Burcu BOLAKAN

Burcu BOLAKAN

[email protected]

Yıldırım Bayezid Han – Yıldırım Bayezid Külliyesi

06 Mart 2024 - 09:42

Yıldırım Bayezid Han – Yıldırım Bayezid Külliyesi
Yıldırım Bayezid, Murat Hüdavendigar ile Gülçiçek Hatun’un büyük oğludur, 1354 yılında Edirne’de doğmuştur. Yıldırım Bayezid, Germiyanoğlu Süleyman Şah’ın kızı Devlet Hatun ile evlenmiştir. I. Kosova Savaşı’nda Haçlı ordusunun bozguna uğramasında önemli bir rol oynamıştır. Babası Murat Hüdavendigâr I. Kosova savaşında şehit edilince kardeşi Yakup boğdurulduktan sonra rakipsiz olarak tahta çıkmıştır.

Karamanoğulları önderliğinde Anadolu beyleri Yıldırım Bayezid’e karşı ayaklanırlar. Yıldırım Bayezid öncelikle Rumeli’de güvenliği sağlar sonra da Anadolu beylerinin üzerine yürür. Aydınoğlu, Saruhanoğlu, Menteşeoğlu, Germiyanoğlu, Hamidoğlu beyliklerine bağlı olan toprakları alır. Yalnız Candaroğlu Süleyman Bey ile Kadı Burhaneddin birleşmiş ve Karamanoğullarına yardım etmiştir. Çarşamba kıyısının batısında kalan toprakları Karamanoğulları almıştır. Karamanoğullarıyla ilk savaş Sultan I. Murad zamanında yaşanmıştır. I. Murad Rumeli’de gaza faaliyetleri yaparken Karamanoğulları Osmanlı topraklarına saldırmış, bazı yerleri işgal etmiştir. Karamanoğulları üzerine yürüyen Osmanlı ordusu Konya civarında Karamanoğullarını yener. Karamanoğlu Alâeddin Bey araya eşi ve hem de I. Murat’ın kızı olan Nefise Sultan’ı koyarak af diler ve bağışlanır. Affedilen Karamanoğulları varlığına devam edebilir. Yıldırım Bayezid Frenkyazısı Savaşı’nda gösterdiği cesaret ve atılganlık dolayısıyla Yıldırım lakabını alır.

İstanbul Osmanlılar tarafından ilk kez 1391 tarihinde Yıldırım Bayezid önderliğinde kuşatılır. Osmanlı sınırlarının Tuna nehrine kadar genişlemesi, İstanbul’un kuşatma altına alınması, Bizans’ın Avrupa’dan yardım çağrısı, Bosna ve Arnavutluk’a Osmanlıların yaptığı akınlar sonucu Papa IX. Bonifas, Türklere karşı bir haçlı seferi düzenlenmesi için harekete geçer. Haçlılar ve Osmanlı ordusu Niğbolu’da karşı karşıya gelir. Niğbolu’yu kuşatmış ve dağınık bir hâlde olan Haçlı ordusunun toparlanmasına fırsat veren Yıldırım Bayezid onlarla mertçe savaşmak istemektedir. Türk ordusu Niğbolu’da kesin bir zafer kazanmıştır. 1393 yılında Bulgaristan’ın tamamı Osmanlı topraklarına katılır. 1394 yılında da Selânik, Larisa, Arnavutluk’ta birçok bölge ele geçirilir. Osmanlı Devleti’ni sürekli rahatsız eden Karamanoğulları beyi öldürülür, Kadı Burhaneddin yönetimindeki bölgeyi, Malatya, Elbistan, Divriği, Besni Osmanlı sınırlarına dahil edilir. İstanbul’u abluka altında tutan Yıldırım Bayezid ikinci kez İstanbul’u kuşatır.

İstanbul kuşatmasında Bizans’ın yardımına Mareşal Boucicault az sayıdaki kuvvetleriyle gelir. Yapılan bu yardım Bizans’ı rahatlatmaya yetmediği için Avrupa’dan yardım istemek maksadıyla Avrupa’ya gider. Yıldırım Bayezid önderliğindeki Türkler İstanbul kuşatmasına hız vermiştir, İstanbul’un düşmesinin an meselesi olduğu bir zamanda doğuda Timur tehlikesi baş gösterir. Timur 1399 yılında Anadolu topraklarında boy göstermektedir. Timur İran’da hakimdir ve kendini Büyük Selçukluların ve İlhanlıların varisi olarak görmektedir. Doğu Anadolu’yu ele geçiren Timur tüm Anadolu üzerinde hakimiyet kurmak ister. Timur tüm bu niyetlerine karşılık Anadolu’da birliği sağlamaya çalışan Bayezid’e karşı hareket etmekte tereddütte kalır. Timur, Bayezid’den kaçan ve kendine sığınan Anadolu beylerini hoş karşılar. Yıldırım Bayezid ise Timur’un düşmanları olan Sultan Ahmed Celâyir ve Kara Yusuf’u korur. Timur bu duruma çok kızarak Erzincan’a gelir ve Sivas Kalesi’ni kuşatır, şehir kanlı bir şekilde yağmalanır (1401). Nihayet Timur ve Yıldırım Bayezid Ankara Çubuk ovasında karşı karşıya gelirler (28 Temmuz 1402).

