Zafer KARATAY

Zafer KARATAY

[email protected]

Yüzyıllardır Kırım Tatarlarının vatanı olan Kırım

30 Kasım 2021 - 13:31

Yüzyıllardır Kırım Tatarlarının vatanı olan Kırım, Rusya tarafından bir kere daha işgal ve hukuksuzca ilhak edildi. Rusya’nın Kırım’ı her işgal ve ilhakı Kırım Türkleri için dehşetli sonuçlar getirdi. Bilindiği gibi ilk defa, Kırım Hanlığı devrinde 1736 yılında, ardından 1737 ve 1771 tarihlerinde işgal edilen Kırım 1783 yılında tamamen ilhak edildi ve Kırım Hanlığı ortadan kaldırılarak toprakları Çarlık Rusyası’na katıldı. Her işgalde büyük katliamlar, kıyımlar yaşandı. İlhaktan sonra ise baskılar, zorlamalar, neticesinde Kırım Türkleri vatanları Kırım’ı istemeyerek terk etmek zorunda kaldılar. Göç yollarında ağır kayıplar vermelerinin yanı sıra, vatanlarında azınlık durumuna düşürüldüler.Çarlık Rusya’sının yıkıldığı dönemde kısa süreli bir bahar yaşayan ve 26 Aralık 1917’de bağımsız cumhuriyetlerini kuran Kırım Tatarları bu defa Bolşevik Rusya’nın işgaline uğradılar. 18 Ekim 1921 yılında Lenin Kırım Muhtar Sovyet Sosyalist Cumhuriyeti’ni kurduğu zaman, Veli İbrahim döneminde 1927 yılına kadar da bahar havası yaşandı. Bolşevik Rusya’nın işgali ölümcül sonuçlara yol açtı. Stalin Sovyet Rusya’sı istisnasız bütün Kırım Tatarlarını vatanları Kırım’dan sürgün etti.

Kırım Tatarları, bir millet olarak diri diri gömüldükleri mezardan ayağa kalkarak, olağanüstü bir mücadeleyle, totaliter Sovyet rejimine rağmen Vatan Kırım’a dönmeyi başardılar.

Tarih için çok kısa bir süre önce, insanlık tarihi 20. yüzyılı bitirip 21. yüzyıla girerken, dünyanın, insan ve millet haklarına dayalı, daha adaletli ve barış dolu bir gelecek beklentileri ve ümitleri çok yüksekti. Sınırların hızla ortadan kalktığı, mevcut sınırların daha kolay geçildiği bir Avrupa’da, bir zorba ülke, Rusya sınırlarını ve toprak bütünlüğünü garanti ettiği bir ülkeye, Ukrayna’ya saldırdı. Putin Rusya’sı Kırım’ı işgal ve 3. defa ilhak etti.

Çarlık Rusya’sı, Bolşevik Sovyet Rusya ve son olarak Putin iktidarında tam bir faşist dikta rejimine dönen zorba Rusya’nın işgali, asırlar boyunca Kremlin’de, Moskova’da idareciler ve devlet sistemleri değişse de, yayılmacı, işgalci ve sömürgeci anlayışın ve Rusya’nın Kırım üzerindeki emellerinin asla değişmediğini göstermiştir.

Kırım’ın işgali karşısında BM Güvenlik Konseyi’nin bir şey yapması beklenmiyordu. Günümüzün en büyük üç sömürgeci ülkesi ABD, Çin ve Rusya’nın veto hakkı olan daimî üye olduğu BM Güvenlik Konseyi yerine, Birleşmiş Milletler Genel Kurulu 27 Mart 2014 günü tarihi bir karar alarak, Kırım’ın işgal ve ilhakının hukuksuz olduğunu ve Ukrayna’nın toprak bütünlüğünü teyit etti. Böylece, dünyada ülkelerin çoğunluğu, BM vasıtasıyla Rusya’nın işgalci olduğunu tasdik etmiş oldu.

Birleşmiş Milletler Genel Kurulu’nda 27 Mart 2014 tarihindeki bu oylamada, 32 İslam ülkesinden Afganistan, Bangladeş, Pakistan, Irak, Tacikistan, Cezayir, Fas, Mısır gibi ülkelerin çekimser kalarak ya da İran, Yemen, Birleşik Arap Emirlikleri, Umman gibi ülkelerin oylamaya katılmayarak, dindaşları Kırım Tatarlarına ilgisiz kalmaları ve Rusya’nın işgaline karşı çıkmamaları büyük üzüntü yaratmıştır. Türk Cumhuriyetleri Kazakistan ve Özbekistan’ın çekimser oy kullanmaları, Türkmenistan ve Kırgızistan’ın oylamaya bile katılmamaları, Kırım Türklerinin bu üzüntülerini kat be kat arttırmış, işgal kadar acı vermiştir.

