Azerbaycan'da milli güçler acilen organize edilmeli, toparlanmalı ve güç haline getirilmelidir. - Aqil Semedbeyli

Son günler Post Sovyet ülkelerini yeniden Sovyetler birliğinde toplamak konusunda Rusya Cumhurbaşkanı Putin’in açıklaması Azerbaycan’da da ciddi tartışmalara yol açmıştır. Ülkedeki 5. Kol faaliyetleri açığa çıkmış. Bazı insanlarsa artık dünyanın diktatör bir sisteme ehtiyaç duymadığını, o yüzden Putin’in bu isteğinin sadece arzu olduğu yönünde kendi düşüncelerini paylaşıyor.

Azerbaycan'da milli güçler acilen organize edilmeli, toparlanmalı ve güç haline getirilmelidir. - Aqil Semedbeyli
25 Nisan 2020 - 22:53 - Güncelleme: 25 Nisan 2020 - 23:11

Biz de konu ile ilgili, Azerbaycanlı siyaset uzmanı Aqil Semedbeyli ile konuyu değerlendirdi.

İşte sorular ve Aqil Semedbeyli’nin cevapları...

-Aqil bey, Rusya devlet başkanı Vladimir Putin’in Sovyetleri kurmakla ilgili düşüncelerini nasıl değerlendiriyorsunuz? Azerbaycan yeniden Rusya egemenliğine giriyor mu? 

-Azerbaycan hem coğrafi-stratejik konumu, hem de sahip olduğu doğalgaz, petrol yataklarının sunduğu ekonomik önemi ile her zaman emperyalistlerin dikkatinde olmuştur. Maalesef Azerbaycan sadece 1992. yılın sonunda ve 1993. yılda tam bağımsız siyaset yürütebilmiştir. Bu da sömürgeci güçlerin işine gelmemiş, Elçi Bey iktidarının Azerbaycan petrolünü sömürmeğe izin vermediği için, onu devirmiş ve Azerbaycan insanı zengin ülkenin fakir vatandaşı olarak yaşamak zorunda kalmıştır. Aynı zamanda 1941-45 savaşında Sovyetlerin kazanmasının bir numaralı nedeni de Azerbaycan petrolü olmuştur. Savaş uçaklarının tamamı Azerbaycan petrolü ile uçuyordu. Azerbaycan petrolü olmazsa, Sovyetlerin savaşı kazanmak olasılığı sıfırdı. Aynı zamanda, o dönemde Azerbaycan nüfuzu 3 milyon olsa da, 630 bin kişi savaşa götürülmüştü. Bu insanların yarıya kadarı hayatını kaybetmiş, bir çoğu sakat kalmış ve Türkler savaşın kazanmasının bir numara lı nedeni olmuştur. Burada Sovyetlerde yaşayan diğer asimile olan ve olmayan Türk toplumlarını da kastediyorum. Maalesef, Ruslar bunu önemsemediler, Azerbaycan topraklarını bölmeye ve Ermenilere hediye etmeğe devam ettiler. Çünkü Ruslar Azerbaycan’ı hiç bir zaman kaybetmek istememiş, Azerbaycan’ı yeniden kendi sınırlarına alarak onun servetlerini sömürmek istiyorlar. Hem de Azerbaycan Ruslar için sıcak sulara inmek açısından önem arz ediyor. Deli Petro vasiyetinde İstanbul’u alacakları taktirde dünya devleti olacaklarını söylemiş.

Rusya Azerbaycan’ı kendi egemenliği altına almayı çok istemekte.

-Rusya’nın Azerbaycan’ı dünya için kapalı bir ülkeye çevirmesi isteği de söyleniliyor. Azerbaycan’ın hiç bir ülke, başta da Türkiye ile işbirliği yapmasını istemiyorlar. Neden Azerbaycan’ın Türkiye ile ilişkileri Rusya’nı bu kadar endişelendiriyor? 

