Önder GÜZELARSLAN

Önder GÜZELARSLAN

[email protected]

KAHVE KÜLTÜRÜ

10 Ocak 2022 - 22:06 - Güncelleme: 11 Ocak 2022 - 13:38

KAHVE KÜLTÜRÜ

Geçmişten günümüze önemli dostlukları birbirine bağlayan bir köprü vazifesi gören ve 40 yıl hatırının olduğu ifade edilen Türk kahvesi sadece bir içecek değil aynı zamanda önemli bir kültürel değerdir. Toplumsal değerleri bir araya getiren, sosyalleşme açısından ciddi bir katkı sağlayan Türk kahvesi içimiyle, sunumuyla ve hazırlanışıyla büyük bir kültürü bünyesinde barındırmaktadır.

Geçtiğimiz hafta içinde Mehmet Çamur ağabeyimle birlikte bir dost ziyaretinde bulunduk. Bulunduğumuz ortamda sohbet derinleştikçe derinleşti ve konu bir anda kahveye geldi. Türk kahvesinin daha hazırlanmasında sunulmasına kadar safhasını anlatan bir dostumuz özellikle kız isteme merasimleri için kahvenin her iki tarafın kültürünü ölçme de önemli bir yer tuttuğunu anlattı. Bu sohbet beni öylesine etkiledi ki hem bu sohbette öğrendiklerimi hem de kahvenin kültürümüzdeki yerini sizlerle paylaşmak için bu yazıyı kaleme almış bulunuyorum.

Türk kahvesinin hikayesi 16. Yüzyıla kadar uzanmaktadır. 1517 yılında kahvenin Osmanlı topraklarına gelişi ve saraya girişi Yemen Valisi Özdemir Paşa sayesinde olmuştur. Bu tarih kahvenin tarihi mirasımıza kabul edilişinin başlangıcı sayılmaktadır. Önceleri sarayda padişahlara ve konuklara ikram edilen kahve zamanla İstanbul’da kahvehanelerde servis edilmeye başlamıştır. 1554 yılında dünyada açılan ilk kahvehane unvanı ile İstanbul Tahtakale’deki Kivahan, kahve servisiyle de gündeme gelmiş sosyal hayatı da ciddi anlamda etkilemeye başlamıştır.

Sosyal hayatın önemli bir parçası haline gelen Türk kahvesi, yıllar öncesine dayanan hazırlanma teknikleri günümüzde hala aynı şekilde devam etmektedir. Kahve hazırlamada kullanılan geleneksel yöntemler bir sanatı da peşinden getirmiştir. Kahve hazırlanmasında kullanılan cezveler, kahve sunumundaki fincanlar ve diğer özel araç ve gereçler sanatın vazgeçilmez birer parçası olmuştur. Türk kahvesinin öne çıkan en belirgin yönü fincanları ikili olmasıdır. Zira kahve hazırlanır iken çift kişilik cezve kullanılır ve bu fincan ocağa sürülür, kahve köpürdükçe fincanlara azar azar doldurulur ve servise hazır hale getirilir. Türk kahvesinin önemli bir diğer özelliği ise şekersiz oluşudur. Türk kahvesi asla şekerli olmaz. Şekerli kahve talep edenler büyük bir kusur işlemiş olarak görülürmüş.

Gelelim kız isteme merasiminde kahvenin bir sınav aracı haline gelişine. Öncelikle kız isteme merasiminde eğer kahve yapacak olan kız kahveyi nasıl istersiniz diye sorarsa sınıfta kalırmış. Zira yukarıda da belirttiğimiz gibi Türk kahvesi sade içilir ve sade servis yapılır. Sorulan bu soruya şekerli kahve içmek istediğini belirtir ise oğlan tarafından birisi o zaman oğlan tarafı da sınıfta kalmış olur. Kahve servis edilirken yanında tatlı niyetine bir parça şeker veya lokum ile birlikte su getirilir. Eğer sunum bu şekilde yapılmaz ise yine kız tarafı eksi puan alırmış. İkram edilen kahveyi içmeye başlamadan önce bir miktar su içilerek kahve içilmeye mide hazırlanır akabinde  yanında getirilen tatlandırıcıdan bir parça alınır ve sonra kahve içilmeye başlanırmış. Kahve ikramını alan oğlan tarafı bu hususlara dikkat etmez ise bu kez oğlan tarafı eksi puan alırmış. Oldukça zorlu ve çetin bir sınav aslında kahve ikramı ve içilmesi. Bu yönüyle büyük bir kültürün parçası.

