Prof. Dr. Mehmet Akif ERDOĞRU

Prof. Dr. Mehmet Akif ERDOĞRU

[email protected]

1873'te Kaşgar'da Türkçe

05 Mayıs 2024 - 11:08

1873’te Kaşgar’da Türkçe

1873 yılında Kaşgarda bulunan İngiliz Keşif Heyeti içinde iki adet asker filolog bulunuyordu. Bunların görevi, Kaşgarda konuşulan dillere (Kalmukça, Moğolca, Türkçe vs.) ait temel sözcükleri derlemekti. Lakin heyettekiler Türkçe bilmedikleri için yerli genç bir Türkü tercüman olarak kullandılar. İngiliz Albay John Biddulph (1840-1921), Sarıgöl, Vahan ve Kuncut lehçesinde dair küçük derlemeler yaptı. Buralarda konuşulan lehçelerin Türkçe ile bir ilgisi olmadığı tespit edildi. Heyet, bundan daha dikkat çekici bir tespit yaptı: Kaşgar’ın nüfusunun neredeyse tamamı Türklerden oluşuyordu ve bu nüfus tarımla uğraşıyordu. Dr. H. W. Hellew, Türkçe’nin Yarkend lehçesine ile Kırgız Türkçesine ait değerli derlemeler yaptı. Bunları, A Report a mission to Yarkand in 1873’de yayınladı. Tespit ettiği sözcükleri beş farklı lehçe (Yarkend lehçesi, Kırgızca, Kalmukça, Vahi lehçesi ve Sarıgöl lehçesi) ile karşılaştırmaları olarak listeler halinde verdi. Raporda, Kaşgar Türkçesiyle ilgili olarak heyet şu değerlendirmelerde bulunuldu: Kaşgar halkının dili, Türkçenin Uygur lehçesidir. Ülkenin çeşitli bölgelerinde az çok farklı deyim ve lehçelerle konuşulur ve Aksu'nunkinin en saf olduğu söylenir. Eskiden dil kendine özgü bir karakterle yazılıyordu ama Arap harfleri onu çoktan ortadan kaldırdı ve artık eski kitapların hiçbirine rastlanmıyor. Avrupalı âlimler tarafından incelenen bazı şiirsel ve tarihi eserler üslubun saflığı ve anlaşılırlığını kanıtlasa da, ülkenin edebiyatı çok az biliniyor. Uygur imparatorluğunun parlak günlerinde dilin yüksek bir kültür düzeyine ulaşmış olması gerekir; bu da şüphesiz İslam üstünlüğünün ve Pers medeniyetiyle temasın bir sonucudur. Ancak konuyla ilgili pratik bilgim yok ve ülkedeki imkânlarımız bu yönde araştırma yapmaya elverişli değildir (s. 95). İngiliz âlimler, 1873’te, henüz Kaşgar Türkçesi ve edebiyatıyla ilgili yeterli bilgilere sahip olmadıklarını, bu cümlelerle açıkça itiraf ederler. Kırgızlar ve Kırgızca ile ilgili olarak şu tespitleri yapmışlardır: ‘Kırgız dili, Kaşgar'da konuşulan Türkçe’nin bir lehçesidir ama Kırgızlar çoğunlukla okuma yazma bilmeyen bir halktır. Ancak şeflerinin kabilelerin tarihini ve diğer şairlerin tarihlerini kaydeden kitapları vardır. Müziğe meraklılar ve kamplarda baksı adı verilen çok sayıda gezici ozan ve hikâye anlatıcısı vardır. Çok kullanılan Kırgız erkekleri ve kadınlarının isimleri şunlardır (s.61)’. Dr. Hellew’in Yarkend Türkçesiyle ilgili derlemelerinden çıkan sonuç şudur: Genel olarak söylenirse, Yarkend Türklerinin kullandığı rakamlar, akrabalık terimleri ve vücutla ilgili sözcükler, Türkiye Türkçesindeki sözcüklerle hemen hemen aynıdır. Ev eşyaları, ev hayvanları, silah, ziraat, ticaret ve sıfatlarla ilgili sözcükler, Türkiye Türkçesindekilerden biraz farklıdır. Dr. Hellew, hastalıklar, tıp ve vücutla ilgili sözcükler de dâhil olmak üzere yaklaşık 500 Türkçe sözcük derlemiştir. Eski Türk Takvimi ise 1873’te Kaşgarda kullanılmaktaydı: sırasıyla Sıçan, Uy (öküz), yolbars (pars), tavşan, balık, yılan, at, koy (koyun), maymun, togaku (tavuk), it ve domuz yılları. Kutadgu Bilig’in 1896’da Kahire’de; Divan-ı Lügatü’t-Türk’ün ise 1908’den sonra İstanbul’da öneminin fark edildiği, Türklerin kendileri tarafından derlemelerin yapılmadığı hesaba katılırsa, 1873’lerde İngilizlerin Yarkend lehçesiyle ilgili bu derlemelerinin Türk dili açısından ne denli önemli olduğu ortaya çıkar.


 

FACEBOOK YORUMLAR

YORUMLAR

  • 0 Yorum