Önder GÜRCAN

Önder GÜRCAN

[email protected]

KÜLTÜR, SANAT VE EDEBİYAT ÜZERİNE

11 Eylül 2018 - 13:02

KÜLTÜR, SANAT VE EDEBİYAT ÜZERİNE BİR KAHVE SOHBETİ



Önder Gürcan
[email protected]

Kültür, basit bir kelime değildir, çok anlamlı geniş bir kavramdır: Dünyadaki tarihsel ve toplumsal gelişme süreci içinde oluşturulan  bütün maddi ve manevi değerler ile bunların sonraki nesillere  iletiminde kullanılan araçların tümünü ifade eder.
Dünya; geçmiş yüzyıllardan bugüne yansıyan yerel, ulusal ve nihayet evrensel (küresel) kültürler mozaiğidir.
Yeryüzünde uygarlık tek olmasına karşın ülkeler arasındaki kültürler çok çeşitlilik gösterir. 
Kültürler zaman içinde gelişime ve değişime uğrarlar.
Bilim ve teknoloji ile sporu kültüre ekleyelim.
İnsanı günlük yaşamında etkileyen küçük  olgulardan başlayıp, evrenin yapısına kadar uzanan düşüncelerin hepsinde kültür yatar.
İnsan, içinde bulunduğu uygarlık ve kültürlerin koşulları içinde doğar ve yaşamını sürer.
*
Sanat, kültürden doğar.
Sanat, bir duygunun, tasarımın, hayalgücünün, güzelliğin vb. dışavurumunda ya da anlatımında kullanılan farklı yöntemler olarak tanımlanıyor.
Sanat denilen olgu daima olumlu  düşüncelerden kaynağını alır; bir bakıma insanlarla akılcı ve duygusal iletişim kurmaktır; bu nedenle el emeği ister; var olan dünya güzelliklerini ortaya çıkarır ve kötü şeyleri ise asla kabul etmez.
Sanat ile toplum kültürü arasında doğrudan doğruya bir bağlantı vardır.
Bu bağlantı tiyatrodur, operadır, baledir, müziktir, resimdir, heykeldir.
*
Edebiyata gelince : Edebiyat, insanın duygu ve düşüncelerini, kendine özgü bir dil kullanarak, estetik kurallar ve kalıplar çerçevesinde yazılı veya sözlü olarak dile getirir. 
Sanatın bir kolu olarak dile getirilen şiirdir, öyküdür,  romandır.
*
Kültür, sanat ve edebiyat ile ilişkili bilim dalları ise tarih, sosyoloji, fizik, kimya, biyoloji, matematik, astronomi, mühendislik, mimarlık, tıp, psikoloji ve felsefedir. 
Kültür, sanat ve edebiyat bu bilim dallarından yararlanılarak  toplumlara aktarılır.
*  
Kültür, sanat ve edebiyat insanlığın ortak düşünce alanlarıdır: Bir bakıma fiziksel, kimyasal ve biyolojik yasalara bağlıdır. 
Maddelerin karşılıklı etki – tepki, neden-sonuç ilişkileri; atomların, elementlerin ya da bileşik haldeki maddelerin yapısı, bileşimi ve özellikleri;  evrendeki mevcut canlıların  boyut, hücre ve molekülleri bağlamında sonsuz somut ya da soyut anlamlara, terimlere ve kavramlara dönüşürler.
*
Kültür, sanat ve edebiyat; büyük ölçüde ilgi ve bilgi ister; toplum yaşamının zenginliğidir. 
Bu yüzden yerel olsun, ulusal olsun, evrensel olsun kültür, sanat ve edebiyata eser, çalışma, kitap, araştırma, makale, eleştiri ve deneme yoluyla somut katkı veren insanlar önemli kimselerdir.
Topluma mal olmuş bu insanların isimleri, şehirlerdeki sokaklara, caddelere, bulvarlara ve mahallelere verilmelidir.
Dünya ülkeleri, böyle bir paradigmaya ihtiyaç duymaktadır.
*
Dünya toplumlarında kültür, sanat ve edebiyat geliştikçe insani duygu, düşünce ve anlayış ile birlikte ilgi, bilgi, saygı ve sevgi artar; kötülükler azalır; doğa korunur; yeryüzündeki  yaşama da barış ve mutluluk egemen olur.