Naci YENGİN

Naci YENGİN

Genel Yayın Yönetmeni
[email protected]

YENİ HAN (İSHAK BEY HANI)

20 Mart 2014 - 16:01

YENİ HAN (İSHAK BEY HANI)

NACİ YENGİN

www.tarihistan.org

Şehirler de insanlar gibidir.

Şehrin hafızası bir yönüyle insanı inşa eden ve barındırdığı sakinlerini kendi boyasıyla boyamaya çalışan; insan şehir, şehir insan arasında biteviye süregelen bir iç mücadelenin günümüze yansımasıdır!

Şehre dair var olagelen her ne varsa ya şehrin boyasını, rengini, kültürünü benimseyen insanların şehirlerini mamur etmesine ya da tam tersi yaşadıkları şehrin dilini, rengini, kültürünü anlamayanların o şehri harap etmesine yol açabilir! İki kültürel bakış açısı arasında görörülen mücadele kendisini belli etmese de tarih boyunca devam edegelmiştir.Bunun en güzel ispatı aynı dönemlerde yapılmış olmasına rağmen günümüze kadar gelebilen bazı eserlerin varlığına rağmen çoğunun yok oluşudur!

Şehrin yok oluşu çoğu zaman doğal afetler, savaşlar, yağma ve istilalarla; o şehirde yaşamayan, şehri anlamayan insan, doğal afetler ve dış güçler eliyle olmaz. Aksine şehirde yaşayan ve o şehri benimsediğini hatta sevdiğini söyleyen kişi ve kurumlarca gerçekleştirilir yok oluş, yıkım!

Şehrin uslanmadığını yaşayarak anlar ve şehirleri kendimize benzetmeye çalışırız çoğu zaman! Bu çatışmadan galip çıkan olmasa da kısacık ömründe insanoğlu medeniyetlerin insaşında önemli kilometre taşı olabilir. Ancak bunun aksi de mümkündür. Medeniyetin yok oluşunu hızlandıracak yanlışlıklara da çoğu zaman farkında olmadan insanlar imza atabilir!

Yaşadığmız şehri yeterince tanımayabiliriz. Yaşadığımız şehrin boyasını alamamış da olabiliriz. Ancak bu güne kadar gelen mirasa sahip çıkma noktasında duyarsız, hatta hor bakmaya gelince bu anlayış gelecek nesiller tarafından affedilmez!Tıpkı bu günkü konusunu edeceğimiz Yeni Han gibi!

Geçen gün Vakıflar Eski Müdürü Nurullah Ertuğrul Beyle uzun uzadıya konuşma imkanı bulduk. Birbirimize anlatacağımız onlarca konu arasında en dikkat çekici ve şehre kimlik kazandıran, şehirle bütünleşerek Saruhanoğullarından bu güne gelebilmiş inci tanesi eserlerden Yeni Han (İshak Bey Hanı)’a geldiğimizde cümlelerimiz boğazımızda düğümlendi! Anlatacak, konuşacak başka bir konu gelmedi çimizden. Zira Yeni Han gözümüzün önünde Manisalılardan alınıp şahıslara devredilmek üzereydi! 7 Mart 2014 Cuma günü İl Genel Meclisinin görüşüp karar bağlayacağı Yeni Han’ın yeniden vakıflar idaresine devri konusu ilgililer ve Nurullah Ertuğrul Bey gibi duyarlı kişiler tarafından şimdilik önlendi! Ancak henüz Yeni Han ile ilgili kesin bir kararın verilmediğini vakıf malı sayılıp sayılmayacağını zaman gösterecek.

Yeni Han Manisalıların bildiği gibi aslında adının Yeni Han olmadığı aslı Nurullah Ertuğrul Bey’de bulunan şu kayıttan anlaşılabilir: “ Manisa Şer’iyye Sicil Defterinin 100. sayfasında, Ali Bey hayratına mevkuf eserlerden Manisa’daki Yeni Han diye bildiğimiz hanın asıl adı Atik Han (Eski Han) diye kayıtlıdır. Hatuniye Vakfından olan Kurşunlu Han’ın asıl adı ise, Han-ı Cedid (Yeni Han) dir. Dolayısıyla bu hanı eski ya da yeni sıfatı ile anmak yerine; ecdadımızdan olan Saruhanoğlu İshak Çelebi’nin adıyla, yani ‘’İshak Bey Hanı ‘’ diye anmamız gerekiyor. Çünkü anılan han, 1362-1379 yılları arasında Saruhanoğlu Beyliği hükümdarı olan İshak Çelebi tarafından belirtilen yıllarda yaptırılmıştır.”

İshak Bey Hanı Saruhan Beyliği döneminde yapılmış ancak zaman içersinde Osmanlı vakıflarına devredilmiştir. Zaman içerisinde Saruhan’ın İlk Sancak Beylerinden Kara Timurtaş Paşa Oğlu Ali Bey’in uhdesinde Osmanlı Vakıflarına devredilmiştir. Ali Bey; Manisa’daki Ali Bey Camisi’nin ilk banisi olup, 1418 tarihli Vakfiyesi ile  İshak Bey Hanı’nın ikinci banisi olmuştur. Han, Ali Bey Vakfından iken 1647 yılında onarım görmüştür. Ancak; daha sonraki yıllarda özel şahıs mülkiyetine geçmiştir.

29 Ekim 1752 tarihli bir satış senedine göre; Şatırzade Hüseyin Ağa bin Mehmet mülkiyetindeki İshak Çelebi Hanı (Yeni Han) Manisa’(Adalı)lı Köşezade Hidayetullah Paşa (Ağa) ile bu ağanın eşi olan Kara Osman zade Hacı Mustafa Ağa’nın kızı Hatice Hatun’a satılmıştır.Hatice Hatun da takip eden yıllar içinde kendi hissesinin büyük kısmını kardeşi Pulad Mehmet Ağa’ya satmıştır. Karaosmanzade Pulad Hacı Mehmed Ağa; Zamanla hanın tamamını mülkiyetine geçirerek, 28 Mart 1791 tarihli Vakfiyesine ek olarak düzenlediği 28 Mart 1793 tarihli Vakfiyesiyle mevkufatı arasına almış üçüncü banisi olmuştur.

Lafı uzatmaya gerek yok. Mesele şudur: Yeni Han adıyla anılan İshak Bey Hanı(Eski Han) önü alınmazsa yeniden Karaosmanoğllarına geçecek ve Manisalıların elinden alınacaktır! Manisalıların uğrak yeri ve şehrin sembollerinden birisi olan bu hana dair sıkıntı bir an önce giderilmeli ve devlete ait olan bu tür tarihi eserler vatandaşa hizmet etmeye devam etmelidir.

Not: Vakıflar Eski Müdür Nurullah Ertuğrul Beye teşekkür ederim.

Vakıflar Müdürlüğü Kayıtlarından alınmıştır. Mütercim:A.Refik Sanlı  20.11.1941