Naci YENGİN

Naci YENGİN

Genel Yayın Yönetmeni
[email protected]

DOĞU TÜRKİSTAN, SURİYE VE IRAK TÜRKLERİ

01 Temmuz 2015 - 23:54 - Güncelleme: 01 Temmuz 2015 - 23:58

DOĞU TÜRKİSTAN, SURİYE VE IRAK TÜRKLERİ

Ya Da Müslüman Görünümlü Haçlı Seferi

NACİ YENGİN

www.tarihistan.org

Türkiye'de yaşayanlar şunu bilmelidirler ki bu ülke bir imparatorluk bakiyesidir. İmparatorluk bakiyesi bir ülkenin birtakım gizli servilerinin yönlendirmeleriyle hareket etme devri çoktan geçmiş olmalıdır. Bir zamanlar İngiliz, Amerikan istihbaratıyla belirlenen politikalar artık devam edemez. Etmemelidir. Bir süredir Atlantik hedeflerini ortaya koyan Okyanus ötesi ülkenin yönlendirmeleriyle Doğu Türkistan'ın içinde bulunduğu kötü şartlara tepki olarak Çin'e karşı kamuoyu yönlendirmeleri yapılıyor. Bu yönlendirmeye gerek yoktur. Bizler zaten millet olarak Uygur kardeşlerimizin ıstırabını derinden hisseden insanlarız. Çin 1943'ten bu yana Uygur Türklerine zulüm ve katliamlarını sistematik olarak sürdürüyor.

1987'de Birlik adıyla bir dergi çıkarmış ve Türkistan, Türk dünyası üzerine yayın yapmaya çalışıyorduk. Cemil Lee adında Koreli bir arkadaşımız da bizlere yardım ediyordu. Ancak bazı çevreler bu yayından rahatsız olmuşlar ve dergi uzun süre yayın hayatına devam edemedi.

Demem o ki Türkiye'de yaşayan birisinin Türkistan, Uygur, Kırım, Kerkük, Musul, Bosna, Çuvaşistan, Başkurdistan, Çeçenistan... hakkında duyarlı olmaması mümkün değildir. Ancak özellikler sınırlarımızda; Suriye ve Irak'ta oluşan İngiliz, İsrail projesi bir Kürdistan'ın ayakları altında yok edilme tehdidiyle karşı karşıya bulunan Irak ve Suriye Türklerini de görmezden gelmemiz beklenmemelidir.

Türkiye, Osmanlı bakiyesi son kale olarak yaşayacaksa Osmanlı hinterlandına sahip çıkmak ve bazı devletlerin yüzyıl önce belirlediği planları bozmak zorundadır. Bazı sivil toplum kuruluşları ve istihbarat servislerinin planladığı yeni bir dünya ve yeni bir düzen, coğrafya dayatması Türk dünyasını derinden sarsacağı gibi İslam dünyasını ortadan kaldıracak denli tehlikeli gidişata doğru hızla yol alınmaktadır.

 Amerika’nın Rus ve Çin yayılmacılığını önlemek, önünü kesmek amacıyla başta Ortadoğu ve Kafkaslar olmak üzere ortaya koymaya çalıştığı büyük planın birer parçası olan günümüzde yaşayan olayları görmek ve fotoğrafı bir bütün olarak okuyup ona göre plan, proje üretmek, tepkilerimizi ona göre belirlemek zorundayız. Batı-ABD servislerini yönlendirmesiyle biriken tepkilerimizi bugün Doğu Türkistan, yarın Kerkük, Musul, Çeçenistan diye boşa harcarsa sokaklarda eylem yapmaktan başka bir icraat yapamayız. Halbuki daha farklı ve sonuca yönelik planlar yapmak gerekmektedir.

Enerji kaynaklarının bulunduğu bölgelerde yaşayan halkların çoğunluğu Türk ve Müslüman’dır. Bu durum önümüzdeki dönemde bu bölgeler başta olmak üzere enerji kaynaklarıyla bir şekilde ilgisi olan ülkelerde kaos planlarına devam edileceğini, gerekirse o ülkelerin içinde İŞİD, DEAŞ, PYD, PKK… gibi Batı-ABD, İsrail güdümlü derin güçlerin İslami görünümlü faaliyetlerini devam edeceğini göstermektedir.

Yapılması gereken çalışmalar günümüz beynelmilel dünya realitesi dikkate alındığında Batı ve ABD’nin yok sayılması mümkün olmasa da bize özgü, plan, projeler olmak zorundadır. Türk dünyasıyla ortak çalışalar; ortak savunma, ortak pazar, ortak askeri birlik, ortak tarih anlayışı, ortak dil ve kültürel çalışmaları bir an önce hayata geçirmeden bu zilletten kurtulmak mümkün görünmemektedir.

Bugün Ortadoğu’da görülen terör örgütlerinin bir süre sonra Çeçenistan, Doğu Türkistan ya da İslam dünyasının bir başka coğrafyasında görülmemesinin önüne geçmek zor görünmektedir. Bunun adı Batının Müslüman görünümlü Haçlı seferini devam ettirme çabalarından başka bir şey değildir.