Önder GÜRCAN

Önder GÜRCAN

[email protected]

2022: DÜNYANIN YENİ YOL HARİTASI?

30 Aralık 2021 - 12:36 - Güncelleme: 31 Aralık 2021 - 10:52

2022: DÜNYANIN YENİ YOL HARİTASI?

Milyarlarca yıl gün yüzü görmüş olan  yaşlı dünyanın kaptan köşkü; zaman denilen gizemli olgunun fırtınalı okyanuslarında rotasını hangi yöne kıracaktır? İnsanlığın izleyeceği yeni yol haritası nasıl belirlenecektir?

Bu soruna bir açıklama getirmek için öncelikle dünyada mevcut 208 ülkede yaşayan yaklaşık sekiz milyar insan ile ilgili olarak Birleşmiş Milletler Teşkilatı (BM) tarafından hazırlanan “Dünya insanının Ortalama insani Gelişmişlik Endeksi”ne bakmak yeterlidir.

BM’ nin araştırma raporlarındaki verilere göre, “Dünya İnsanının Ortalama İnsani Gelişmişlik Endeksi” iç açıcı görünmemektedir.

*

Dünya insanlık tarihinin geçirdiği   dönemler,  İlk Çağ,  Antik Çağ (M. Ö 3200 - M.S. 375), Orta Çağ ( 375 - 1453), Yeni Çağ (1453 - 1789), Yakın Çağ (1789 - Günümüz), Bilim ve Uzay Çağı tarih ve toplum bilimcileri tarafından bütün yönleri ve boyutlarıyla ele alınmakta ve değerlendirilmektedir.

Dünya; Mısır, Çin, Sümer, Babil, Hint, Güney Amerika, Yunan-Roma, İslam, Avrupa  Kıtası vb. bağlamında    zincirleme olarak çeşitli ve sayısız kültür ve uygarlık süreçlerinden gelmiştir. insanlık var oldukça dünya yine çeşitli ve sayısız süreçlerden geçecek ve sonuçta insanlık bir şekilde evrensel bir anlayış ve bakış açısı iklimine kavuşacaktır.

Bu amaçla : Devlet yönetimlerinde tarihten gerekli derslerin çıkarılması; tarih ve toplum bilimcilerinin bilgi ve tecrübe birikimleriyle önerilerinin dikkate alınması büyük önem taşımaktadır.

*

Ne var ki insanlık; son yıllarda görülen küresel ısınma, salgın, anlayış ve fikirlerdeki değişim ve dönüşüm nedeniyle karmaşık ekonomik ve sosyolojik sorunlar yumağı  ve tutsaklıklığından kurtulup geçmiş ile yüzleşmeye zaman bulamamaktadır.

Öte yandan, dünya hayatında bilim ve teknoloji olağanüstü bir yoğunlukta gelişirken; entelektüel kültür, inişli çıkışlı bir belirsizlik içinde, istenilen ve beklenen seviyelerin gerisinde kalmaktadır.

Bilindiği üzere her sorun, neden-sonuç korelasyonu içinde oluşmaktadır. Sorunların kaynağını ve nedenini araştırıp bulmak gerekmektedir. Çünkü, sorunlar çözüm için vardır.

*

Bir genç, bir bilge insana  sormuş : “Hocam, dünyada insanlar ve toplumlar arasında anlaşmazlıklar,  çatışmalar, kötülükler, göçler, terör ve savaşlar neden son bulmuyor?”

Bilge insan bu soruya şu yanıtı vermiş: “Dünya okullarında öğrencilere, ‘Nasıl iyi insan olunur?’ konulu dersler verilmiyor...”

Yeni kuşak, her şeyi, gördüklerinden ve yaşadıklarından öğrenmektedir :  Gençler;  güzel duygu ve düşünceler,  sevgi ve saygıyla yetiştirilirse,  toplumlar da sevgi ve saygı içinde mutlu yaşarlar.

*

Oysa dünya tarihi,  olumlu çeşitli ve sayısız sosyolojik olguların yanı sıra olumsuz çeşitli ve sayısız sosyolojik olgular üzerine kurulagelmiştir.

Dünya coğrafyası keşfedilmiş; kabile devletten site devlete, ulusal devlete, imparatorluklara ve birliklere geçilmiş; televizyon, cep telefonu, dijitalleşme  ve uzay  teknolojilerine varıncaya kadar sayısız icatlar yapılmış ve ilkler yaşanmıştır.

İnsanlık, tarihini değiştiremez; ama  geleceğini değiştirebilir.

Bu köklü değişim; BM’ nin eşgüdümünde uluslararası bir yaklaşımla, dünya kültür ve uygarlığı dosyasındaki bilimsel, manevi ve evrensel değerleri harmanlayıp konsolide eden bir öğretinin kapsamlı ve sürekli bir program dahilinde, aileler ve okullların görev ve sorumluluğunda etkin bir eğitimle yaygınlaştırılması; akıl, anlayış, doğru düşünce, güzel söz, empati, iyi niyet, sevgi, vicdan, vefa, şefkat, bağışlayıcılık, hoşgörü, cömertlik, birlik ve beraberlik gibi kavramların  içselleştirilerek günlük hayata geçirilmesiyle mümkündür.

Ayrıca: Dünya devletleri parlamentolarındaki kadın üye  sayılarının eşitlik ilkesi uyarınca  makul ve adil bir oranda belirlenmesi konusunun BM gündemine alınmasının uygun olacağı, bazı tanınmış siyaset bilimcilerince de ifade edilmektedir.

*

Bilge insanların bir özdeyişi ile yazıyı bitirelim: “Ders, öğrenilinceye, benimseninceye ve uygulamaya konuluncaya kadar devam eder.”

Günümüz dünya basınından edinilen izlenimlere göre, bu dersin alınacağına ilişkin bir umut ışıltısının güçlü bir şekilde belirdiği gözlenmektedir.

FACEBOOK YORUMLAR

YORUMLAR

  • 0 Yorum