NARİN ELLERİN
ah senin o
çekingen tavırların
yer bilmez telaşların
ürkek savruluşların
akrep kesilişlerin
zamansız sırnaşıklığın
ah senin o
bebek kalbin
insanı sarınca
en güzel hissettiren
komacan kucaklamaların
ah senin o
güzel ellerin
dokunduğu her şeyi
güzel ve anlamlı kılan
her yere yetişen
ince, uzun ve narin
ellerin…
ah senin o
yılanlarımı dize getiren
tatlı dilin, güzel sözlerin
söylediklerinin güzelliğine mi
sesinin inceliğindeki kibarlığa mı
yansın insan…
çünkü yakardı senin
narin ellerin…
öyle bi ısıtırdı ki
insanın yüreğini
yokluğun ayaz kesti
yazın kör sıcağında
gözlerim ki bu sefer benim…
sana hayran hayran
bakmaya doyamayan
en zor anına göğüs gerip
yokluğunda bir daha
hiçbir şeye eskisi gibi
güzel ve anlamlı bakamamış
gözlerim ki bu sefer benim…
narin ellerin…
şimdi masumluğunu ve
kıvırcık saçlarını hatırlayınca
gülümsetiyor beni
senin kalbimdeki yerin
asla ayrı düşmek
zorunda kalmadığımız
yüreğim ki bu sefer benim…
yaşatır seni en derininde
içinin en güzel
ve en özel
cennetinde…
-Yan masaldaki kız
(Ayça DURAK)
FACEBOOK YORUMLAR