Zafer KARATAY

Zafer KARATAY

[email protected]

SUBAŞI GÖÇ MÜZESİ  VE KÖY MÜZELERİ

19 Mart 2023 - 20:31 - Güncelleme: 28 Mart 2023 - 22:17

SUBAŞI GÖÇ MÜZESİ  VE KÖY MÜZELERİ

Neşe Sarisoy Karatay’ın TRT Belgesel kanalı için Cumhuriyetimizin 100 yılı şerefine hazırladığı “Yüzyılımdaki Cumhuriyet” belgeseli için mart ayında Yalova’da idik. Uzun zamandır gitmek istediğim Yalova’nın Subaşı beldesindeki Göç müzesini ziyaret etmek fırsatı bulduk. Neşe Sarisoy Karatay Emel Kırım vakfı genel sekreteri Melek Maksudoglu Yalova Çiftlikköy Kırım Dernek başkanımız Zeki Ertürk ve eşi Cigdem Ertürk ile ziyaret ettik. Subaşı Kırım derneğimizden Canan Neşeli hanım da bize katıldı. Subaşı köyü 1935 yılında Romanya ve Bulgaristan’dan göç eden, Alevi Bektaşi Türkmenler ve Kırım Türkleri tarafından kurulmuş. Türkmenler çoğunlukta. Aynı kaderi paylaşan bu insanlar, el ele vererek, kavgasız gürültüsüz omuz omuza, gönül gönüle köyü geliştirmişler ve huzur içinde yaşamışlar. Yaşamaya da devam ediyorlar.
Subaşı, Osmanlı Devleti’nin kuruluş yıllarında tarihi bir olayın gerçekleştiği yere çok yakın.  Günümüzde Osman Gazi köprüsünün güney ayağının olduğu Hersek diline çok yakın. Rahmetli Halil İnalcık hocamız ilk defa, Neşe Sarısoy Karatay ile hazırladığımız Osmanlı Devleti’nin Doğuşu ve Halil İnalcık ile Sözlü Tarih belgesellerini çekerken 1999 yılında bizi İznik’ten, Yalakdere boyun izleyerek Bugünkü Altınova’nın olduğu bölgeye getirmişti. Bu çekimler esnasında belki de ilk defa Osman Gazi komutasındaki Osmanlı kuvvetlerinin 1302 yılında  burada Yalakova’da Bizans İmparatoru ve kuvvetlerine baskın yaparak o zamanki adı Bafeus olan bu yerde büyük bir zafer kazandığını söylemişti. Halil İnalcık  aslında bu zaferin Osmanlı Devleti’nin gerçek kuruluş tarihi olduğunu bu belgeselde söylemi, daha sonra bildirisinde ve sempozyumunda bunu gerekçelerle izah etmişti. Osman Gazi  İznik kuşatmasını yaparken, Bizans için çok önemli olan İznik’e yardım için Bizans İmparatorunun körfezin en kısa mesafesi olan bu yerden askerlerini geçirip İznik’e gelmeye hazırlandığını haber almış. Subaşının sırtlarında yine Osman Gazinin İznik’ten geldiği yol üzerinde olan Çobankalesi de vardı. Orasını da anlatmıştı. Ama 1999’da bölgede kimsenin ilgisini çekmeyen, define avcılarının hedefinde olan harabe bir yerdi. Hatta biz çekim yaparken üç dört araba durum, sonradan defineciler olduğunu anladığımız kişiler bizim ne yaptığımızı anlamaya çalışmışlardı. Kamerayla define aradığımızı sanmışlar, hatta biri elindeki Bizans haritasını gösterip, içimizden birinin ya da Halil hocamızın okuyup okuyamayacağımızı sormuştu. Orası da Halil İnalcık sayesinde kayıtlara ve korumaya alındı.
 İşte böyle bir bölgede kurulan Subaşı’ndaki Göç müzesinin, kuruluş aşamalarını, Subaşı’nda bir sözlü tarih araştırmaları grubu kurulup çalışmalar yürüttüğünü biliyordum. Büyük bir merakla müzeye gittik. Gittiğimize de değdi doğrusu. Müzenin kuruluşuna öncülük yapan değerli Zeki Gursu bey bize Müzenin kuruluş hikayesini ve içindekileri anlattı. Onun anlattıkların kaydettim ve Emel Kırım vakfımızın youtube kanalımızda yayınladım. Zeki Gürsu ve emeği geçen herkesi tebrik ediyorum. Gün günden gelişen bir müze. Yolunuzun üstünde.
https://youtu.be/C4RDXTL3dXE
Bu gibi sözlü tarih çalışmalarını ve köy kasaba müzelerinin her yerde yapılması gerekiyor. Yıllar önce Macaristan’a Özü Türk- Kumanlar belgeseli çekimleri için gittiğimizde, neredeyse her köyde, beldede bir yerel müze olduğunu görmüştüm. Buna benzerlerin Türkiye’de de kurulması gerektiğini her vesileyle dile getiriyordum. Son yıllarda bunla ilgili güzel gelişmeler oluyor. Her köyümüzün her kasabamızın okumuş eğitimli insanları var. Onların da doğdukları büyüdükleri yerlere borçları var. Büyük şehirlerde  kurulan böyle köy kasaba şehir derneklerinin geldikleri yerlere bu şekilde bir hizmet götürmeleri ne iyi olur. O köyden, kasabadan Çanakkale’de Birinci Dünya savaşında İstiklal harbinde kimler şehit kimler gazi oldu, vb bir çok şeyler derlenir..

 

FACEBOOK YORUMLAR

YORUMLAR

  • 0 Yorum