Burcu BOLAKAN

Burcu BOLAKAN

[email protected]

Çelebi Mehmet ve Bursa Yeşil Medrese, Yeşil Türbe, Yeşil Camii

08 Mart 2024 - 06:25 - Güncelleme: 08 Mart 2024 - 10:02

Çelebi Mehmet ve Bursa Yeşil Medrese, Yeşil Türbe, Yeşil Camii
Çelebi Mehmet 1387 yılında doğar, Yıldırım Bayezid’in dördüncü oğludur. Yıldırım Bayezid’in sağlığında Amasya, Tokat, Ankara’yı içine alan Rum vilâyetine vali olarak gider. Kardeşi Şehzade Mustafa Timur tarafından yakalanarak Semerkant’a gönderilir. Şehzâde Musa ise 1402 yılında Timur Han’a esir düşer. Bu sırada Şehzade Kasım Bursa’daki Bey Sarayı’ndadır. Süleyman, İsa, Musa ve Mehmet arasında Bursa’yı ve Edirne’yi ele geçirmek için mücadeleler yaşanmıştır. Süleyman’a Boğaz’ın öte yakasında bir yarlık verilir, Timur’un hâkimiyetini tanımıştır. Mehmet’e Tokat ve Amasya hükümranlığı verilir. [1]

İsa Bursa’daki sarayda bulunuyordu. Musa Çelebi ise kız kardeşi Fatma Sultan ile Bizans İmparatoru II. Manuel’e rehin olarak bırakılır. İlk başlarda mücadele edebilecek üç şehzade varken daha sonra Musa Çelebi de taht kavgasında yerini alacaktır. Ankara Savaşı’ndan sonra Timur’un dilediği gibi Osmanlı’nın ilerlemesi durmuştur, şehzadelerin dördü de Timur’a bağlılık sunmuşlardır. Şehzade Süleyman yanında Sultan Bayezid’in yakın adamları ve idarecileri vardır, Rumeli topraklarında olan Şehzade Süleyman, Timur istilası sırasında bir ziyana uğramamıştır. Emir Süleyman Ankara Savaşı sonrasında önce Bursa’ya uğrar. Timur’un Bursa’ya yaklaştığını duyunca Edirne’ye gider. Sonunda Timur’dan tasdikli yarlık almayı başarır. İsa Çelebi Bursa’da, Mehmet Çelebi ise Tokat ve Amasya topraklarında meşrulaşır. [2]

Dukas Bizans Tarihi adlı kitabında Şehzade Süleyman’ın batı tarafına geçerek İstanbul’a geldiğini, İmparatorla anlaşarak ricada bulunduğunu yazar. Anlaşmaya göre Selânik Bizans’a terk edilmiş, Şehzade Süleyman ise Edirne’ye gönderilmiştir. [3]

Timur Anadolu’dan çekilince Osmanlı şehzadeleri arasındaki çekişmeler şiddetini artıracaktır. Emir Süleyman Rumeli yakasında hükümdar gibi davranıyordur. İsa Çelebi ile Mehmet Çelebi ise Bursa’nın kontrolü için mücadeleye girişirler. Çelebi Mehmet, Ulubat’ta İsa Çelebi’yi yenince İsa Çelebi Bizans İmparatoru’na sığınır, kısa bir süre sonra o da geriye dönecek Bursa’ya hâkim olma mücadelesinde tam bir kopuşa neden olan iç savaşlar yaşanacaktır. Osmanlı kültürü ve geleneklerinin yaşatıldığı Bursa Anadolu için özel bir konumdaydı. Bursa’ya hâkim olan şehzade diğer kardeşlerine karşı otorite sağlamış olacaktır. İsa Çelebi ve Mehmed Çelebi tam üç kez karşı karşıya gelmişlerdir. Mehmed Çelebi Bursa’yı almış, kardeşini de Eskişehir’de yakalayarak boğdurmuştur. Çelebi Mehmed ile Süleyman Çelebi arasındaki mücadelede ise başarısızlığa uğrayan Mehmed Çelebi Ankara’yı kaybetmiş, Amasya tarafına çekilmiştir. Çelebi Mehmet Anadolu’da ağabeyi Süleyman Çelebi’ye karşı her türlü teşebbüse girişiyordu. Süleyman Çelebi’nin ise Bizans’la olan dostluk ilişkileri, Hristiyanlara karşı uyguladığı barışçıl siyaset tepki çekiyordu, akınlarda durgunluk vardı.
Çelebi Mehmet ağabeyi Süleyman Çelebi’ye karşı Musa Çelebi’yle anlaştı, onu Balkanlar’a gönderdi. Musa Çelebi’nin Rumeli akıncıları ve sipahilerin desteğiyle Edirne’ye hâkim olması, Bursa’da bulunan Süleyman Çelebi’yi harekete geçirdi. Süleyman Çelebi Bizans İmparatoru II. Manuel ile anlaşır, ertesi günde kardeşi Musa’yı İstanbul önlerinde yenilgiye uğratır. Bu savaşlarda Türk Türk’ü kırmakta ve yaşanılan dönemdeki karışıklıktan en çok Bizans istifade etmektedir. Anadolu Beyleri de topraklarını yeniden alarak bağımsızlıklarını ilan etmeye başlamışlardır. Musa ve Süleyman arasındaki çekişmeler en sonunda Musa Çelebi’nin Süleyman Çelebi’yi boğdurtmasıyla son bulmuştur.

