Naci YENGİN

Naci YENGİN

Genel Yayın Yönetmeni
[email protected]

GÖNÜL PENCERESİNDEN ALİ HAYDAR AKSAKAL

06 Şubat 2016 - 22:45 - Güncelleme: 06 Şubat 2016 - 22:50

GÖNÜL PENCERESİNDEN ALİ HAYDAR AKSAKAL

 

Şehirlerin kaderi çoğu zaman şehirde yaşayan insanların kaderiyle at başı gider. Bazen şehirler insanlarıyla kaynaşır, bazen de insanlar şehirlerini anlayamadan, kaderlerini şehirlerinin kaderi haline getirmeden dünyadan göçüp giderler…

Bazen de şehirler o kadar talihli sayarlar ki kendilerini şehri omuzlayan insanlarla birlikte hayatın doyumsuz hazlarını tadarak yüzyıllar ötesine selam gönderirler.

Medeniyetin en önemli merkezleri medeniyetin inşa edildiği şehirlerdir. Medeniliğin bir anlamı da şehirli olmaktır. Türk-İslam medeniyeti denildi mi ilk akla gelen her ne kadar yüksek kültür ve medeniyeti inşa eden devlet isimleri gelse de ikinci olarak devletlerin kuruluğu, medeniyetin inşa edildiği şehirler gelir. Buhara, Semerkant, Basra, Kurtuba, Merv, Cent, Nişabur, Kahire,  Bağdat, Şam, Kahire, Kudüs, Konya, Sivas, Erzurum, Manisa, Amasya, Antep… Bursa, İstanbul bu şehirlerden bazılarıdır.

Osmanlı medeniyetinin şekillenmesi şehzadeler şehri olarak bilinen şehirlerin medeniyete olan katkılarıyla gerçekleşmiştir dense yeridir. Söz konusu şehirler arasında her ne kadar Amasya ile Manisa tatlı bir rekabetin içindeyse de Manisa’nın bir adım önde olduğunu söylemek gerekir.  Manisa’nın Amasya’dan bir adım önde olmasında Manisa’nın bir yandan Osmanlı’yı yönetecek şehzadeyi yetiştirirken bir yandan da Konya Mevlevihanesinin başına geçecek Şeyhi yetiştiren şehir olması gösterilmektedir. Bu çerçevede ilim, kültür sanat, siyaset, ekonomik, sosyal ve fiziki yönleriyle örnek bir şehir olarak Osmanlının gözde şehirlerinden birisi haline gelen Saruhan Sancağı o günlerin özlemiyle yanıp tutuşmaktadır!

İsmiyle özdeşleşmiş ve milli özelliklerini devam ettiren kaç şehir vardır ki? İsimlerinin altında ezilen birçok şehir gibi Manisa’da Saruhan Sancağı isminin altında ezilmiş olmalı ki 1927’den itibaren Manisa ismiyle yaşar hale gelmiştir.

İsmiyle müsemma kaç kişi vardır hayatta dersek aklımıza birçok isim gelebilir. Şehirle özdeşleşmiş ve yaşadıkları döneme damga vurmuş isimler kaç kişidir? Tarih boyunca şehirleriyle özdeşleşmiş ve şehre değer katmış isimlerin hatıralarını saklı tutarak hayatta olan ve şehirleriyle özdeşleşmiş kaç isim sayabilirsiniz diye sorulsa aklımıza gelecek birkaç isim arasında Ali Haydar Aksakal ismi mutlaka hatırlanır.

5 Şubat 2016 tarihinde Ali Haydar Aksakal’ı kütüphaneye dönüştürdüğü evinde ziyaret ettim. Sağ olsun, yeni çıkardığı  “Gönül Penceresinden Manisa” kitabını hediye etmişti.

Ali Haydar Aksakal gibi Manisa’ya değer katan kültür insanlarının eserleri, birikimleri, arşivi, hatıraları yaşatılmalı ve “Manisa Kültür Merkezi” gibi kurulması gereken merkezlerde değerlendirilmelidir.

“Manisa ve Mesir”, “Manisa’da Bir Şadırvan”, “Manisa’nın Bilinmeyen Değerleri”,  “Tarzan ve Spil Dağı”,  “Gönül Penceresinden Manisa”, “Batı Anadolu ve Tarihi Kentler”,  “Yunus Emre ve Emre Köyü”, “Sardıs”,  “Manisa’dan İtalya’ya Bisikletle”,  “Kayacık Beldesi ve Şahankaya”, “Niobe ve Manisa’nın Gizemli Tarihi”, “Tantalos, Manisa ve İzmir’in İlk Kralı” ilk aklıma gelenler… ve yazdığı halde yayımlanma imkanı bulamadığı dört eseri.

1939’dan bu güne Manisa’yı soluyan ve şehrini her yönüyle yaşatmaya devam eden Ali Haydar Aksakal gibi kültür elçilerinin birikimleri mutlaka değerlendirilmelidir. Öncelikle üniversitelerde bitirme ve yüksek lisans tezleri verilmelidir.

Saatlerce Manisa’yı Manisa yapan değerler üzerinde durduk. Kendi ifadesiyle : “…. Saatlerce söyleşi yaptık, arşivlerimizi inceledik, zamanın nasıl geçtiğini anlamadık. Yerel ve resmi yöneticilerde Manisa kültürüne ve tarihine biraz ilgilensinler diye söyleştik. Onların da kulaklarını çınlattık.”

Atlantis’ten Tantalos’a, Saruhan Sancağından Manisa’yı selamladık cümleler arasında.

Ali Haydar Aksakal gibiler var olsun… Yazmaya ve Manisa’yı omuzlamaya devam etmeleri temennisiyle…

Naci YENGİN

[email protected]