Tarihin derinliklerinden gelen kahve, nadide bir kültür ile birlikte hoş bir geleneğin yanı sıra, sosyalleşmeye olumlu katkısı vardır. Türk kahvesi damağınızda uzun süre tadını ve tazeliğini bırakır. Diğer kahve çeşitlerinden daha yumuşak, aroması daha yoğundur. Türk kahvesini kendine özgü olan aroması, telvesi ve köpüğüyle diğer kahvelerden ayırmak oldukça kolaydır.

“Bir fincan kahvenin kırk yıl hatırı vardır.” Atasözümüz kahvenin, Türk kültüründe ne kadar önemli olduğunu ve Türk kültürünün ne kadar içine işlemiş olduğunu göstermektedir. Bu yönüyle bakıldığında kahve Türk hayat tarzının bir sembolü olarak görülmektedir.

Türk kahvesi kültürü ve geleneğine ilişkin bilgi, yetenek, uzmanlık ve törenler, ailenin bütün üyeleri tarafından ağızdan ağıza anlatılarak, gözlemleme ve katılım yoluyla korunur. Bir Türk ailesinde doğan biri, önceki nesillerden Türk kahvesi hazırlama yollarını tabii bir şekilde öğrenip, nesilden nesille aktarımı bu şekilde ola gelmektedir.

Yüzlerce yıldır dünyanın her yerinde sevilerek tüketilen kahve, doğru miktarda tüketildiğinde birçok faydaları vardır. Antioksidan özelliği olan kahve, özellikle mide ve bağırsak problemlerinde telvesi tabii tedavi edici olarak kullanılmaktadır. Kahvenin telvesi sindirim ve boşaltım sistemi üzerinde oldukça etkili ve faydalıdır. Fiziksel görünümden, cilt bakımına, temizlik malzemesi olarak ev bakımına kadar her alanda kullanabilen kahvenin telvesi insanın cildindeki toksinleri atmaya da yarar. Daha canlı ve parlak bir görünüm kazanmak istiyorsanız eşit miktarda telve, limon suyu ve su ile karıştırılarak cildinize uygulayabilirsiniz. Evin içerisindeki kötü kokuların giderilmesi içinde kahve telvesini kullanabilirsiniz. Hassas yüzeylerin temizliğinde kolayca kullanabileceğimiz telve, iyi bir tabii temizlik malzemesidir. Ocak üzeri ve fırın temizliğinde, cam yüzeylerin temizliğinde rahatça kullanılabilmektedir. Türk kahvesi telvesi, cilde uygulandığında sert tanecikli yapısı sayesinde iyi bir peeling sunarak ölü derilerden hızlı bir şekilde kurtulmamıza yardımcı olur.

Asidik toprakta daha hızlı yetişen açelya, kamelya ve çam ağacı gibi bitkilerin toprağına kahve telvesi karıştırmanız halinde bu bitkilerin gelişimini hızlandırmış olursunuz.

Oldukça fazla faydaları olan kahve, sosyal hayatın vazgeçilmez içeceklerinden birisidir. O nedenle özel misafirlerimize saygının bir ifadesi olarak her daim kahve ikram ederiz. Hatta atalarımız “Gönül ne kahve ister ne kahvehane, gönül sohbet ister kahve bahane” diyerek kahvenin hoş sohbetlere eşlik eden, sosyal ilişkileri güçlendirmek için aracı görevi gören, samimi sohbetlerin tadına lezzet katan bir yönü olduğunu vurgulamaya çalışmışlardır.     
Kültürel bir mirasımız olan Türk kahvesi, kültürü ve geleneği 2013 yılında UNESCO tarafından İnsanlığın Somut Olmayan Kültürel Mirası Temsili listesine kaydedilmiştir. Ülkemiz adına oldukça önemli olan bu girişim kahvemizi geleceğe taşımamız açısından da büyük bir adım olmuştur.

Antioksidan özelliği ile tabii bir temizleyici olan kahve, sohbetlerin vazgeçilmezi olarak da sohbetlere tat vermeye, kalpleri yakınlaştırmaya ve insanların sosyal hayatına damga vurmaya devam etmektedir. Kültürümüze yerleşmiş önemli bir içecek olan kahveyi gelecek nesillere bütün yönleriyle aktarımını kendimize bir ödev olarak kabul etmeliyiz. Kırk yıllık hatırını nice kırk yıllara taşımak için gelecek nesillere kültürüyle ve kültürel anlamıyla kahvemizi tanıtmaya ve öğretmeye devam etmeliyiz.



 

FACEBOOK YORUMLAR

YORUMLAR

  • 0 Yorum