Manisa’nın Değerleri (18)
Müftü Ahmet Âlim Efendi (1874 – 1930)
Dedesi Hattat Âlim Ahmet Efendi, Manisa'nın yerli ailelerinden olup döneminin ünlü hattatlarındandır. Babası Mehmet Arif Efendi ise tahsilini Manisa'da tamamladıktan sonra bir süre müderris olarak Bursa medreselerinde çalışmıştır. Bilahare Manisa Muradiye Külliyesine tayin olmuş, Muradiye Külliyesi müderrisi ve Manisa Mahkemesi azası olarak Manisa’da uzun yıllar hizmet etmiştir. Dede, baba, oğul olarak Manisa'nın kültür mirasına katkısı olan bir ailedir.
Ahmet Âlim Efendi de tahsilini Manisa'da tamamladıktan sonra Manisa'ya müftü olarak atanmış, müftülüğünün yanı sıra Muradiye ve Sultan medreselerinde zaman zaman derslere girerek müderrislik de yapmıştır. Kişilik olarak âlim, fâzıl, yerine göre nüktedan, enerjik, hareketli ve çevresinde de her zaman saygı duyulan bir kişiliğe sâhiptir.
Din âlimliğinin yanında dönemin musikîşinaslarıyla kurduğu yakın dostluk, musikîye olan ilgisini arttırmıştır. Özellikle Kadızâdeler ailesinden musikîşinas Asım Molla Efendi'den, Çerkez Mehmet Efendi'den, İzmirli Şeyh Cemalettin Efendi'den, Mevlevîhane'ye gelen Hilmi Dede'nin müzik ve nota birikiminden oldukça istifade etmiştir.
Yine aynı yıllarda Manisa'da Ahmet Âlim Efendi'nin yanında, Âlim Efendi’nin büyük saygı duyduğu Çelebizâdeler ailesinden Sultan Medresesi Müderrisi Cevdet Efendi’yi görüyoruz. Yunan işgaline karşı beraber kurtuluş mücadelesi vermişlerdir. Cevdet Efendi'nin musikî ile ilgisi olmamasına rağmen yakın arkadaşı Müftü Âlim Efendi ile birlikte musikî sanatının eğitim öğretimdeki önemine ve gerekliliğine inanan bir eğitimci olarak bilinmektedir. O yıllarda kendisi tarafından açılan Şems-ül İrfan isimli 4 sınıflı özel okulda Beden Eğitimi, İngilizce, Fransızca, Almanca, Farsça, Arapça, Tarih, Hendese gibi dersler yanında ağırlıklı olarak Musikî dersi de okutulduğu belirtilmektedir. Müfredat programlarının Müftü Ahmet Âlim Efendi tarafından hazırlanan bu okulda çok kıymetli öğretmenler görev yaptığı, dönemin ünlü musikî öğretmenlerinden Çerkez Hafız Mehmet Efendi’nin hazırladığı okul korosunun konserleri, Manisa merkezde olduğu kadar civar kasabalardan gelenler tarafından da ilgiyle izlendiği söylenmektedir.
Müftü Ahmet Âlim Efendi'nin çevresinde en yakın arkadaşlarından iki kişi daha vardır ki bunlardan biri, Musikîşinas Hacı Musa Efendi'den feyz almış Kasapzâde Ahmet Efendi, diğeri ise Keşfî Beyin babası Hafız Mehmet Raşit Efendi'dir. Hafız Mehmet Raşit Efendi, Halim Çelebi zamanında Mevlevîhane’de naathan ve neyzen olup Müftü Ahmet Âlim Efendi ile kardeş çocuklarıdır.
İzmir'de görev yapan ünlü Bestekâr Rakım Erkutlu Hoca ile de yakın arkadaş olan Müftü Ahmet Âlim Efendi'nin çevresi genelde musikîşinas din âlimleri ile medrese müderrislerinden oluşmaktaydı. İçinde bulunduğu çevrenin de etkisiyle var olan musikî kabiliyetini geliştiren Müftü Ahmet Âlim Efendi, bir çok ilahî ve şarkı besteleri yapmıştır. Çok az da olsa bunlardan bazıları günümüze kadar gelmiştir.
İşgal yıllarının arifesinde ülkenin sancılı yıllarına da duyarsız kalmayan Müftü Ahmet Âlim Efendi, 1918 yılında Cemiyet-i İslam’ın Başkanı ve Istılah-ı Vatan cemiyetinin de kurucu üyesi idi. Bu cemiyetin kurucu üyesi olarak 1919 yılının ilk aylarında Yunan işgali tehlikesini sezerek Sadaret Makamına ve Aydın Âyan Başkanlığına telgraf çekerek halk arasında işgal tehlikesine karşı direniş komiteleri oluşturmaya başlar. Manisa, Mayıs ayında Yunanlılar tarafından işgal edilince ilk önce hem telgrafta imzası olması hem de halkı teşkilatlandırma faaliyetlerinde bulunması sebebiyle hakkında verilen idam hükmünü infaz etmek üzere Yunan işgal komutanı tarafından evine baskın yapılır. Bu baskından önce evinin arka bahçesinden kaçarak saklanır. Fransız Gar Müdürünün de yardımı ile Balıkesir’e gider. Orada Müdafa-yı Hukuk Cemiyetine katılarak mücadelesine devam eder. Bilahare İstanbul’a geçer ve Kuva-yı Millîye hareketinin içinde çalışmalarını İstiklâl Savaşı boyunca sürdürür.
