Saliha SULTAN

Saliha SULTAN

[email protected]

Şair yüklü trenden Başkent'e şiir nefesi

10 Haziran 2022 - 09:22

Yerli ve yabancı 15 şairi taşıyan ‘Şiir Hatları Treni’ İstanbul’dan Ankara’ya şiirin nefesini götürdü. Trende, Ömer Erdem’den, Adnan Özer’e birçok şair edebiyatsever öğrencilerle yolculuk etti. ‘Şiir Sokakta’ hareketinin mimarı Meksikalı şair Armando Alanis’in trendeki konuşması ise şiirin hayatımızdaki yerini şöyle özetledi: “En çok empati yaptığımız yazı şekli şiirdir. Ayrıca sihirli bir şey, hepimizin kendine özgü bir değerlendirmesi var.

Arjantinli şair Juan Gelman diyor ki ‘Şiir yapraksız bir ağaçtır ama herkese gölge verir”. Şiirin sihri işte bu…”

SALİHA SULTAN

Jack London’un ‘Demiryolu Serserileri’nden, Edith Nesbit’in ‘Demiryolu Çocukları’na, Orhan Veli’nin “Bir tren sesi duymaya göreyim/İki gözüm/İki çeşme’ mısralarından Haydar Ergülen’in “Biz tren yolcusuyduk, çölün içinde” mısralarına edebiyatçıların baş konularından biridir trenler. Romandan şiire yazarların ortak imgesi tren, geçtiğimiz günlerde ise Türkiye’de bugüne kadar görülmemiş bir şiir etkinliğine sahne oldu. Yurt içinden ve dışından 15 şair, Kültür ve Turizm Bakanlığı’nın düzenlediği ‘Başkent Kültür Yolu Festivali’ kapsamında tarihi Sirkeci garından uğurlanan bir trenin içinde Ankara’ya doğru yola çıktı. Devlet Demir Yollarının iş birliği ile gerçekleşen etkinlikte, okuduğumuz metinlerde nice sevdaların, ayrılıkların yükünü taşıyan tren bu kez satır arasında bir imge olmaktan çıkıp şiirin kendisi oldu. Yolcusu olduğum trende kimler yoktu ki? Türk şiirinin güçlü kalemlerinden Adnan Özer’in bir hayalinden yola çıkan ‘Şiir Hatları Treni’nin yolcuları arasında Türkiye’den KARAR yazarı ve şair Ömer Erdem, Alphan Akgül, Aykut Nasip Kelebek, Baki Ayhan T., Cengizhan Orakçı, Ercan Yılmaz, Hüseyin Akın, Metin Celal, Ömer Erdem, Zeynep Arkan ve Zeynep Tuğçe Karadağ vardı. Yurt dışından ise, Mısırlı şair Ahmad Zakaria, Macar şair Krisztina Rita Molnar, Kuzey Makedonya’dan Vladimir Martinovski’nin yanı sıra, son 25 yılda bütün dünyada 40’tan fazla ülkeye yayılan ‘Şiir Sokakta’ hareketinin kurucusu Meksikalı şair Armando Alanis bu şiirsel yolculuğa eşlik ettiler. Ayrıca, İstanbul’da okuyan yüze yakın edebiyatsever genç de, bu tarihi etkinliğin tanıkları arasındaydı. Etkinliğin ilk durağı Sirkeci Garı’nda şiirlerini 5 Haziran akşamı İstanbullular için okuyarak yola çıkan şairler, kendilerine özel hazırlanmış üç vagonda gece boyu gençlerle şiir üzerine atölyeler düzenledi. Gençlerin pür dikkat dinlediği atölyelerde, şiirde metinlerarasılıktan, imge ve anlama, şiirde görsel düşünceden hikaye ile bağına birçok konuyu ustalarından dinledi ve parlak zihinlerindeki sorularla konuları irdeledi. Ankara garında son bulan uykusuz yolculuğun sabahında yorgunluktan çok edebiyatın güneşiyle aydınlanmış yüzler duruyordu gözümüzün önünde.
17.jpg

