Celil ALTINBİLEK

Celil ALTINBİLEK

[email protected]

Anadolu’da Dânişmendliler

14 Mayıs 2020 - 21:04 - Güncelleme: 14 Mayıs 2020 - 23:30

Anadolu’da Dânişmendliler

Dânişmendliler,  Anadolu’da kurulmuş olan ilk devletlerden biridir. Kurucusu-banisi, Sultan Alparslan’ın en mühim ve şöhretli emirlerinden olan Melik Ahmed Gümüştekin Danişmend Gazi’dir.  1071 Malazgirt zaferinden sonra, Kayseri’yi fethetmiş ve merkez yapmış,  Amasya, Tokat, Niksar, Kayseri, Zamantı, Elbistan, Develi ve Çorum’u almıştır. Tarih sahnesinde Sivas ve Malatya merkezli iki kolu mevcut olmuştur

Anadolu’da kurulan beyliklerin en büyüklerinden biri olan Dânişmendliler, Anadolu’nun Türkleşmesi ve İslâmlaşması açısından önemli hizmetler ifa etmişler ve zaman zaman Anadolu’nun en kuvvetli devleti olan Selçuklular’ı tahakküm altına almışlardır. Bizans ve Haçlılar’la savaşmış olan beyleri, Dânişmend Gazi, Gümüştegin Gazi, Emîr Gazi ve Melik Muhammed’in adları asırlarca halk arasında saygıyla anılmış ve destanlara konu olmuştur.

Bizans ve Haçlılara karşı Anadolu’da çok savaşlar yaptıkları gibi 1071 ve 1178 seneleri arasında Anadolu’da Mengücük, Artuklu Beyliği, Selçuklular gibi Türk devlet beylikleriyle de kendi aralarında hem müttefik olmuşlar bazen de mücadele etmişlerdir. Biz burada daha çok kültür faaliyetleri üzerinde duracağız.

Özellikle Tokat, Sivas, Amasya ve Çorum bölgelerinde daha yoğun bir kültürel faaliyet içinde bulunmuşlar ve burada kültürel faaliyetlerini yerleştirmişlerdir. Böylece bu yöreler çok erken tarihlerde belli bir kültürel özellik kazanmış, gösterilen bu yoğun millî ve dinî faaliyetler neticesinde, buraların çok erken sayılacak tarihlerde Türkleşmesi ve İslamlaşmasını da gerçekleştirmişlerdir.  Gazilik mefkûresine, Türk kültürüne ve Türkmen ülküsüne büyük önem vermiş, bunu yerleştirmeye ve yaymaya da çalışmışlardır. Nitekim Melik Ahmed Gazi ve beraberlerindekilerin kahramanlıklarının anlatıldığı Dânişmend-nâme bu kültürel anlayışın mahsulü olduğu gibi Dede Korkut Hikâyeleri de XIV. asırda yine bu yörede, Amasya’da derlenmiştir. Yine Anadolu’da ilk Türkçe eser yazma geleneği Amasya’da başlamıştır.

Tokat ve Malatya’nın,  Dânişmendliler  zamanında iki önemli ilim ve fikir merkezi hâline gelmesi, Selçuklular döneminde bu iki şehrin şehzadelerin eğitim ve tahsil yeri olmasında etkili olmuştur. Selçuklular döneminde bu iki zihniyet kendi şehirlerinde yetişen şehzadeyi iktidara

getirme gayreti içerisine girmiş ve bu yönde siyasî faaliyetlerde bulunmuşlardır. Tokat’ta Türk kültür havası, Malatya’da ise fars kültürü etkisi fazla oluşmuştur. Malatya öncelikle Süryani kültürünün önemli merkezlerinden olmuştu, daha sonra önemli ticaret yolları üzerinde bulunan bu şehir fars kültürünü de kuvvetlice bünyesinde barındırmıştır.

1178 tarihinde, II. Kılıç Arslan,   devletini ortadan kaldırarak, başkenti Tokat ve çevresini oğlu Rükneddin Süleymanşah’a verdi. Sonrasında gelen Moğol istilâsı şehirlerin durumlarında değişiklik yarattı, Tokat ve Malatya ilmî ve fikrî bakımdan sahip oldukları özelliklerini kaybederken, dönemin ünlü bazı filozoflarının, müderrislerinin ve âlimleri,  Anadolu Selçukluları’nın başkenti Konya’ya geldiler, burada canlanma ve hareketlilik, oluşmaya başladı. Burada birçok değerli âlim mevcuttu, akli ve müspet ilimler okutulmaktaydı, aynı şekilde Kayseri, Sivas, Amasya, Kütahya, Erzincan, Niğde, Kastamonu, Ankara’da gelişme gösteren şehirlerdi. Mimari olarak da verilen kıymetli eserlerin bir kısmı günümüze ulaşmıştır.

Türkiye Selçuklularının kuruluşundan itibaren 150 sene, 1220 tarihine kadar Danismendlilerde, matematik, felsefe gibi akli ilimlere ait eserler verildi ve bir altyapı oluştu, bunun birikimleri sonraki zamanlara ve Osmanlıya da fayda sağladı. Anadolu topraklarında bir zamanlar, kültür ve ilim sahası, sanıldığından çok verimliydi. 

Celil Altınbilek

14.05.2020

Kaynaklar:

Ahmet Kartal. Anadolu Selçuklu Dön. Dil ve Edeb. Divan Arş.2008-1

Sefer Solmaz. Danişmend Emir Gazinin Anadoluya Gelişi

İslam Ansiklopedisi Danişmendliler maddesi