Müftü Ahmet Âlim Efendi 8 Eylül 1922’de Manisa’nın kurtuluşu ile memleketine döner. Ailesini ve dostlarını çok özlemiş olarak acilen Manisa'ya geldiğinde kendisini ilk önce yakın akrabası ve öğrencisi olan Keşfi Bey (Tezcan Karadanışman'ın babası) karşılar. Manisa'ya ayak bastığında evine uğramadan ilk işi, Keşfi Bey ile birlikte Müftülük binasını hizmete açmak olur.
İstiklâl Savaşından sonra Ankara’dan kendisine daha yüksek görevler teklif edildiği halde o, bu görevlerin hiç birini kabul etmeyerek müftülük görevine devam eder. Özellikle Yunanlıların ricatında yakılan Alay Bey, Nişancı Paşa, Hacı Mahmut (Velioğlu) camilerinin yeniden imarında ve diğer harap olan vakıf eserlerinin bakımında müftülük olarak çok büyük gayretler gösterir. Camilerin ve harap olan diğer vakıf eserlerinin bakımı için çevre dostlarının da yardımlarıyla o günün imkânsızlıkları içerisinde vakıf eserlerine sâhip çıkmaya çalışır.
Müftü Ahmet Âlim Efendi, Manisa Belediye Reisi Hacı Lütfullah Efendi’nin kızı ile evli olup Arif ve Şekip adlı iki erkek, Rukiye ve Nimetullah isimli iki de kız çocuğu sahibidir.
İstiklâl Savaşında verdiği mücadeleler ve gösterdiği çalışmalar dolayısıyla Müftü Ahmet Âlim Efendi, “İstiklâl Madalyası” ile taltif edilmiştir. Bu madalya, hâlen torunu Değer ÖZBİLGE Hanımefendi tarafından muhafaza edilmektedir.
Kısacası müftü, müderris, musikişinas, neyzen, bestekâr, şair gibi parmakları sayısınca hüneri bulunan Müftü Ahmet Âlim Efendi, cür'et ve cesaretiyle de Yunan işgaline direnen ve ölümüne mücadele eden İstiklal Madalyalı yiğit bir vatanperverdir. Manisa’da unutulmaya başlanmış değerler gibi o da unutulanlardan biridir
13 Aralık 1930 tarihinde vefat eden Müftü Ahmet Âlim Efendi, çocukları ve sevenleri tarafından o gün için çok kalabalık bir cemaatle Hatuniye Camii'nde cenaze namazı kılındıktan sonra Çatal Mezarlığına defnedilir. Mezarı, birinci kapıdan girildiğinde Manisa Tarzanı’nın kabrinin hemen arkasındadır. Kabri bilahare yakın akrabası ve öğrencisi Tezcan Karadanışman’ın babası Keşfi Bey tarafından yaptırılır. Kabir taşında ise; “13.12.1930 tarihinde Manisa Müftüsü iken ölen Hafız, Bestekâr, Şair, Ahmet Âlim Efendi Ruhuna Fatiha” yazılıdır. Öz be öz Manisa'nın evladı olan, Manisa için çok büyük hizmetler ifa etmiş Merhum Müftü Ahmet Âlim Efendi’nin isminin Manisa’da yaşatılmaması, Manisa için büyük bir eksikliktir. Belediye Başkanımız Sayın Bülent KAR'ın, unutulmuş değerin hatırasını bir okul veya bir cadde ismiyle de olsa yaşatacağını umuyorum. Umarım bu konuda rahmetli Müftü Ahmet Âlim Efendi adına, başkanımızdan böyle bir umudu gerçekleştirmesini beklemek hakkımız olsa gerek.
Güftesi ve Bestesi Müftü Ahmet Âlim Efendi'ye Ait Şarkı ve İlahîlerden Bazıları
Bestenigâr Makamında Ağır Semai:
Öyle bir afet-i yekta-yı emelsin meleğim
Bakamam gözlerine çünkü erir göz bebeğim
Akıtan göz yaşını pâyine bir secdeberim
Bakamam gözlerine çünkü erir göz bebeğim.
Bir Başka Bestenigâr Şarkısı:
Mihr ile bakmaz felek bu tali-i avareme,
Derdimi bilemez tabiban bakmasınlar çareme
Yok bu eczahane-i âlemde merhem yareme
Sensin ey mehpâre merhem bu dil-i sadpâreme
Hüzzam İlâhîsi:
Emr-i Hak düsturumuzdu, nur-u Kur'an hadimiz
Etmeyiz perva cihanda, Müslüman hüddayımız
Din-i haktır dinimiz, hep Müslüman ihvanıyız
Hem Halife hem emir-ül mü'minindir Hakanımız
Türk, Arap, Çerkez, Acem, Boşnak, Habeş, Laz bilmeyiz
Hepsi İslam kardeşi kardeş böyle der furkanımız
Hazreti Allah bizi kardeş kılınca bî- güman
Müttehittir gazemiz, âmâlimiz hem kanımız
Ruhu şâd olsun.
www.kadirkeskin.net
Not: Geçen haftaki 19. Dönem Millevekili Sayın Faruk SAYDAM ile ilgili yazımda, Uşak’tan Milletvekili seçilmesi için yapılan teklif, Sehven Mesut YILMAZ, yerine Turgut ÖZAL yazılmıştır. Düzeltir her iki büyüğümüze de Rabbim mağfiretiyle muamele eylesin, mekanları cennet olsun. Amin…
FACEBOOK YORUMLAR