-Türkiye-Azerbaycan birliği Rusya’nı onun için kaygılandırıyor ki, zaten Rusya’nın kendi içinde çok sayıda Türk özerklikleri var. Bu gün Rusya ile ilgili ciddi araştırma yapılarsa, Rusya nüfusunun yarıya kadarının Türk olduğunu görebiliriz. Zaten kendileri ülkede 40 milyon kadar Müslüman topluluk yaşadığını itiraf ediyor. Ama bu tabi 40 milyondan çok. Asimile olunmuş, araştırma aparacağımız zaman kendisinin Türk veya Müslüman olduğunu söyleyen daha fazla insan var. Rusya’nın sınırları zaten eski Altın Orda devletinin sınırları. Her kes biliyor ki, etnik Rus nüfusunun sayı açıklandığı kadar çok değil. Sadece, asimile olunmuş gayri Rus toplumları etnik Rus nüfusu olarak gösteriyorlar. Türkiye-Azerbaycan birliği gerçekleşirse, diğer Türk devletleri de bu birliğe yaklaşırsa, bu Rusya için ciddi sorun olabilir. Daha doğrusu, Rusya bunu kendisine tehdit olarak görüyor ve bunun karşısını almak için önlemler alıyor. Ancak her şerde bir hayır var demişler. Coronavirüs salgınından sonra petrol fiyatları dibe vurmuş durumda. Hatta dün akşam, varil için 1 dolar teklifleri vardı. Bildiğimiz gibi, Rusya’nın en önemli gelir kaynağı petrol ve doğal gaz, kendisi ise koskocaman bir ülke. Geçen yazılarımın birinde de söylemiştim. Rusya’nın gelirleri durduğu zaman ki, bu durum Haziranın sonuna kadar devam edecek gibi gözüküyor, Rusya Federasyonunun dağılmasını mutlaka kaçınılmaz bir sonuç olacağını öngörüyorum. İşte bu noktada, Rusya derin devleti dağılmanı önlemek için kendi sınırlarından kenarda operasyon yapmayı pilanlıyor. Birkaç gün önce, Rusya vatandaşlarından birisi kendi arabasıyla giderken tank ve diğer askeri araçların olduğu konvoyu görmüştü. O konvoyun Kafkaslara doğru geldiğini biliyoruz. Zaten Kuzey Kafkasya’da yayılan ayaklanma haberlerinin pilanlı biçimde gerçekleştiğini düşünüyorum. Ruslar Kafkalara daha fazla ordu toplamak için bunu yasal açıklama gibi kullanabilir. Rusların böyle sinsi pilanlarını Türkiye, Azerbaycan, diğer Türk Cumhuriyetleri olarak defalarca görmüşüz. Azerbaycan'da yapılan son parlamento seçimleri de ülke içinde çalışan Rus yanlısı güçlerin kontrolünde geçtiği için, şimdiki parlamento daha çok Rusya’nın etkisinde. 1941-45 Savaşının 75. yıldönümü için ‘’Büyük Vatan’’ madalyaların hazırlanması da ayrıca düşünmeği gerektiriyor. Çünkü Ruslar "Büyük Vatan" dediği zaman Rusyayı kastediyor. Oysa Azerbaycan bağımsız bir Cumhuriyettir ve kendi sınırları, politikası var. Bunların hepsini bir araya getirdiğimiz zaman Azerbaycan için ciddi bir tehdit var. Ayrıca Rusların içinde bölücü ve ermeni yanlısı bir grup Azerbaycan’da yaşayan etnik  talışları da Azerbaycan’a karşı kışkırtmaya çalışıyor. Onlar bölgede yeni bir örgütlenme yaratmayı istiyor ki, bu da Azerbaycan’da eskiden kullanılan parçalanma yöntemidir. Eski devrimci Albay Suret Hüseynov’un Rusya’dan Avrupa’ya geçerek konuşmaya başlaması da bunun bir göstergesi. Demek ki, o da bir yerlerden talimat aldı. Onun dışında Rusya’da küçük-küçük silahlı çeteler grup halinde hazırlanmakta. Bu ise Azerbaycan içinde karışıklık yaratmağı amaçlıyor. Başka bir ilginç taraf ise, Rusya’da yaşayan Azerbaycanlıların bir kısmının İran’ı desteklemesi ve onların Rusya tarafından aktiviteler yapmasına izin verilmesi. Biliyorsunuz, Azerbaycan konusunda Rusya ve İran her zaman ortak çalışmışlar, amaçları eşleşiyor. Sözde Müslüman İran devleti her zaman Azerbaycanlılara karşı Ruslarla omuz-omuza çalışmış, bu gün de ermenileri destekleyen ve onları Azerbaycana karşı ayakta tutan güçlerden biri. Elçi Beyin devrilmesinden sonra Karabağın etrafındaki 6 şehrin de işgali bu yüzdendi. Türkiye-Azerbaycan arasındaki kara bütünlüğünü engellemek için tampon bölgeni genişlettiler. Bu gün de Rusya’nın desteği ile Karabağ ve etrafındaki şehirler işgalde kalıyor, bu da yıllar önce kurulmuş oyunun devamıdır. 

