Burcu BOLAKAN

Burcu BOLAKAN

[email protected]

Aleksandr Sergeyeviç Puşkin / Yüzbaşının Kızı Adlı Kitabı

08 Nisan 2024 - 07:44 - Güncelleme: 08 Nisan 2024 - 08:27

Aleksandr Sergeyeviç Puşkin / Yüzbaşının Kızı Adlı Kitabı

Pyotr Andreviç on altı yaşına geldiğinde babası tarafından artık kendini kanıtlamalı düşüncesiyle asker olarak orduya gönderilecektir. Pyotr, Petersburg’a gideceğini ümit ederek heyecanlanır, orada eğlenceli bir hayatın kendisini beklediğini düşünerek hayâller kurar. Pyotr’nin düşleri gerçek olmaz çünkü babası onun Orenburg’a gitmesini istemektedir. Orenburg’a lalası Saveliç’le gitmek üzere yola çıkan Pyotr yolculuğu sırasında önce bir hana yerleşir. Burada, Saveliç’in dışarıya çıktığı bir zaman aralığında bilardo masasında tecrübeli bir askere yenilir. Askere önemli bir miktarda ödeme yapmak zorunda kalır. Yazar kitabın ilk sayfalarında masumiyeti tecrübeli, kötü niyetli biriyle karşılaştırmış ve ona bir hayat dersi vermiştir.

Orenburg’a gelen Pyotr burada da kalamayacağını öğrenir. Kale komutanı tarafından Belogorsk Kalesi’ne gönderilir. Lalası Saveliç’le birlikte yollara düşen Pyotr’nin kaderi bir yabancıyla kesişir. Belegorsk Kalesi’ne giderken bir kar tipisi çıkmıştır. Göz gözü görmez ve çaresizce yolun ortasında bir atlı arabanın içinde beklemektedirler. Bir yabancı çıkagelir, onlara yakınlarda bir yerlerde sığınabilecekleri bir han olduğunu söyleyerek Pyotr ve lalasına kılavuzluk eder. Pyotr adama yardımı karşılığında tavşan kürklü ceketini hediye eder. Bu tavşan kürklü ceket sayesinde hikâyenin sonuna kadar hayatta kalmayı başaracaktır. Tavşan kürklü ceket bir giysi olmaktan çıkmış iyiliğin sembolü hâlini almıştır.


Belegorsk Kalesi’ne varan Pyotr orada Vasilisi Yegorovna, İvan Kuzmiç, Şvabrin ile tanışır. Kale koyun etrafında yüksekçe bir tahtadan oluşan bir çit görünümü vermektedir. Pyotr önceleri Şvabrin ile arkadaş olur. Kale içinde komutan ve ailesiyle rahip ve karısıyla dostluk kuran Pyotr akşam yemeklerini kale komutanı İvan Kuzmiç’in evinde yemektedir. Önceleri pek de beğenmediği komutanın kızına sonra âşık olur ve onunla evlenmek istediğini bir mektupla annesine bildirir.

Şvarbin ile Pyotr karşı karşıya gelir, ikisi de aynı kızı sevmektedir ve birinin ölmesi gerektiği kanaatine vararak düello yapmaya karar verirler. Yapılan düelloda Pyotr yaralanır bir hafta boyunca hasta yatağında yatar. Ailesinin de onay vermediği bu evlilik onu kale içinde yalnızlığa iter. Günlerini kale komutanın evinden uzakta kendi mütevazi odasında geçirmektedir. Birkaç gün sonra kalenin Kazaklar ve Başkurtlar tarafından sarıldığını gören kale komutanı son ana kadar kalesini korumaya niyetli olduğunu askerlerine söyler. Askerlerin içinde olan Kazaklar isyan ederek kaçarlar, kale dışındaki kendi soydaşlarına katılırlar. Kitabın son sayfasına kadar artık Pugaçov İsyanından bahsedilecektir. Pugaçov ve adamları kaleyi almış, kale komutanını, yardımcısını, komutanın karısını öldürmüştür. Çar olduğu iddiasıyla ortaya çıkan Pugaçov kendini Çar olarak tanımayanları öldürmektedir. İsyan giderek büyümektedir ve yandaşları çoğalmaktadır.

Pugaçov’la Pyotr karşılaştıklarında Pugaçov’un sırtında tavşan kürklü ceket vardır, yaptığı bu iyilik Pyotr’nin hayatını kurtaracaktır. Pyotr, Pugaçov tarafından affedilir. Pugaçov Pyotr’nin kendisine katılmasını teklif eder, Pyotr’nin burada kesin bir dille ret cevabı verdiğini gerçek çarın askeri olduğunu onun ağzından dinleriz. Nedense bu sözler Pugaçov’un hoşuna gider, tavşan kürkünü kendisine hediye eden Pyotr’ye öykünün sonuna kadar yardımları devam edecektir. Pyotr'nin dürüst olduğuna inanmaktadır. Kendi yanında savaşmayacağını bildiği hâlde Pyotr’yi istediği yere gitmesi için serbest bırakır. Maşa rahibin evinde gizlenerek yaşar (Yüzbaşının kızı), Pyotr de Orenburg Kalesi’ne gitmek üzere yollara düşer. Pugaçov isyanı giderek büyümektedir. Sahte çar olarak adlandırılan Pugaçov, Orenburg Kalesi’ne doğru harekete geçer. Onların; bir isyancının ve Rus ordu askeri olan Pyotr’nin yolu, Maşa’yı kurtarma operasyonunda bir kez daha kesişir. Bu sefer de Pyotr'ye sevdiği kızı veren Pugaçov ile dost olamasalar da düşman olmayı da becerememişlerdir. Kaderin düşman olarak seçtiği Pyotr ve Pugaçov'un tuhaf bir biçimde hayatları birbirine bağlanır.

İsyan kanlı bir şekilde bastırılır. Pugaçov tutaklanarak hapsedilir. Pyotr için de kötü günlerin başlangıcı olur bu durum, onu da Pugaçov’la konuşurken gören insanlar çıkan isyanın bir parçası olduğunu ve hain olduğunu söyleyerek suçlarlar. Pyotr mahkemeye çıkarak yargılanır ve daha sonra da hapse atılır.

Kitabın ismi Yüzbaşının Kızı olmasına rağmen kitap Pugaçov isyanınından daha fazla bahsetmektedir. Yüzbaşının kızı ise olayların ardında çok fazla görünmeyen bir yerdedir. Maşa’yı sevdiği adamın hayatını kurtarmak için biçilen rolle biraz olsun bu arka planda kalmışlık belki giderilmeye çalışılır. Kim olduğunu bilmeden imparatoriçeyle konuşmuş ve sevdiği adamın affedilmesini sağlamıştır.

Pyotr Pugaçov'a acıma hissi duymaktadır. Onun canlı olarak değil de ölü olarak ele geçirilmesini istemektedir. Pugaçov ölürken bile Pyotr’ye başıyla selam verir. Karşı tarafları temsil eden iki kişinin düşman olamaması ama dostluk da kuramamasına tanıklı ederiz bu kitapta. Pugaçov isyanı da düzmece çar olarak ortaya çıkan bir adamın yanına Kazakları ve Başkurtları toplamasıyla büyüyen bir ayaklanma olarak adlandırılır. Vatanı için çalıştığını, çara sadık olduğunu söyleyen baş karakter Pyotr’nin Pugaçov’la arkadaşlık kurması her ne kadar çara sadık olduğunu söylese de belki de onun derinlerde bir yerlerde yaşanan çağdaki gelişmelere karşı tepkisini dile getirmektedir.
 
 

Son Yazılar