Naci YENGİN

Naci YENGİN

Genel Yayın Yönetmeni
[email protected]

Türkiye'nin Irak'a Müdahale Hakkı Nereden Geliyor?

19 Eylül 2017 - 20:14

Türkiye'nin Irak'a Müdahale Hakkı Nereden Geliyor?

Naci YENGİN

TBMM bir an önce toplamalı ve sözde Kürt devlerinin kurulmasına karşı Lozan ve Ankara Antlaşmalarından doğan haklarını hatırlatmalıdır. 
Lozan Antlaşması ve 1926 Ankara Antlaşmaları Irakta bir başka devletin kurulmasını engellemektedir. Bu gerçeği TBMM tüm dünyaya açıklanmalıdır. Aksi durumda Musul Kerkük toprakları dâhil bölgenin Türkiye sınırlarına katılacağı TBMM ve Bakanlar Kurulu tarafından tüm Dünyaya deklare edilmelidir.
Kuzey Irakta yaşanan süreçte Türkiye’nin Lozan ve Ankara Antlaşmalarından doğan uluslararası hakları çerçevesinde Kuzey Irak Türkiye’ye bağlanmalıdır. Ancak uluslararası desteği alınmak zorundadır. Bunun için uluslararası kuruluşların, devletlerin desteği şarttır. Hiçbir devlet bölgede Türkiye’nin olası bir oldubittisine kayıtsız kalmayacaktır! Türkiye’nin Kuzey Irak’a yapacağı askeri harekât ilk aşamada tepkilere neden olabilecektir. Bunun için şartların olgunlaşması gerekecektir. Ya da bölge ve dünya ülkeleriyle daha farklı kanal ve argümanları kullanarak yapılacak anlaşmalar gerekebilir.
Türkiye’nin ikinci ve bölgede varlığını pekiştirici adımı ise Türkmenler ve Arapları destekleyerek bölgede Türkmeneli Devlerinin kurulması girişimlerine ağırlık vermek olmalıdır. Suriye ve Irakta yaşayan Türkmenlere askerî ve siyasi destek dâhil her türlü destek verilmelidir. 
Türkiye’nin sivil toplum örgütleri Suriye, Irak ve Kerkük Türklüğüne destek vermek amacıyla organizasyonlar yapılmalıdır.

Türkiye'nin Irak'a müdahale hakkı nereden geliyor?

Türkiye ile Irak arasındaki sınırı belirleyen ve komşuluk ilişkilerini düzenleyen Ankara Antlaşması, 05 Haziran 1926 tarihinde, Türkiye, Irak ve İngiltere arasında imzalandı. Antlaşmanın 1. Maddesi ile Türk-Irak hududu, Milletler Cemiyeti’nin 29 Ekim 1924 tarihinde kararlaştırdığı şekilde (Brüksel Sınır Çizgisi) kesinleşti. Kuzey Irak’ta bağımsız bir devlet kurulması halinde 1926 Ankara Antlaşması ile Milletler Cemiyeti’nin 29 Ekim 1924 tarihli kararı ortadan kalkmış olacaktı. Böyle bir durumda “statüko ante’ye” dönülerek Musul ve Kerkük petrol alanları dahil olmak üzere Kuzey Irak bölgesi yeniden Türk toprağı olacaktı.

Türkiye’nin bölgeye müdahalesine ortam hazırlayan antlaşma maddeleri:

 1. Türkiye ile Irak arasında sınır, Milletler Cemiyetinin 29 Ekim 1924 günlü oturumunda kararlaştırılmış çizgiye uygun olarak, aşağıdaki biçimde kesinlikle belirtilmiştir. (Brüksel Sınır Çizgisinin Tanımı) Bununla birlikte, söz konusu bu sınır Aşuta ve Alamun güneyinde, bu iki yeri birbirine bağlayan yolun Irak topraklarından geçen kesimini Türk toprakları içinde bırakmak üzere, değiştirilmiştir.n

 2. Son Fıkrası saklı kalmak üzere, 1. Madde ile belirlenen sınır çizgisi işbu Antlaşmaya bağlı 1/250.000 ölçeğindeki harita üzerinde gösterilmiştir. Metin ile harita arasında aykırılık görülürse metin geçerli olacaktır.n

 3. Birinci Maddede tanımlanan sınır çizgisini toprak üzerinde işaretlemek üzere bir Sınır Komisyonu kurulacaktır. Bu komisyon Türkiye Hükümetince atanacak iki ve Britanya ve Irak Hükümetlerince ortaklaşa atanacak iki yetkili temsilci ile, kendisi kabul ederse, İsviçre Cumhurbaşkanınca İsviçre uyruklu bir başkandan oluşacaktır. Komisyon en kısa sürede ve en geç bu Antlaşmanın yürürlüğe koyulmasından başlayarak 6 ay içinde toplanacaktır. Komisyonun kararları çoğunlukla alınacak ve buna tüm Bağıtlı Yüksek Tarafların uyması gerekecektir. Sınır Çizimi Komisyonu, her durumda, işbu Antlaşmadaki tanımları en yakın biçimde izlemeğe çalışacaktır. Komisyonun giderleri Türkiye ve Irak arasında eşit bölüşülecektir. İlgili Devletler, Komisyonun görevini yapabilmesi için, gerekli yerleşme, işçi, gereçler (kayıklar, işaret taşları) ile ilgili tüm konularda, gerek doğrudan doğruya, gerek yerel makamlar eliyle, yardım etmeği yükümlenir. Söz konusu devletler, bundan başka, Komisyonca koyulacak nirengi noktalarına, sınır işaretlerine, kazık ve öbür işaretlere uymayı yükümlenir. Sınır işaretleri birinden öteki görünebilecek biçimde koyulacak ve üzerine sayısı yazılacaktır. Bunların yerleri ile sayıları bir harita üzerinde gösterilecektir. Sınırın belirlendiğini gösteren kesin tutanak ve ona ekli haritalar ve belgeler üçer örnek olarak düzenlenecek ve bunlardan ikisi sınırdaş devletleri hükümlerine, üçüncüsü ise, aslına uygunluğu onaylanmış örnekleri Lozan Antlaşmasını imza eden devletlere sunulmak üzere, Fransız Cumhuriyeti Hükümetine verilecektir.n

 4. Birinci madde uyarınca Irak'a bırakılan topraklardaki halkın uyrukluğu sorunu Lozan Antlaşmasının 30–36. maddelerine göre çözüme kavuşturulacaktır. Bağıtlı Yüksek Taraflar Lozan Antlaşmasının 31. 32. ve 34. maddelerinde öngörülen seçme hakkının bugünkü Antlaşmanın yürürlüğe koyulduğu günden başlayarak iki ay süre için geçerli olabileceğini kararlaştırmışlardır. Bununla birlikte, Türkiye söz konusu halktan seçme haklarını Türkiye uyrukluğu için kullananların işbu haklarını tanıma konusunda serbestliğini saklı tutar.n

5. Bağıtlı taraflardan her biri 1. maddede belirlenen sınır çizgisinin kesinliğini ve bozulmazlığını kabul ederek, bunu değiştirmeği amaçlayan her hangi bir girişime geçmekten sakınmayı yükümlenir.

Bu maddelere dayanarak Türkiye’nin Musul üzerinden Kerkük’e koridor açması Kuzey Irakta veya Irak’ın herhangi bir bölgesinin Irak topraklarından ayrılarak bağımsız bir devlet kurmasına bağlıdır. www.tarihisrtan.org