TABLET
Tablet adıyla tanımlanan araç ha verildi ha verilecek derken zaman geldi çattı ve önce öğretmenlere sonra da öğrencilere olmak üzere dağıtılmaya başlandı. Dağıtım başladı başlamasına da baş ağrılarının da artacağı kanaati artmaya başladı. Biz henüz aşırı şikâyet konusu cep telefonu sorununu çözememişken acaba yeni bir meseleyi davet mi ediyoruz sualini de sormadan geçemiyor insan.
Teknolojik araçlarla eğitim yapma isteğini olumsuz karşılamak çok doğru değil kanaatindeyim. Fakat düşünce alt yapısı oluşturulmamış, kullanılacak materyalleri hazırlanmamış, nerede ne zaman, ne kadar, hangi ölçütlerde ve hangi içerikle gibi basit suallerin bile cevabı çoğunluk tarafından bilinmezken; ‘ben iyi gördüm’ ‘ben beğendim’ ‘bana göre faydalı olacak’ tespitleri dayanak kabul edilerek yola çıkılmasını biraz acele verilmiş karar olarak görmek mümkündür. Hele üst yönetim kimliğine sahip kişilerin alelacele aracı gösterip artık kimse kitap taşımayacak gibi kastı aşan bir ifade ile tanıtım kervanına katılmasını daha da vahim görmek mümkündür.
Tablet tek başına neyi çözecek, neyi kolay kılacak, nasıl yol gösterici olacak? Bu soruların cevabını almak o kadar kolay olmasa gerek. Tüketici bir tabiata sahip alet öncelikli olarak tüketeceği malzemenin varlığı kadar işe yarar. Ondan evvela kendisini yönlendirecek hatta yönetecek becerikli ve eğitimli kullanıcılara ihtiyaç duyacak. Bu kullanıcılar birer usta edası ile değil usta gibi aracı üretime katacak. Bu şartların oluşması kısa vakitte elde edilecek bir durum değildir.
Eğitimde yanlış giden, eksik kalan bir şeyler varsa ki var. Bunu düzeltmenin yolu teknolojiyi seferber ederek müdahil olmaktan geçmemektedir. Çünkü daha önceki tecrübelerimizde gördük ki ‘bilgisayar laboratuvarları, televizyon, vcd, dvd, yansıtım, tepegöz’ benzeri araçlar yeterince fayda temin etmeden atıl hale gelmiş bunda sınıf yönetiminin vebali kadar okul yönetiminin de vebalinin olduğu gözlerden uzak değildir. Aynı anlayışı tablet üzerinden tekrarlama çok doğru bir anlayış olmasa gerektir. Bu araçta öncekiler gibi kısmi yarar sağlayacak ve destekleyici olmaktan öte gitmeyecektir.
Eğitim bireylerin kendi öz güvenini kazanmaya yönelik bir etkinliktir. Ruhen ve bedenen gelişmeyi ve geliştirmeyi amaç edinmiş, topluma kültürel anlamda uyumu sağlayan uzun soluklu bir çalışmalar bütünüdür. Toplumun kendi değerlerini tanıtma, aktarma ve üretme yolunda kullandığı en önemli yöntem eğitimdir. Mekân ise eğitim-öğretim yapılan okullardır. Okulların fiziki şartlarının tamamen olgunlaşmadığı, eksikliğin ve değişikliğin giderilemediği, çeşitliliğin dahi giderilme noktasında sıkıntı yaşanıldığı gözlemlenirken ‘ kervan yolda dizilir’ anlayışını tercih etmenin bu noktada doğru olmadığı düşüncesindeyim. Çünkü belirli bir plan dâhilinde olmamakla birlikte birçok eğitim aracı ve yöntemi sizden daha etkin görev ifa etmektedir. Yazılı ve görüntülü basın kısacası medya, mahalle, sokak, arkadaş, internet ve benzerleri bu konuda baskın bir karakter özelliği göstermektedir.
Merkezinde öğretmen-öğrenci ilişkisinin ve iletişiminin bulunduğu eğitim anlayışı kendiliğinden yeni yönelişleri bulmanın çabası içerisindeyken bir dayatma ile karşılaşması neticesinde kendiliğinden bir direnişte sergileyecektir. İçerik ve yöntem adına farklılıkları yakalamaya çalışma gayreti yeni bir olgu değil. Özellikle Yapılandırmacı eğitim dalgası hayli bu konuda mesafe aldırdı. Medyanın gücünü inkâr etmekte mümkün değil. Görsel ve işitsel malzeme olabildiğince yer buldu eğitim hayatının içinde. Yaparak-yaşayarak öğrenme çabalarının da hakkını yememek lazım. Burada düşünülmesi gereken araç olmaktan çıkıyor, aracın materyalleri eğitim filmleri ve içerikleriyle beraber kaliteleridir.
Tasarımın en çekici yanı akıllı tahta(iddialı bir isim) ve tablet olarak karşımıza çıkınca üzerinde tekrar tekrar durmak icap eder diye düşünüyorum. Etkili öğrenme aracı ilgiyi çekmek üzere kurgulanmış lakin kastı aşmış gözüküyor. Israrla, üzerine basa basa vurgulanan değerler eğitimi nasıl gerçekleştirilecek? Halen hazırlanan malzemenin içerisinde böyle bir başlık görülmemektedir. Ahlaki ve sorumlu davranma gayesine yönelik çabalar bu sanal âlemde nasıl yer alacak? Araçtan yarar sağlama ‘düşe kalka yürümeyi öğrenmek’ şeklinde mi olacak? Önceki ithal kitap tecrübesinde olduğu gibi ‘Müslüman için salyangoz satışı’ olmayacak mıdır? Milli kaynaklar bu noktada ne kadar harekete geçirilecektir? Bireylerin gelişimlerindeki eksikliği yine bireylerin tercihleri mi yönlendirecek? Sorularımız sadece dikkat çekmek içindir.
Eğitim-öğretim bilgi ve beceriyi vermek kadar davranış kazandırmak, tutum değiştirmek için yapılır. İyi insan yetiştirmek asıl gayedir. Yoksa bilgi ve beceri sahibi sahtekârları baş tacı etmemiz gerekir. Tablet de bu bağlamda kötü bir arkadaş ile yer değiştirmeye müsait görünmektedir. Hele derse ilgiyi çekemeyen, durağan bir öğretici karşısında sığınılacak bir liman gibi duruyor. Sınıflardaki talep eğlence ve özgürlükten yana ağır basmaktadır. Yalnızlaşmak, eğlenmek ve özgür takılmak, bunlara ulaşmada tablet hayli cazip bir görünüm vermektedir.
Düşünmeye ve yazmaya zorlamak yerine iyi örneklere ihtiyaç var. Çalışmanın erdemi, alın terinin kıymeti, Dürüstlük ilkesi ile ilgili bilinç oluşturulmadan yola devam tehlikeli gözüküyor. Dersimi anlatır çıkarım yanlışlığı yıkılmadan yeni bir engel oluşmaz inşallah.
Akıllı tahtadan istifade etmek niyetiniz, tabletten yararlanmak da gayeniz olsun. 17.02.2014 Muammer AZMAK