-Rusyanın yıllardır susmasının, ancak bu günlerde Sovyetleri tekrar kurmak istemesinin nedeni nedir? 

-Sovetler birliği dağıldıktan Rusya’da Boris Yeltsin iktidarının oluşması ile demokratik sürec başlamıştı. Maalesef, Rusların derin devleti demokratik sürece izin vermediği gibi, Yeltsin’i de devirdiler, demokratik sürecin Rusya federasyonunu dağıtacağını düşündükleri için gizli devlet servisi olan KGB-nin yetiştirdiği Vladimir Putin’i devletin başına geçirdiler. Putin iktidarı oluşturunca dağılmakta olan devleti toparlamağa başladı. Biraz da şanslı idi. Çünkü o zamanlar petrolün fiyatı nerdeyse 150 dolara kadar çıkmıştı. Putin aynı zamanda kamuoyuna da iyi oynamağı başarıyordu. Dağların başına çıkarak ayılarla resim alıp, pozlar vererek toplumun moralini yüksek tutmak ve eski büyük devletlerini kurma yönünde motive ediyor, halkını buna hazırlıyordu. Ancak farkındaysanız, Putin’in Sovyetleri yeniden kurmak isteği son dönemlerde, yani petrolün fiyatının kesin azalması ile hızlandı ve ortaya atıldı. Ancak bundan önce Rusya ekonomik durumunu eski zamanla kiyasladığımızda iyileştirmişti. İçindeki sorunları çözmüştü. Şimdilerdeyse ekonomisi çok zor durumda. Rus şovenizmini hortlatmak için dikkatleri sınırı dışına yöneltmeli.Komünistlerse Sovyetlerin yeniden kurulmasını daha eskiden söylüyor, Sovyetlerin dağılmasını büyük hata olarak nitelendiriyorlardı. Zaten Rusya Komunist Partisi de Rusya derin devletinin partisidir ve başında Gennadiy Zyuganov var. O ise, Putinin en yakın adamlarından biri. Zaten Rusya derin devletinin siyasetdeki ismi Vladimir Jirinovski 2 ay önce açıklama yapmış, sert bir biçimde Sovyetlerin dağılmasının büyük hata olduğunu, onun yeniden kurulması gerektiğini söylemişti. Türkiye-Azerbaycan birge silah yapılması ile anlaşmanın hemen ertesi gün Putinin önceden söylediği Sovyetlerin yeniden kurulması yönünde olan açıklamasının Rusya medyasında yayımlanması tesadüf değil. Ben hayatta tesadüflerin olduğuna inanmıyorum, hele siyasette tesadüf hiç yoktur. Jirinovski’nin Türkiye-Azerbaycan birliği olacağı taktirde Rusyay’ı bekleyen problemleri televizyonlardan haykırması ise asla tesadüf olamazdı. Jirinovski diyor ki, bu birlik olursa, Türkiye Dağıstan sınırlarına kadar gelmek yetkisine sahiplenir. Dağıstan Türk topraklarıdır. Bir zaman sonra Dağıstan da bu birlik ile işbirliği yapacak ve böylece sonunda Türkleri kızıl meydanda göreceğiz. Bu nedenlerle Rusya’nın bu birliğin önüne geçmesi lazım olduğunu söylüyor.

İki gün önce Dağıstan’da halk tekrar sokağa döküldü ve polisleri dövdüler. Açlık tehlikesi ciddi boyutlarda o bölgede.

-Azerbaycan’daki son parlamento seçimlerinin reform olarak yapıldığı söyleniyordu. Ancak seçimlerin sonucunda eski millet vekillerinin yarıdan çoğunun parlamentoya geri dönmesini gördük. Yeni seçilenlerin ise, reformlara değil, daha çok Rus kafasına uyumlu olduğu yönünde haberler yayıldı. Bununla ilgili ne diyeceksiniz?

