Zafer KARATAY

Zafer KARATAY

[email protected]

PROF. DR. NEVZAT YALÇINTAŞ VE KIRIM

17 Temmuz 2022 - 13:38

PROF. DR. NEVZAT YALÇINTAŞ VE KIRIM

15 Temmuz 2016…
Hain darbe teşebbüsüyle sarsıldığımız gecenin öncesinde akşamüstü darbe teşübbüsünü görmeden Nevzat Yalçıntaş hocamız Hak’ka yürüdü. Gece de darbe teşebbüsü oldu.
Kırım’a çok büyük hizmetleri oldu.. Kırım’a ilk defa ben davet etmiş ve 1991 yılı mart ayında İsmail Gaspıralı’nın doğumunun 140. Yılı için düzenlenen konferansa götürmüştüm. Sonrasında Kırım davamızın en büyük destekçisi ve hamilerinden biri oldu.


Prof. Dr. Nevzat Yalçıntaş, 1980 öncesi TRT genel Müdürlüğü yaptığı dönemden itibaren Türk siyaset ve fikir hayatındaki mücadelesini Aydınlar Ocağı başkanı olarak yaptıklarını takip ettiğim gıyabında saygı ve sempati duyduğum bir büyüğümüzdü. Onunla tanışmamız Kırım davası münasebetiyle oldu. Türk Dünyasında aydınlanmanın büyük öncüsü İsmail Gaspıralı’nın doğumunun 140 yılı olan 1991 yılının ilk ayları idi. 18 Mayıs 1944’te  Vatan Kırım’dan topyekün sürgün edilen Kırım Türkleri olağanüstü bir mücadeleden sonra vatanlarına akın akın dönüyorlardı. Bir taraftan yerleşmek için mücadele ederken, bir taraftan da yok edilen milli ve dini medeniyetlerini yeniden canlandırmanın yollarını arıyorlardı. Bu amaçla 1991 yılı Mart ayı sonlarında İsmail Gaspıralı adına uluslararası bir konferans düzenlemek istiyorlardı. Gaspıralı’nın adın unutturmak isteyen Sovyet rejimi henüz ayaktaydı. Bu konferansa Türkiye’den bilim adamları ve katılımcıların davet edilmesi ve Kırım’a getirilmesi görevi bana düştü.

1989 yılı Mayıs ayında ilk defa Kırım’a gitmiş, Mustafa A Kırımoğlu ile buluşmuştuk. O buluşmadan kısa bir süre önce SSCB’inde Kırım Tatar Milli Hareketi Teşkilatı kurulmuş ve başkanlığına seçilen Kırımoğlu seçilmişti. Krımoğlu bu görüşmemizde Türkiye Temsilciliği görevini şahsıma teklif etmiş ve aynı yıl teşkilatın Merkez Şurası oylayarak beni görevlendirmişlerdi.
İsmail Gspıralı konferansı davetini telefonla veya bizzat ziyaret ederek yapıyordum. Katılacakların her türlü masrafı kendisinin karşılaması gerekiyordu. Nevzat Yalçıntaş hocamı da evinden aradım. Şansıma ilk aradığımda evdeydi ve telefonu o açtı. Kendimi tanıttım, Kırım’a sürgünden dönen Kırım Türklerinin son durumları hakkında bilgilendirdim ve oraya destek  ve mücadelelerinde yalnız olmadıklarını göstermek için, İsmail Gaspıralı vefat ettikten sonra Kırım’da ilk defa düzenlenecek bu konferansa katılmamızın ne kadar anlamlı olduğunu ve kendisini de aramızda görmek istediğimi söyledim. “Böyle bir konferans katılmak, aziz Türk yurdu Kırım’a dönen kardeşlerimizin yanında olmak şereftir, bir görevdir, elbette memnuniyetle katılırım” dedi. Elbette çok sevindim. Gidişimizin  Kırım’dan kiralanacak 44 kişilik Tupolev tipi uçakla olacağını ve kişi başına düşen miktarı söyledim. Hiç önemli değil dedi.
SSCB’ye vize ile gidiliyordu ve vize için davetiye gerekiyordu. Bin bir müşkülat çıkardılar. Sonuçta Atatürk havalanında buluştuk. Nevzat Yalçıntaş hocamızdan başka, Prof Dr. Mustafa Kafalı, Sevgi kafalı, Prof. Dr. Nadir Devlet, Prof Dr Şükrü Elçin, Prof. Dr. Ahmet Bican Ercilasun, Prof Dr Mehmet Saray’ın, olduğu 44 kişilik bir heyet ile Kırım’a Akmescit’e gittik.[1] Bu tarihte Türkiye’den Kırım’a doğrudan uçakla gidilip gelinen ilk seferdi. Akmescit havalanında Kırımoğlu ve Kırım Tatarları tarafından coşkuyla karşılandık. Bu tarihi ziyaret Kırım Türklerinin Milli Mücadele tarihinde ve Türkiye ile olan ilişkilerinde de bir çok tarihi adımların atıldığı bir ziyaret oldu. Bunlardan biri de Hansarayı’nda kılınan namazdı. Konferans programına arkadaşlar Kırım’ın tarihi yerlerine gezi de koymuşlardı. Kırım Hanlığı’nın tarihi başşehri Bahçesaray elbette ilk sıradaydı. İlk durak müze olarak kullanılan Hansarayı oldu. Yağmur arada bir çiseliyordu. Hansaray’ın avlusunda yerler ıslaktı. Nevzat hocamız ve Han camisinde namaz kılabilir miyiz diye bakmışlar. İçerisi de müze ve ona izin verilmiyormuş. Beni buldu.” Zafer bey, abdest alacağımız bir yer var mı? Buradaki kardeşlerimize rica etsek birkaç kilim vb bulabilirlerse yere serelim, olmazsa paltolarımızı serelim ve bir şükür namazı kılalım. Bu tarihi günde” dedi. Hemen bizlere eşlik eden Mustafa A Kırımoğlu ve diğer arkadaşlara ilettim konuyu. Hansarayı avlusunun sonlarında çeşme ve tuvalet gösterildi. Bizler abdest alana kadar kilim ve halılar bulunup getirildi ve avluya serildi. Nevzat hocamız Han camisi minaresine çıkılıp ezan okunsa diye yine çok önemli bir istekte bulundu. Birlikte geldiğimiz Türkiye Milli Kültür vakfı müdürü Kemal Özpınar ve Kırım’da bir kardeşimiz iki ayrı minareye çıkıp selamlaşarak ezan okumaya başladılar. Ezanla birlikte son derece ince yağan yağmur damlaları ile orada bulunanların gözyaşları birbirine karıştı. Bu seneler sonra Hancamisinde okunan ilk ezandı. Bu tarihi olayı seneler sonra Kırım Tatar Milli Hareketi’nin kahramanlarından rahmetli Dr. Zampira Asanova şöyle yorumlamıştı bana; Müslümansız bırakılan, imansızlaştıran bu yurdu kıble taraftan, Türkiye’den sizler meleklerle birlikte geldiniz. O günü Hansarayına ve Kırım’a rahmet yağdı, iman geldi!”

