Kadir KESKİN

Kadir KESKİN

[email protected]

Doğa Boşluk Kabul Etmiyor

24 Aralık 2021 - 09:19 - Güncelleme: 24 Aralık 2021 - 11:12

Doğa Boşluk Kabul Etmiyor

Okullarda fizik derslerinde öğrencilere fiziki kanunlar öğretiliyor.  Öğretilen kanunların hiç birini fizik kanunlarını okutanlar koymadı  Tabiat koydu.  Semavi inançlara göre de Tabiat kanunlarını koyan Allah’tır.  Dini terminolojide buna  “ Sünnetullah” diyoruz.  Fetih suresinin 23. Ayetinde de “ (Bunlar)Uygulanıp gelen kanundur. Allah’ın kanununda bir değişiklik bulamazsın.” Buyuruyor. Nedir bu kanunlar? Yaşadığımız bu dünyada görüp- görmediğimiz, zerreden küreye tümüyle evren, Allah’ın koyduğu kurallara göre işleyen bir sistemdir.
Fizik okuyan herkes  “  Tabiatın vakumu sevmediğini” bilir. Vakuma verebileceğimiz en güzel örnek vazgeçilmez olan elektrik ampulünün içidir. Ampulü kırdığımız an,  Tabiat içeri hava iter. Ve teorik olarak boş olan yeri doldurur.   Daha basit misalle bardakta su varsa hava yoktur, su yoksa hava vardır. Kısacası tabiat boşluğu kabul etmez.

 Bildiğiniz şeyleri hatırlatarak sözü kendimize getirmek istiyorum. Zihnimiz de küçük bir evrendir. Zihinler de hiçbir zaman boş kalmaz. Ne ile? Elbette duygularla. Üzüntü, korku, kıskançlık, hırs gibi duygular şeytani duygular olup saldırgan duygulardır, huzurlu ve mutlu duyguların yerini almak isterler.  Zihnimiz işimizle meşgulken zararlı duygular bizi meşgul edemez, günlük işlerimizin bitmesini bekler. İşimiz bittiğinde hayal gücümüz çalışmaya başlar ve saçma sapan ihtimalleri düşünmeye başlar.

Burada peygamberimizin şu davranışı konuyu açıklama açısından çok önemlidir.  Peygamberimiz bir gün sahabeleriyle giderken yol kenarında bir ağacın altında miskin miskin oturan bir insana rastlıyor ve  selam vermeden Peygamberimiz yoluna devam ediyor.  Birkaç saat sonra aynı yoldan geri dönerken bu defa peygamberimiz geçerken selam vermediği insana selam veriyor. Sahabeler soruyor: “ Yaresülellah giderken selam vermedin  ama dönüşte  aynı kişiye  selam verdin. Hikmeti nedir?” dediklerinde Peygamberimiz cevaben:” Giderken miskin miskin oturuyordu. Dönüşte ise elindeki çöple yeri eşelediğini bir şeyle meşgul olduğunu gördüm, onun için selam  verdim.” buyuruyor.  Buna ilaveten Rabbimiz de İnşirah suresi ayet 6.7.8 de “ Elbette zorlukla beraber kolaylık vardır. O halde işi bitirince hemen  ( başka işe) sarıl. Ancak Rabbine rağbet et.”

Rabbimizin mesajı, peygamberimizin de davranışı gösteriyor ki işimiz bitince zihnimizin şeytani duyguların  saldırısına fırsat fırsat vermeden  belli bir amaç doğrultusunda hayırlı işlere yönelmemizi tavsiye ediyor.    Amaçsız geçen günler, sigara dumanı gibi arkada zift bırakarak uçar gider, arkasında iyilik tortu bırakmaz.

Unutmayalım ki Kendimizi meşgul edecek bir şeyler bulmaz ve zamanımızı hindi gibi oturup kara kara düşünerek geçirirsek, cinleri başımıza toplamaktan başka bir şey yapamayız. Bu cinler bizim hareket etme gücümüzü ve isteklerimizi alıp götürürler.

 Onun için daima zihnimizi hayırlı ve iyi duygularla hayırlı işlerle meşgul etmek lazım. 

Yazımı dedemin dilinden düşmeyen bir sözcükle bitirmiş olayım. Rahmetli derdi ki: “ Allah’ım bizi  bize ( nefsimize ) bırakma!.. Amin…www.kadirkeskin.net



 

FACEBOOK YORUMLAR

YORUMLAR

  • 0 Yorum