-Bu çok önemli soru. Teşekkür ederim bu soru için. Evet, Azerbaycan’daki son parlamento seçimleri Cumhurbaşkanı İlham Aliyevin isteğinden kenar hayata geçirildi. Aliyev ve hanımının parlamentoyu istediği şekilde oluşturmak şansı olmadı. Güçleri buna yetmedi. En tehlikeli tarafı da şudur ki, Rusya etkisi ile oluşturulmuş parlamento yarın istediği zaman karar kabul eder, Rusya ordusunu ülkeye davet eder. Böylece Azerbaycan işgal edilmiş olur ki, Parlamentonun daveti bu işgali yasal adlandırmalarına neden olur. O yüzden, milli güçler acilen organize edilmeli, toparlanmalı ve güç haline getirilmelidir. Şu an dünyada gizli saklı bişey kalmamış. Tüm kartlar açık oynanılıyor. O yüzden milli güçler de artık açık bir biçimde toparlanmalıdır. Ayakta kalmanın tek yolu bu. 

-Az önce Rusyanın bu planını önleyecek tek engelin Türkiye olduğunu düşündüğünü dediniz. Türkiye hakikaten bu güçe sahipse, kardeş ülke dediği Azerbaycanı korumak için neler yapmalıdır? 

-Eğer, Türkiye Azerbaycanın yeniden Rusyanın işgaline girmesini, Azerbaycan halkını itirmek istemiyorsa karşı adımlar atmak zorundadır. Önce Mubariz Mansimov’un tutuklanma kararı en azından ev hapsi olarak değiştirilmeli. Çünkü, bu hapis kararı iki ülke arasında olan kardeş ilişkileri baya kötü etkilemiş, Azerbaycan’da Türkiye’ye güveni sarsmıştır. Mansimov halk tarafından seviliyor ve müthiş desteği var. Azerbaycan'dan çok sayıda insan arıyor ve üzüntülerini dile getiriyor. Her kes onun hapis kararının ev hapsine dönüştürülmesinin gerekli olduğunu savunuyor. Biz de bu düşüncedeyiz. Türkiye Rusya’nın sinsi pilanlarının önüne geçecek tek ülkedir. 1990. yıllarda Türkiye kendi gücünün farkında değildi. O zaman çok büyük tarihi fırsatlar kaçırıldı. Ancak şimdiki Türkiye aynı ülke değil, kendi gücünün farkına varmıştır. Türkiye şu anda Rusya’dan çok güclü bir ülke. Biz bunu Suriyada, Libya’ da gördük. Aynı zamanda Rusya 140 milyon nüfusu olduğunu söylüyor. Bunun yanlış bilgi olduğunu düşünüyorum. En fazla 110 milyon nüfusu var ve bunun 40 milyonu müslüman topluluklardır. Rusya’nın bu bilgileri göz önüne aldığımızda Türkiye ortaya ciddi tavır koyacağı halde yapacağı çok fazla bir şey yok. Türkiye artık güçlü bir ülke ve Azerbaycan’ı kaybetmemek için karşı adımlar atacak. Bunun için geçen günlerde yapılan silah anlaşması ve benzeri ortaklıkların daha ileriye taşınması gerekiyor. Türkiye kısa zamanda bu konuda acilen devlet stratejisi hazırlamalı ve Azerbaycan tarafına sunmalıdır. Türkiye’nin ne türlü yol izleyeceğini söylemek bize düşmez. Ola bilsin ki, Federasyon veya Konfederasyon şeklinde Türk Cumhuriyetleri bir araya gelmeli. Zaten coronavirüs’ün bir faydası da o ki, devletler artık kendi ülkelerini korumak için kendi yollarını çezicekler. Rusya artık çöküyor, kendisini ayakta tutamıyor. Ancak çöktükçe daha tehlikeli oluyor, saldırganlaşıyor. Rusya’da bu sorun eskiden de vardı, sadece basına yansımıyordu. Petrolün keskin fiyat düşüşü ise bu sorunları her kese açık bir biçimde göz önüne sundu. Türkiye bu şansı iyi değerlendirmeli, Azerbaycan’daki bağımsızlık taraftarlarına, milliyetcilere destek vermeli, bütün bunları yapabilmek için Mubariz Mansimov’u ev hapsine almalı. Mahkeme süreci zaten devam edecek. Türk adaletine güvenimiz sonsuzdur. Azerbaycandaki milli güçler acilen  toparlanmalı, birlik oluşturulmalı ve Azerbaycan’ı bu sinsi planlardan kurtarmak için beraber çalışılmalıdır.

-Teşekkür ederiz.

-Rica ederim.

Kaynak: https://asasmedya.info/

FACEBOOK YORUMLAR

YORUMLAR

  • 0 Yorum