Mustafa A Kırımoğlu o gezi esnasında da Nevzat Yalçıntaş hocamız ile uzun bir görüşme yaparak fikirleşmişti. Bu fikirleşme, görüşlerine müracaat Nevzat Yalçıntaş hocamızın vefatına kadar sürdü. Bu görüşmelerin bir çoklarında ben de hazır bulundum. Nevzat Yalçıntaş bu Kırım seyahatinden sonra, Kırım’a ve mücadelemize olan ilgisini ve desteğini artırarak sürdürdü. Onun verdiği destek ve katkı eşsizdir. Onun hizmetlerini anlatmak için sayfalar dolusu yazmak gerekir. Ama onunun Kırım’a yaptığı seyahat ve gözlemlerini hatıralarını okuyabilirsiniz. Hocamız Türkiye’yi Yükselten Yıllar-Hatıralar (2012 İstanbul) adlı 934 sayfalık hatıralarında Kırım seyahatlerine geniş yer vermişti. Ama o bununla yetinmeyip, bu kadar geniş hacimli bir kitap içinde okunmaz fark edilmez, Kırım meselesi bizim için önemli onu ayrıca ortaya koyalım deyip, Kırım hatıralarını ayrı bir kitap olarak neşretmek istedi. Onun öncülüğünde, Kırım ve Kırım Türklerinin Milli Mücadele tarihini kısaca yazarak katkıda bulunduğum, değerli gazeteci Mehmet Cemal Çiftçigüzeli’nin de daha önce gazetelerde seri yazı olarak yayınladığı Kırım seyahatleri notlarını da toplu olarak yer aldığı Kırım Ey Güzel Kırım kitabımız yayınlandı.
Nevzat hocamız 2014’te Rusya’nın Kırım’ı işgali üzerine harekete geçerek, Türkiye’nin Kırım’a ve Kırım Türklerine desteğini göstermesi açısından da çok önemli olan bir çalışma başlattı. Dönemin Cumhurbaşkanı olan Abdullah Gül ve hükümet nezdinde kulisler yaparak 2015 yılı Nisan ayında Çankaya’da düzenlenen törenle Mustafa A Kırımoğlu’na Cumhuriyet nişanı verilmesinde rol oynadı. Vefatından önce Şubat ayında Rusya’nın İstanbul Başkonsolosluğu önünde Kırım’ın işgal edilmesini protesto ettiğimiz mitinge de katılmıştı.

1991 yılından ölene kadar yakın dostluğunu, desteğini gördüğüm, Kırım’a olan destek ve hizmetlerine yakından şahit olduğum Nevzat Yalçıntaş hocamızın vakitsiz ölümü hepimizi derinden üzdü. Her ortamda her vesileyle Kırım’ı Kırım Türklerinin mücadelesini hatırlattı. Tanıdığı herkesi Kırım’a destek vermeye yönlendirdi teşvik etti. Kırım ve Kırım Türkleri onu ve yaptığı hizmetleri asla unutmayacaktır. Kırım Rusya’nın işgalinden kurtulur kurtulmaz, özgürlüğüne kavuşur kavuşmaz Kırım’da adı yaşatılacak ilk kişilerden biri de Nevzat Yalçıntaş hocamız olacaktır. Biz, Kırım Türkleri ondan ve hizmetlerinden razıyız, Allah da razı ve mekânı cennet olsun.

Zafer Karatay


[1] Bu konferansa katılımcılar, bildiriler ve yapılan faaliyetler ile ilgili Emel dergisi’nn 182-183 sayısında, Türk Kültürü Dergisi’nin aynı yıl basılan İsmail Gaspıralı özel sayısında bulabilirsiniz. Yine davetimle geziye katılan gazeteci Kerem Çalışkan  Cumhuriyet gazetesinde 4 gün boyunca tam sayfa Kırım gezisi ve gözlemleri hile ilgili çok güzel bir yazı dizisi yayınladı.

FACEBOOK YORUMLAR

YORUMLAR

  • 0 Yorum