Gizem Nur Yalçın:GENÇLERİN DİLİNDEN OSMANLI TARİHİ

Tarihe ilgi duymayan, geçmişinden utanan ve bizim bu günleri yaşamamızın öncüsü olan padişahlarımızı dalga unsuruna dönüştüren bir  toplumda yaşıyoruz. Aklın kabul etmeyeceği, ihanet ile kahramanlık aynı kişiye söylenebiliyor. Yalınlıktan uzak efsaneler yazılıyor, geçmişimiz ayaklar altına alınıyor ve bilinçsiz toplumumuzun beyni bilinçlice yıkanıyor. Bence bu durumdan daha çok biz gençler etkileniyoruz. Bize asırları şereflendiren tarihimiz değil geçmişte yaşanan eksiklikler anlatılıyor. Bize dünyayı yüzyıllar boyu hükmedişimiz değil, padişahların özel hayatları yanlış şekillerde anlatılıyor. Dünyaya hakim oluşumuz medeniyet, şefkat ve adalet çerçevesinde süre geldiği değil baskıyla ve silah zoruyla yapıldığı anlatılıyor. Bizde inanmak zorunda kalıyoruz. Çünkü Osmanlıca bilmiyoruz. Osmanlıca bilenlerin insafına kalmış tarihimiz.

   Anlayamadığım bir konu da, bu kadar aşağılanan, sürekli eksiklikleri gün yüzüne çıkartılmaya çalışılan devlet büyüklerinin, yalnızca özel hayatlarıyla ilgilenen, baskı ve silah zoruyla ayakta tutulan bir devlet, bu kadar uzun yıllar boyunca dünyaya hükmedebilir mi ? Tabiî ki hayır… 

  Avrupa Orta Çağ karanlığını yaşarken kayıtsız şartsız din, dil, mezhep, ırk ve renk farklılığına bakılmadan, her türlü insanı içinde barındırarak yönetme başarısı göstermiş  ve büyük  bir cihan imparatorluğu haline gelmişti  Osmanlı Devleti. 
 

  Biz gençler her ne kadar farkında olmasak bile atalarımız, gittikleri her yeri inançsızlığın gölgesinden kurtarıp insanlık ve medeniyet ışıkları ile aydınlatmıştır. Biz tarihimizi öğrenmeli ve bizi bu günlere getiren insanların torunları olduğumuz için gurur duymalıyız.

  Bir not düşmek istiyorum;  hepimizin yakın tarihte yaşadığı deprem faciası ile duyduğumuz  AÇE bölgesi  kendi  eyalet meclislerinde aldıkları kararla bir bayrak seçtiler. Bu bayrak altında ve üstünde siyah çizgileri olan Türk Bayrağı idi. Türk Bayrağı sevgisi  II.Selim’in yardım için gönderdiği ve birdaha da geri dönmeyen Kurdoğlu Ali Reis kumandasındaki  donanmanın büyük pay sahibi olduğu muhakkaktır. 
  Hemen aklıma Necip Fazıl’ın bir sözü geliyor ‘’ El alem çalışıyor fethetmeye merihi, sen cebinde kaybettin güneş gibi tarihi.’’



                                                                                                                         Gizem Nur YALÇIN