EKSİK OLAN KÜLTÜR TURİZMİNE ÖRNEK BİR ETKİNLİK

Etkinliğin ikinci durağı ise yine festival kapsamında CSO Ada Ankara’da düzenlenen ‘Satırbaşı Ankara’ sergisinin açılışıydı. Mehmet Lütfi Şen’in küratörlüğünü üstlendiği sergi, tam da İstanbul’dan yapılan tren yolculuğuna uygun enstantaneleriyle iki etkinliği pekiştiren anlara sahne oldu. Cumhuriyetin ilanının ardından başkent ilan edilen şehrin yüz yıllık entelektüel birikiminin özeti niteliğindeki sergide Ahmet Hamdi Tanpınar’ın ‘Beş Şehir’deki Ankara’sından, yolu Ankara’dan geçen şairlere, yazarlara, şehrin edebiyat mahfillerinden, şehirde basılan kitaplara ziyaretçilerin beğenisine sunulan bütün çalışmalar siyasetle anılan şehrin bilinen ancak konuşulmayan edebiyat atmosferinin ilk kez bu kadar net fotoğrafını çekiyordu. Ve ‘Şiir Hatları Treni’yle yolu Ankara’ya düşen şair yolcular, burada okudukları şiirlerle de, şehrin gelecek kültür atmosferine tarihi bir kayıt düştüler. Üç gün süren bu yolculuk boyunca şairler şiir edebiyatının en güçlü metaforundan biri olan trende kim bilir yarın hangi şiirde karşımıza çıkacak mısralarını düşünürken, öğrencilerden basın mensuplarına bizler kültür turizmi adına da örnek niteliğinde bir etkinliğe şahit olduk. Keşke trenler, uçaklar, otobüsler hatta gemiler hep edebiyatçıları ağırlasa, bizi kendimize getirecek mısralar adım başı karşımıza çıksa…

‘Şiir Hatları Treni’ etkinliğin en anlamlı ve yarına sahici bir iz bırakacak yanı ise elbette gençlerinin varlığıydı. Çünkü İstanbul’a dönüş yolunda önümdeki koltukta oturan lise öğrencisi bir genç elindeki cep telefonuna hızlı hızlı şu satırları not alıyordu: “Evet, şiir yazmalıyım/Sözlükleri yutmalı, sokaklardaki fısıltıları bile duymalıyım/Yalnız kendimi değil/Başımın üstündeki bu bulutları da anlamak/Anlatabilmek için”.

16.jpg

HERKESE GÖLGE VEREN YAPRAKSIZ BİR AĞAÇ

‘Şiir Hatları Treni’nin yolcuları arasında yer alan Armando Alanis’in trendeki atölyede yaptığı konuşma bütün yolcuları düşündürecek nitelikteydi. Pandemi sürecinde hissettikleri paylaşan Armando’nun şu sözleri ise, şiir insan hayatında neye karşılık geliyor sorusuna bir cevap niteliğinde: “Pandemi hepimizi içine döndürdü, bu içe dönüş sırasında şiirin önemini daha da anladım. O süreçte çok okudum ve bu okumalarda günlük hayatın hiç farkına varmadığımız basit yönlerini gördüm. Şiirin bu yanını içinde bulunduğum Şiir Sokakta hareketine katmalıyız diye düşündüm. Bence tüm insanların en çok empati yaptığı yazı şeklidir şiir. Şiir ayrıca çok sihirli bir şey, hepimizin kendine özgü bir değerlendirmesi var çünkü. En iyi Arjantinli şair Juan Gelman özetliyor bunu, diyor ki “Şiir yapraksız bir ağaçtır ama herkese gölge verir.” Şiirin sihiri bu işte.” Armando’nun bahsettiği Latin Amerika edebiyatının en önemli şairlerinden biri olan Gelman, 2014’te vefat etti. Gelman Nobel ödüllü Yahudi asıllı bir şairdi. Adnan Özer birkaç yıl önce bir şiirini bir gazete için çevirdi, onun dışında Türkçede maalesef şiiri bulunmuyor. Çevirmenlere duyurulur.
İlk yayın yeri: https://www.karar.com/kultur-sanat-haberleri/sair-yuklu-trenden-baskente-siir-nefesi-1669862

FACEBOOK YORUMLAR

YORUMLAR

  • 0 Yorum