gelenekselleşmeli orman temizliği her yıl düzenli yapılmalı. Ülkemizde ulusal düzeyde yapılacak ormanına sahip çık temizlik kampanyası yapılması için bu mektup olsun tüm yetkililere. Birlikten güç doğar ilkesini ormanlarımızı korumak için yapmalıyız.
Yurt dışında bazı ülkelerde keçilerde itfaiye görevlileri keçiler olmakta. Bu keçiler ormanların içinde çalıların otların temizlenmesiyle olası yangınların riskini azaltmış olacağız. Hem ucuz yöntem ülkemizde et gıda konusuna takviye olacak bir durum. Hayvancılığın ülke genelinde azaldığı bu dönemlerde keçi koyun sürülerinin artırılması ülkemizin geleceği için istiyorum.
2- Doğadaki fotosentez dönüşümü yeterli mi?
Fotosentez yeterli. Devlet kurumu ve ilgili kuruluşlarımızın belediyelerimizin desteğiyle; örneğin dağ köylerindeki her köy için en az 10 çiftçiye 5 yıl satmama şartıyla ve yine farklı örnek üzerinden 19 dişi 1 erkek küçükbaş çok uygun kredi ile verilebilir. Bu hayvanlar bir kaç yıl içinde 100 ve üzeri olduğunda ormanlarda otlanarak ikinci projeyle temizliğimiz yapılmış olur. Böylece köylü amcam teyzem rızkını kazanacak ülkemizin et ihtiyacı doğal sıfır yem maliyeti ile karşılanmış olacak.
Böylece hem ormanlarımızı yangına karşı koruma mücadelesiyle, gelecek nesillerimizi daha güzel doğa teslim edeceğiz. Her dağ köyüne 20 küçük baş kampanyasına mutlaka başlamamız gerekiyor.
Yetkililere bu konuda mektubumuzda ulaşıp projelendirmelerini değilse bunun sebepleri nelerdir? Çözümlerimiz neler? İklim değişikliğinin etkileri fotosentez dengesini tüm canlıların aleyhine mi itiyor?
Fotosentez konusunu yukarıda değinsek de biraz daha bu konuyu genişletmeliyiz. Fotosentez olayı aslında tüm canlılar ve biz insanların yaşam alanı için değerli. Ülkemizde ve diğer ülkelerde bulunan çarpık kentleşmeleri düzeltmeliyiz. Bu konu ile ilgili gereken varsa yasal düzenlemeler yapılmalı ilgili kurumlar yetkilileri ile denetim artırılmalı.
Şehirler ve yeni yerleşim yerleri yapılırken binalar ve tesis sayısına yetecek kadar yeşil alan oluşturma zorunluluğu bizleri gelecek canlılar için doğanın intikam almaması ve korunması için önemlidir.Bunun yanı sıra araçların egsoz dumanları, fabrika dumanları, tesislerinpissu atıkları çevre kirliliğinin yanı sıra oksijen hava yaşam kalitesini düşürüyor.
Bu kadar araç olunca toplu taşımaları mı kullanmalıyız. Veya bisikletle ulaşım sağlayan toplum kitlesi olduğumuzda daha kaliteli yaşam şartları oluşturuyoruz. Bu da küresel ısınmayı koruyacak tedbirler arasında olmalıdır. Birey olarak aldıklarımız tedbirleri kurumsal kamusal tedbirler bir araya gelince kaliteli yaşam biz insanlara doğa sunuyor olacak. Bu hayaller zor değil bizler için hepimizin doğanın korunması kayasına el atması gerekiyor.
3-Ülkemizde uygulanan sıfır atık projesi örnek uygulama doğa için.Sıfır atık projesi ne zaman başladı? Ne kadar kazanım oldu? Hangi ülkeler geri dönüşüm projesini uyguluyor?
Sıfır atık, israftan kaçınmayı ve atığın önlenmesini, azaltılmasını, yeniden kullanılmasını savunur.Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanlığınca hayata geçirilen ve toplumun tüm kesimlerini aynı çatı altında buluşturması bakımından da Türkiye‘nin en büyük çevre hareketi olarak tanımlanan Sıfır Atık Projesi 2017 yılında başladı. Resmi kaynaklara göre 2024 yılı ititbariyle Küresel bir çevre hareketi ve dünya markası haline gelen Sıfır Atık Projesi ile bugüne kadar 59,9 milyon ton geri kazanılabilir atık ekonomiye kazandırılırken, geri dönüşüm ile atıklardan 185 milyar lira kazanç sağlandı.
Sıfır atık projesi ülkemizde uygulanan insanlığın ve canlıların doğanın kurtuluşu yanı sıra ; küresel ısınmanın , iklim kayması , aşırı sel heyelan gibi konuların azalmasına kadar varan önemli faydaları vardır. Sıfır atık projesi ile ambalaj ve pil malzemeleri ile geri dönüşümler olmaktadır. Hem tekrar kazandırma, çevreyi temiz tutma, doğayı temiz kullanma yolunda örnek projeler olmaktadır.
Sıfır Atık Projesi ve çevreye ilişkin diğer çalışmalara katkılarından dolayı Birleşmiş Milletler Kalkınma Programı (UNDP) Türkiye Ofisi tarafından bu yıl ilki verilen “Küresel Amaçlar Eylem Ödülü”ne layık görüldü. Artan iklim krizi, çöp sahasına giden atıkların ayrıştırılırken zararlı sera gazları salması ve küresel ısınmayı büyütmesi nedeniyle dikkatleri çöplere ve atıklara çekmiştir.
Eunomia ve Avrupa Çevre Bürosu’nun 2017 tarihli son raporundaki verileri, Birleşmiş Milletler İstatistik Bölümü istatistikleriyle birlikte kullanarak, geri dönüşüm için en iyi ülkeler Almanya, Danimarka, İsveç, Lüksemburg, İtalya, İsviçre, Belçika, Slovenya, Hollanda, Tayvan, Güney Kore, Tayvan, Japonya, Singapur, Kanada Ve Galler’dir.
Sonuç olarak insan doğaya dost mu kalmalı? Rakip olmalı konusunu üç başlık altında sorularla maddelerini açıklayarak sizlere aktardım.
Biz insanlar doğaya sahip çıkar korursak doğada bize afetlerle intikam almayacak insan ve canlıların yaşaması kolay olacaktır.
Orman yangınları için alınacak birinci madde yılda bir gün çöp toplama projesi ve ikinci madde küçükbaş sürülerin oluşturulup orman yangınları azaltan somut projeleri ülkemizde başarıya imza atan sıfır atık projesi gibi neden olmasın! Yetkililerimizle birlikte bu projeyi hayata geçirelim ki ulusal ve global proje olsun isteriz.
Yeşil alanlı projeli alanların şehir semtlerde projeli uygulandığında oksijen yaşam alanımız genişleyecektir.
Biz insanlar bu projelerin her bireyimiz mimarı olduğumuzda doğanın verdikleri mucizelerle biz gelecek nesillere mükemmel doğa bırakacağız. O yüzden sen de Doğaya Dost kal! Haydi sende doğana sahip çık!
FACEBOOK YORUMLAR