ŞUŞA'DA ÖZLENEN EZAN - Yazan: Emir Şıktaş 

ŞUŞA'DA ÖZLENEN EZAN - Yazan: Emir Şıktaş 
06 Ekim 2020 - 10:00
ŞUŞA’DA ÖZLENEN EZAN

Koskaca 28 yıl geçmiş, Karabağ ve çevresinin işgal edilmesinden sonra.
Bir anda kara bulutlar çökmüştü Şuşa’nın, Fuzuli’nin, Cebrail’in, Kelbecer’in ve diğer işgal altındaki toprakların üzerine.
Kan, gözyaşı, katliam, soykırım vardı Karabağ’da. İnsanları katleden, Türk olduğu için çocuk derisi yüzüp, eğlenen çirkef suratlı, soykırım beyinli Ermeni Doktor Zori Balayanh gibi insanlık suçu işleyenlerden Ezan okunması gibi bir ruhani hareket beklenir miydi?
Şehirleri, kentleri, köyleri, evleri, camileri, minareleri yıkılan, sivil, silahsız, savunmasız çoluk, çocuk, yaşlı, kadın demeden insanları öldüren, kin kusan, anne karnında bebekleri süngüleyen, tecavüz eden, soykırım uygulayan cani ruhlu katil Ermenilerin bu ilk katliamları değildi elbet.
Soy kırımcılığın öncesinde ihanet dolu tarihleri olduğu gibi, Osmanlının kasasını boşaltan farelerin başında yine bunlar gelmekteydiler.
Sonra aklıyla (mekanları cennet olsun dilediğimiz) Enver paşalar, Talat paşalar çok isabetli kararlar almış ve uygulamışlar.
Osmanlı Türk devletini suikastlerle, entrikalarla, soygun yaparcasına faizli borçlara sokanlar, devleti idare edenleri faizle çökertip yıkmak isteyen Ermeni ve arkasındaki sömürgeci güçler, Tehcir kanunu ile ellerinden yağlı keteleri alınınca ve dahası devletin önemli kademelerine sızıp, istediklerini yaptırmak üzereyken böyle bir yer değiştirme uygulanması işlerine gelmemişti.
Batıda halka zulmeden, sömürgecilerin maşası Ermeniler doğuya gönderilince, yeni bir facia beklenmeye başlandı.
Her türlü melaneti İstanbul hükümetine yapan ve sadık tebaa! denildiği için dokunulmaz addedilen Ermeniler, Doğuda katliamlar yaparken, iç Anadolumuza kadar bulundukları her yerde sivillere katliam yapmaktan geri durmadılar.
Camilere doldurup yakmak mı dersin, Evlere doldurup ateşe vermek mi dersin, sahipsiz kalan yetim çocukları katletmek mi dersin, halkı soymak için çeteler oluşturmak mı dersin. Gaçagaç yollarında kadınlara tecavüz, soygun, ve benzeri olayları 14 kasım 1920 lere kadar masum köylü, çiftçi, aç, sefil halk bunların uyguladığı zulmü çekti. Kurulan Aras Türk hükümeti ve gönüllü birlikler faydalı olsalar bile yaptırım gücü, silah ve mühimmatı bitene kadar dayana bilmiş, ağır saldırılarda dağılmışlardı.
Sonrasında, 50 civarında bürokrat, büyük elçi, baş konsolos, ateşe, memur özellikle Avrupa ülkelerinde katledildi. Sonra tasfiye edildiler ama durmadılar. Terör örgütlerini yetiştirip Türk milletinin başına bela olmaya devam ettiler.
Şuşa’yı, Cebrail’i, Fuzuli’yi, 28 yıla yakın zaman sonra işgalden kurtaran Azerbaycan devletimizin ordusu ve tüm desteği ile sahiplenen Türk devletimizin ordusu ve halkı (Ermeniyiz diyenler hariç) çok şükür kurtuluş müjdesi ve sevinç hüznü karışık Şuşa’da ilk Ezan'ı okuttular.
Yüce Yaratana binlerce şükürler olsun.
Karabağ ve çevresinde vatan savunmasında can veren Şehit ve gazilerimizi rahmetle, minnetle anıyorum.
Azerbaycan ordusu hız kesmeden, barış, ateşkes hikayelerine aldırış etmeden Karabağ’ı işgalden kurtarmalıdır.
Şuşa’da, 28 yıl sonraki ilk ezan ve ibadetin kabul olsun...
Emir Şıktaş 

FACEBOOK YORUMLAR

YORUMLAR

  • 0 Yorum