Musa Çelebi sert tabiatlıydı, gaza politikasına önem vermesi Hristiyan devletlerin Musa’ya karşı tavır almasına neden olmuştur. Musa Çelebi aynı zamanda uç beylerini denetimi altına almak ve merkeziyetçi bir idare tarzını devreye sokmak isteğinden uç beylerinin tepkisine yol açar. Musa ve Mehmed Çelebi’nin ilk karşılaşması Çatalca civarında İnceğiz’de olur. Burada başarı alamayan Çelebi Mehmet ikinci sefer de Musa Çelebi’yle karşı karşıya gelecek yine bir sonuç alamayacaktır. Çelebi Mehmet Batı Anadolu’ya hâkim olan Cüneyd Bey üzerine yürürken Musa Çelebi de Sırbistan üzerine yürümüştür. Çelebi Mehmet ılımlı ve hoşgörülü politikasıyla vasalların ve uç beylerinin yardımını alarak yine kardeşinin üzerine yürür. Sofya yakınlarında Çamurlu Ova Savaşı'nda Musa
Çelebi’yi mağlup etmiştir (5 Temmuz 1413). Böylece Fetret Devri sona ermiş olur. [4]

Çelebi Mehmet bundan sonra Anadolu’da dağılan politik durumu derleyecek, devleti babasının dönemindeki gücüne eriştirecektir. Onun için Çelebi Mehmed’e Osmanlı Devleti’nin ikinci kurucusu denmektedir.

Sultan I. Mehmed Rumeli’de uğraş verirken halasının oğlu Karamanoğlu İkinci Mehmed bu fırsattan yararlanmak ister. Germiyanoğullarının Osmanlıya tâbi olmasına da kızan Karamanoğlu İkinci Mehmed Bursa’ya gelir. Bursa Kalesi’ni savunan kişi Hacı İvaz Paşa’dır. 31 gün boyunca İvaz Paşa komutasında olan kale saldırılara karşı koyar. Karamanoğlu Bursa Kalesi’ni alamayınca daha da hiddetlenir. Yıldırım Bayezid’in kabri surların dışında bir tepe üstündedir. On yıl önce ölen Yıldırım Bayezid’in mezarı açılır, kemikleri dışarıya çıkarılarak yakılır. Çelebi Mehmed ise bu sırada kardeşinin cenazesi ile (Musa Çelebi) Bursa’ya gelmektedir. Karamanoğlu Mehmet bu gelenleri Osmanlı’nın savaş için gelen öncü birliği sanıp geri çekilme emri verir.
Çelebi Mehmed Sivrihisar, Beypazarı, Yalvaç, Şarkikaraağaç, Kırşehri, Akşehir, Beyşehri, Seydişehri’ni Osmanlı mülküne katarak Karamanoğlu topraklarını iyice daraltır. Saltanatı sırasında Şeyh Bedrettin adlı bir âlimin ön ayak olduğu ayaklanmayı bastırır. Şeyh Bedrettin asılır. Çelebi Mehmed, Düzmece Mustafa adıyla bilinen ama aslında Yıldırım Bayezid’in oğlu olan Mustafa adlı şehzade ile de karşı karşıya gelmiştir. Mustafa kaçarak Bizans’a sığınmıştır. [5]

