Putin aylardır Ukrayna’ya saldırmak için hazırlık yapıp Ukrayna sınırlarına asker yığıyor. Belarus liderini köy muhtarı seviyesine getirip orayı da kontrol ederek Ukrayna’yı üç taraftan kuşattı. Ukrayna’da Rusya işgali genişlerse, topyekûn bir saldırı başlarsa Kırım Türkleri bir defa daha mağduriyet yaşayacaklar. 2014’te 1500 yıllık vatanları Kırım Rusya tarafından işgal edildiğinden beri adeta açık hapishane hayatı yaşıyorlar. 200’den fazla çocuk babasız büyüyor. Babaları uydurma suçlarla, sırf işgale razı olmadıkları için, 21 yıla kadar varan hapis cezalarına çarptırılıyorlar.
Kırım’ın her yeri bugünlerde bir askerî kışla halini aldı. 2014’te Rusya işgalinden sonra binlerce Rus askeri yerleştirilmişti. Şimdi ise Kırım-Kerç köprüsü yoluyla sürekli asker, malzeme, askerî araçlar, top, tank sevk ediliyor. Kırım’a büyük bir askerî yığınak yapılıyor. Elbette Kırım Tatarları bunu endişeyle izliyor.
Kırım üzerinden Ukrayna anakarasına bir saldırı olursa, bu Kırım Türkleri için II. Kırım işgali olur. Çünkü Kırım yarımadasının hemen dışında, Kırım Orkapı-Herson-Melitopol-Mariupol arasında kalan bölgede 20.000 civarında Kırım Tatarı yaşıyor. Onlar, 1967 yılında Sovyet Hükümeti’nin vatanlarından sürgün edilen Kırım Tatarlarına haksızlık yapıldığına dair itirafname kararnamesinden sonra Vatan Kırım’a dönebileceklerini sanarak sürgün bölgelerinden gelen Kırım Tatar aileleri. Kırım’a geldiler ama onların Kırım’a yerleşmelerine, ev satın almalarına, işe girmelerine izin verilmedi. Tekrar tekrar sürgün edildiler. Bu vatansever insanlar Vatan Kırım’dan binlerce kilometre uzaktaki sürgün yerlerine dönmektense, Kırım’a yakın bu bölgelere yerleştiler, ev kurdular. Rusya’nın Kırım’ı işgalinden sonra da Kırım’ı terk etmek zorunda kalan çok Kırım Tatarı buralara yerleşti. Herson şehir merkezi ve bu bölge Kırım Tatarlarının millî faaliyetleri sürdürdükleri, Kırım’da işgal altında yaşayan insanların hür dünyaya açıldıkları, bürokratik işlerini vb. hallettikleri önemli bir yer oldu. Eğer Rusya Ukrayna ana karasına saldırırsa Ukrayna halkıyla beraber yine binlerce Kırım Tatarı mağdur olacak. Kırım Türklerine yeni bir darbe gelecek Rusya’dan.
Türkiye’deki televizyon ekranlarında Putin Rusyası’nın çıkarları konuşuluyor, ABD, Batı, NATO suçlanıyor, Ukrayna suçlanıyor, eleştiriliyor. Ama Putin ve siyaseti suçlanmıyor. Dahası Putin ve Rusya’nın saldırgan tutumu, siyaseti ciddî bir biçimde sorgulanmıyor. Hatta Putin ve Rusya haklı gösteriliyor. Türkiye’nin aleyhine olan durum hiç dile getirilmiyor nedense. Rusya’nın işgalden önce işgali gerçekleştiren Karadeniz donanmasında 20 bin civarında askeri varken, aileleriyle beraber on binlerce yeni askeri Kırım’a yerleştirmesi, sökülen nükleer başlıklı füzelerin geri getirilmesi, yeni radar üsleri, yeni askeri üsler kurması ele alınmıyor. Görmezden geliniyor. Türkiye’nin çıkarları, Kırım’da zulüm gören, mağdur olan Kırım Türkleri konuşulmuyor. Bu yeni krizle birlikte Ukrayna içerisinde özellikle Güney Ukrayna’daki Kırım Tatarları, Ahıska ve Gagavuz Türkleri, Kazan Tatarları, Özbekler ve sayıları 2,5-3 milyonu bulan Müslümanlar konuşulmuyor. Putin’in totaliter rejimi altında yaşamak istemeyen, Rusların ağabeyliğini istemeyen, kendi demokratik ve özgür ülkelerinde yaşamak isteyen Ukraynalıların ne düşündüğü sorulmuyor. Donetsk ve Luhansk bölgesinde yaşarken 2014’te Rusya’nın “özel operasyonlarla” başlattığı ayaklanma ve örtülü işgalde mağdur edilen, evleri bombalanan, buraları terk eden Ahıska Türklerinin, Kırım Tatarlarının ve diğer kardeşlerimizin durumu merak edilmiyor. Varsa yoksa Putin Rusyası’nın propagandası üzerinden değerlendirmeler.
Rusya işgali genişletirse cephe hattının hemen gerisinde güneydeki Mariupol, Geniçesk, Mikolayiv- Herson hattında yaşayan binlerce Kırım Tatarı için ikinci bir Kırım işgali demek olan bu durum karşısında soydaşlarımız ne yapacaklar? Yeni göç dalgaları olacak elbette. Gözler doğal olarak Türkiye’ye çevriliyor. Şimdiden telefonlar gelmeye başladı bile. Soruyorlar ne olacak bizim durumumuz diye.
Rusya 2008’de Gürcistan’ı işgal etti, gaflet uykusundan uyanamadık. 2014’te Kırım’ı işgal etti, işgalden sonra Rusya Genelkurmay başkanı Gerasimov, Karadeniz’in efendisi artık Türkler değil biziz dedi, uyanamadık. Halil İnalcık eşsiz tarih bilgisi ve bilinciyle, Kırım Rusya için bir atlama taşıdır, esas tehdit İstanbul’dur, Boğazlardır dedi, duymazdan geldik. Putin Rusyası Suriye’ye geldi, uçakları ve helikopterleri evleri, okulları, hastaneleri acımasızca bombaladı, yüzbinlerce mülteciyi bizim kucağımıza bıraktı, ayılamadık. Askerlerimizi bombaladı, çabucak unuttuk.
Hafifçe bir silkiniş var. İnşallah Putin Rusyası’nın gerçek yüzü görülmüştür ve çabucak unutulmaz.
Kırım’daki kardeşlerimiz içinde bulundukları durumdan dolayı üzgün. Ukrayna anakarasında olanlar endişeli. Ama onları Kırım’ın işgal altında olması kadar, Türkiye’deki yaygın medyada Türkiye’nin millî menfaatlerini görmezden gelerek Putin Rusyası’nı haklı çıkarma çabaları endişelendiriyor.
Savaş olur mu? Bunun cevabını vermek zor. Savaş bir çözüm değil elbette. Ancak bu savaşın olup olmayacağına karar verecek tek kişi Putin gibi gözüküyor. Kendini Rusya tarihinin en büyük çarı, ilham aldığı Stalin’den daha güçlü lideri olarak gören ve 2016 yılında “Rusya’nın sınırları hiçbir yerde bitmez” diyen megaloman hasta ruhlu bir Putin var karşımızda.
Yazı ilk olarak Emel Dergisi 277, Ekim-Kasım-Aralık 2021. Sayfa 3'de yayınlanmıştır.
FACEBOOK YORUMLAR