Ankara Savaşı, Yıldırım Bayezid’in merkezi bir idare altında birleştirdiği imparatorluğun çökmesine yol açar. Anadolu Beyleri eski topraklarını geriye alırlar. Osmanlı şehzadeleri birbirleriyle mücadele içine düştüler ve Timur’un hakimiyetini tanıdılar. Bu dönem Fetret Devri ile anıldı ve ancak I. Mehmet döneminde çözüme ulaştı. [1]

 
Yıldırım Bayezid’in Şahsiyeti
Küçük yaştan itibaren Bursa Kadısı Koca Mahmud, Kazasker Çandarlı Halil, Karamanlı Molla Rüstem’den ilim öğrenmiştir. I. Murat’ın seçme komutanlarından eğitim alan Yıldırım Bayezid orduları sevk ve idare öğretmeyi öğrendi. Küçük yaşlardan itibaren savaşlara katılan I. Bayezid doğuştan kahraman bir vasfa sahipti. Düşmanlarının hiç beklemedikleri biranda karşılarına çıkar ve ordularını süratle istediği yere sevk ederdi. Mizaç itibariyle biraz asabi olduğu belirtilir. Ani kararlar verir ve süratle uygulamaya geçer. Niğbolu Muharebesi’nde üstün bir komutan olduğunu ispat etmiştir. Timur ve ordusunu hiç beklemediği bir anda Ankara önünde baskın hâlinde yakalamıştır. Yalnız bu durumdan faydalanmayarak düşmana fırsat vermiştir. Kendisine ve ordusuna çok güvenmesi, mertçe savaşmayı daima prensip olarak kabul etmesi, Kara Tatarlarla, Anadolu Beylerinin ihaneti Ankara Savaşı’nın kaybedilmesine yol açmıştır.

Yıldırım fevkalâde adil bir padişahtır. Her gün belirli bir zamanda herkesin kendini görebileceği bir yerde durur, tebaasının şikâyet ve arzularını dinler ve gerekeni yapar. Anlatılan bir rivayete göre Rumeli’de rüşvet aldığı öne sürülen kadılardan suçu sabit olanları Yenişehir’de bir eve kapattırmıştır. Niyeti suçu sabit olan kadıları yakmaktır ve yak emri de vermiştir. Veziri Azam Ali Paşa ve diğer ulema ve âlimlerin araya girmesiyle bu kararından vazgeçer. Kadıların maaşları az geliyor olabilir uyarısıyla bundan sonra tüm kadıların aylıklarına zam yapılmıştır. Âlimlerin toplantılarına katılan Bayezid devlet meselelerinde onlarla istişare yapar.
‘’Yıldırım her cuma günü bulunduğu şehirde fukaraya sadakalar dağıtırdı.’’ Aşıkpaşazâde [2]

 
Sultan Yıldırım Bayezid Külliye ve Türbesi
Bayezid’in külliye ve türbesi Yıldırım semtindedir. Külliye beylikten devlete geçişin en önemli göstergelerinden biridir. Yıldırım Külliyesi 14. yüzyılın sonlarında Yıldırım Bayezid tarafından yaptırılmıştır. Külliye; camii, medrese, darüşşifa, han, hamam ve imaretten oluşmaktadır. 14. yüzyılın sonlarında başlanan külliyenin tamamlanması Ankara Savaşı nedeniyle yarım kalmıştır. Musa Çelebi Yıldırım Bayezid Camii’ni tamamlatmıştır. Caminin işçiliği mükemmel olarak belirtilmekte en olgun mimari özellikleri taşıyan camiler arasında gösterilmektedir. Ters T planlı olan camii 1855 yılında Bursa depremi sırasında büyük zarar görmüştür, farklı dönemlerde yapılan onarımlar söz konusudur. Külliye içinde bulunan medrese 1399 yılında Sultan Yıldırım Bayezid tarafından yaptırılmıştır, medrese külliyenin kuzeybatısında yer alır.


Yıldırım Bayezid Medresesi.

Sultan Yıldırım Bayezid’in kabrinin bulunduğu türbe Yıldırım Camii’nin kuzeydoğusundadır. Yıldırım’ın sandukasıyanında oğulları İsa ve Kasım çelebilerin sandukaları da türbe içinde bulunmaktadır.

 
Yıldırım Bayezid’in Türbesi.


Yıldırım Bayezid Camii.

Yıldırım Bayezid Camii’nden için bakınız Evliya Çelebi ne söylemiş: ‘’Bursa’nın Doğu tarafında cennet bahçesine benzer bir gül, gülistan içinde küçük bir bahçedir.’’ [3]


Yıldırım Darüşşifası.

Yıldırım Darüşşifası Yıldırım Camii’nin doğu kısmında yer alır. Yıldırım Bayezid tarafından inşa ettirilen yapı Osmanlı’nın ilk darüşşifası ve tıp okuludur. İlk Osmanlı hastanesi olarak kabul edilmektedir. Darüşşifada akıl ve sinir hastalıkları da tedavi edilmiştir.

 
 
KAYNAKLAR

[1] Halil İnalcık. Kuruluş Dönemi Osmanlı Sultanları 1302-1481. Türkiye Diyanet İslâm Araştırmaları Merkezi. T.D.V. Mütevelli Heyeti Basımı. Ankara. 2010. Sayfa 112-117.
[2] Ahmet Şimşirgil. Kayı I Ertuğrul’un Ocağı Osmanlı Tarih Dizisi. Timaş Yayınları. İstanbul. 2013. Sayfa 158-161.
[3] Mehmet Zıllioğlu Evliya Çelebi. Yayına Hazırlayan Mümin Çevik. Evliya Çelebi Seyahatnamesi. Birinci Cilt. Üçdal Neşriyat. İstanbul. Sayfa 596.

Son Yazılar