 
Çelebi Mehmed’in Şahsiyeti
Devrin en gözde âlimlerinin elinde yetişmiştir. Ahmed Bin Muhammed Cezeri’den Arapça ile kıraat ilimlerini, İmamüddin Ali Çelebi’den diğer aklî ve naklî ilimleri öğrenmiştir. Koca Mahmud Çelebi ve Molla Fenarî’den Hanefi mezhebi fıkıh bilgilerini öğrenerek eniştesi Emir Sultan’dan ders alır. Pembe beyaz tenli, kara gözlü, kara kaşlı, gür sakallı, açık alınlı, geniş göğüslü, uzun kollu ve hareketlidir. Sözüne sadıktır, azimli ve kararlıdır. Sabırlı, ağırbaşlı, düşünerek hareket eden bir yapısı vardır. Parçalanan devleti tek elde birleştiren Çelebi Mehmed Anadolu beyliklerinin bir kısmını ortadan kaldırınken bir kısmını da tâbi haline getirir. Ömrünün tamamını savaşlarda geçiren Çelebi Mehmed savaşlarda kırk yara almıştır. Henüz otuz iki yaşındayken vefat etmiştir. I. Mehmed Bursa, Edirne ve Amasya’da eserler yaptırmıştır. [6]

Yeşil Külliyesi
Osmanlı mimarisini; eski Türk kültürü, Selçuklu kültürü ve Anadolu’da yaşayan kadim medeniyetlerin izleri etkilemiştir. Bursa’yı fetheden Orhan Bey tarafından başlatılan mimari faaliyetler Bursa şehrinde artarak devam etmiştir. Nüfus arttığı için buna bağlı olarak ticari ve siyasi faaliyetler de gelişme göstermiştir. Kentin sur dışına taşması için imar faaliyetleri yapmak gerekliliği doğmuştur. Sur dışına inşa edilen ilk yapı Orhan Bey tarafından inşa ettirilen Orhan Bey Külliyesidir (1340). Ardından Hüdavendigâr Külliyesi ve Yıldırım Bayezid tarafından kentin doğusuna kurulan Bayezid Külliyesi inşa edilmiştir.

Bursa’nın en güzel simgelerinden biri olan Yeşil Külliyesi Çelebi Mehmed Han tarafından 1419 yılında yaptırılmıştır. Külliye Yeşil Türbe, Yeşil Camii, medrese, imaret ve hamamdan oluşmaktadır.

Yeşil Medrese


Yeşil Medrese’nin iki katlı yapılması planlanmıştır ve yapımına başlanmıştır fakat Çelebi Mehmed’in ölümüyle iki kat yapımından vazgeçilmiş tek kat olarak inşa edilmiştir. Anadolu Selçuklularının açık avlulu medreselerinin devamı görünümündedir. Mimar Hacı İvaz tarafından 1414-1424 yılları arasında inşa edildiği belirtilmektedir. Medresenin geniş bir avlusu ve mermerden bir havuzu bulunmaktadır. 1975 yılından itibaren İslam Eserleri Müzesi olarak hizmet vermektedir. Yeşil Medrese’nin çinileri camiye ve türbeye nazaran daha azdır. Bir büyük dershanesi, biri büyük olmak üzere on üç odası bulunan medrese dönemin önemli eğitim kurumudur.

Yeşil Camii
1419 yılında inşa ettirilmeye başlayan camii erken dönem Osmanlı mimarisinin en güzel örnekleri arasında yer alır. Üzeri kubbelerle örtülmüştür.

Yeşil Camii’ni Bursa’nın doğu tarafında sanatlı ve gönül açıcı bir camii olarak niteliyor Evliya Çelebi. Camiinin iki kubbesi bulunur, beyaz mermerle kaplıdır. Evliya Çelebi Yeşil Camii’nin kıble kapısını şöyle tarif eder: ‘’ Bir kıble kapısı vardır ki sağında ve solunda yüksek kemerine varıncaya kadar kat kat, düğüm düğüm rumiler ve zülüfnigâr fevkâlede nakışlar vardır. Bunlar öyle nakışlar ki, Behzâd, Hatâyi kâğıt üzerine kıl kalemle bile yazamaz.’’ Evliya Çelebi Seyahatnamesinde Yeşil Camii denmesinin sebebini caminin kubbeleri ve minaresinin tacının yeşil çinilerle örülü olmasına ve gün ışığında zümrüt parıltısı verdiğine bağlar. [7]