Gelen büyük tehlike, gerçekte Rusya Federasyonuna komşu olan bütün ülkelerin bağımsızlığı için en büyük tehdittir. Bu tehdide karşı korkak davranmak, yaptığı zorbalıkları görmezden gelmek, zorbaya şirin gözükmeye çalışmak, zorbayı niyetinden vazgeçirmeyecektir.

Ukrayna devletinin geç ve eksik olsa da Kırım Tatarlarının haklarını gözeten kararları ve Kırım Tatar Millî Meclisi ve Kurultay’ı Kırım Tatarlarının en üst yetkili organı olarak resmen tanıması sevindiricidir. Ukrayna geçmiş yıllarda Kırım Tatar Millî Meclisi’ni resmen tanımasa da de facto olarak tanımış ve kabul etmiştir. Kırım Tatar Millî Meclisi’nin bu dönemde her türlü faaliyetlerini gerçekleştirmesine müdahalede bulunmamış, engellememiştir.

Buna karşılık, işgalci Rusya’nın ilk tedbirlerinden biri Kırım Türklerinin millî lideri, yolbaşçımız Mustafa Abdülcemil Kırımoğlu’nun vatanı Kırım’a girişini yasaklamak oldu. Kırım Tatar Millî Meclisi binası FSB tarafından basıldı, yolbaşçımızın odası müsadere edildi ve Meclis binası mühürlendi. Putin’in atadığı sözde savcı Kırım Tatar Millî Meclisi’ne karşı kapatma davası açtı ve Kırım Tatar Millî Meclisi Başkanımız Refat Çubar’ın da Vatan Kırım’a girişi yasaklandı. Aynı şekilde, Emel Kırım Vakfı’nın üyesi ve Kırım temsilcimiz, Kırım Haber Ajansı’mızın Genel Koordinatörü İsmet Yüksel’in de Kırımoğlu ve Refat Çubar gibi Kırım’a girişi yasaklandı.

Rusya’nın işgalinin, Kırım’ın her yerinde sokaklara çıkardığı askerî birlikler ve arçların, Kırım Türklerinde yeni bir 18 Mayıs 1944 sürgünü ve katliamı olacak travması yarattığı bir gerçektir. Bu endişe ile binlerce Kırım Tatarı vatanını terkederek Ukrayna anakarasına kaçmak zorunda kalmıştır.

Rusya, işgalle birlikte Kırım Tatarları ve onların temsilcilerine, aktif güçlerine yoğun baskı uygulamaya başladı. Kırım’ın Rusya tarafından ilhakına en temel dayanak olarak 16 Mart 2014’da yapılan illegal referandumu ve bu referandumda halkın büyük çoğunluğunun Rusya’ya bağlanmak istediğini gösteren Putin’in yalanını ve dayandığı temeli Kırım Tatarları yıktılar. Kırım’ın tarihî, gerçek yerli halkı ve sahipleri olarak referanduma katılmadılar ve Rusya’nın işgaline karşı çıktılar.

Kırım Türkleri Çarlık Rusyası’nda, döneminde dünyanın korktuğu en büyük iki süper güçten biri olan totaliter Sovyet rejimi altında bile vatanlarından, tarihî Vatan Kırım üstündeki millî haklarından asla vazgeçmemişler, her türlü baskıya, şiddete, hapislere sürgünlere rağmen mücadelelerini azimle, kararlılıkla, korkusuzca ve birlik içerisinde, teröre, şiddete başvurmadan yürütmüşlerdir. Günümüzün totaliter faşist ve şoven bir yönetim tarafından idare edilen Rusya’ya karşı da aynı prensip ve kararlılıkla mücadelelerini sürdüreceklerdir.

Dünya tarihi bize göstermiştir ki hiçbir zorba iktidar ve devletin ömrü uzun olmamıştır. Bu karanlık dönem de onlarca sene sürmeyecektir. Kırım Tatarları millî emellerine, millî haklarına eninde sonunda kavuşacaktır.


Emel 246/249. sf. 3-5.
 

FACEBOOK YORUMLAR

YORUMLAR

  • 0 Yorum