Caminin ortasında bir şadırvan bulunmakla birlikte camii giriş kapısı üzerinde ‘’Ahi Bayazit oğlu Ahi İvaz Paşa’nın Çelebi Sultan Mehmed’in emriyle bu caminin planını çizip, ölçüleri tespit ettiği ve süslerini ısmarladığı yazlıdır.’’ Camii içindeki çiniler üç metre yüksekliğe çıkar, koyu yeşil, açık ve koyu mavi renklerdedir.

 
Yeşil Camii


Yeşil Camii

Hacı İvaz Paşa
Hacı İvaz Paşa mimar ve aynı zamanda askerdir. Bursa’nın ünlü yöneticisidir, günlerce Timur ve Karamanoğullarına direnmiş Bursa’nın düşmesine izin vermemiştir. Aslen Tokatlı olmasına rağmen Bursa’ya kazandırdığı eserleri ve üstün askeri hizmetlerinden ötürü Bursalı olarak anılır. Yeşil Türbe ve Yeşil Camii’nin mimarı olan Hacı İvaz Paşa 1428 yılında vebadan ölmüştür.

Yeşil Türbe
Türkiye’nin ve dünyanın sembolü hâline gelmiş olan Yeşil Türbe Bursa şehrinin her yerinden görülebilecek bir tepe üzerine kuruludur. Çelebi Mehmed tarafından İvaz Paşa’ya yaptırılmıştır. Yeşil Türbe’nin nakkaşları Ali Bin İlyas Ali, Mehmed El Mecnun, Ali Bin Hacı Ahmed Tebrizî’dir. Yeşil Türbe’nin bitiminden kırk gün sonra Çelebi Mehmet vefat etmiştir. Osmanlı mimarisinde duvarlarının çiniyle kaplı olduğu tek türbedir. [8]



Evliya Çelebi Çelebi I. Mehmed’in fetihlerini şu şekilde verir: Rumeli’ndeki Pravadı, Ofcabolu, Köprülü’yü fethederek Eflâk ve Boğdan’ı haraca kesme, Rusçuk karşısında, Eflâk hududunda, Tuna kenarında Yerköy kalesini inşa ederek içine asker yerleştirir. Anadolu’da Mudurnu Kale’sini ve Kastamonu’yu tekrar fethetmiştir. [9]




KAYNAKLAR
 

[1] Halil İnalcık. Devlet-i ‘Aliye Osmanlı İmparatorluğu üzerine araştırmalar I. İş Bankası Yayınları. İstanbul. 69. Basım. Sayfa 83, 84.
[2] Feridun Emecen. Osmanlı İmparatorluğu’nun Kuruluş ve Yükseliş Tarihi (1300-1600). İş Bankası Yayınları. 2016. İstanbul. Sayfa 97.
[3] Dukas. Bizans Tarihi. İstanbul Enstitüsü Yayınları. 1986. Sayfa 48.
[4] Feridun Emecen. Osmanlı İmparatorluğu’nun Kuruluş ve Yükseliş Tarihi (1300-1600). İş Bankası Yayınları. 2016. İstanbul. Sayfa 96-102.
[5] Yılmaz Öztuna. Osmanlı Devleti Tarihi Osmanlı Dizisi. Kültür Bakanlığı Yayınları. Ankara. 1998. Sayfa 87-89.
[6] Ahmet Şimşirgil. Kayı I Osmanlı Tarihi Ertuğrul’un Ocağı. Timaş yayınları. İstanbul. 2013. Sayfa 198,199.
[7] Mehmet Zilioğlu Evliya Çelebi. Müellifi Mümin Çelik. Evliya çelebi Seyahatnamesi. Birinci Cilt. Üçdal neşriyat. İstanbul. 2021. Sayfa 595, 596.
[8] Bursa İl Özel İdaresi Yayını. Bursa. 2010. Sayfa 22
 
[9] [9] Mehmet Zıllioğlu Evliya Çelebi. Müellifi Mümin Çelik. Evliya çelebi Seyahatnamesi. Birinci Cilt. Üçdal neşriyat. İstanbul. 2021. Sayfa 627.

Son Yazılar