Burcu BOLAKAN

Burcu BOLAKAN

[email protected]

Çanakkale Zaferi

15 Mart 2023 - 19:09

Çanakkale Zaferi
Tarih boyunca Çanakkale ve İstanbul Boğazlarını ele geçirmeye yönelik olarak yapılan bazı plânların olduğu biliniyor. Bunlardan biri de 1914 yılında İtilaf Devletlerinin Çanakkale Boğazı’na yönelik olarak yaptığı girişimleridir. Bu dönemde henüz Osmanlı Devleti Birinci Dünya Savaşı’na girmemiştir; lâkin savaşa girmesi her ân söz konusudur; tarafsızlığını sürdürmesi pek olası gözükmemektedir.
Osmanlı Devleti’nin Birinci Dünya Savaşı’na katılmasıyla birlikte boğazların ele geçirilmesi düşüncesi yine gündemi epeyce meşgul edecektir. Bununla ilgili olarak Birinci Dünya Savaşı’nın içindeyken, birtakım pazarlıklarla Avrupa Devletleri ile Çarlık Rusya arasında gizli paylaşma anlaşmaları yapılır. Müttefikler arasında yapılan bu paylaşım anlaşmalarının birincisi, 4 Mart 1915-12 Nisan 1915 tarihleri arasında nota alışverişi ile yapılan İstanbul Antlaşması’dır. Bu antlaşma Çarlık Rusya’sının İstanbul ve Boğazlar üstündeki hâkimiyetinin Fransa ve İngiltere tarafından tanınması antlaşmasıdır.
(Yıldırım, 2012). İngiliz denizcilik bakanı olan Winston Churchill’in yaptığı plâna göre askeri bir harekât ile boğazlar ele geçirebilirdi. Bu plan İtilâf Devletleri tarafından kabul edildi ve böylelikle Çanakkale Cephesi açılmış oldu. İtilaf Devletleri tarafından boğazlar ele geçirilirse; Osmanlı devleti savaş dışında kalacak, Rusya’ya yardım gidecek, Rusya’nın buğdayına ulaşılacak, tarafsız olan Balkan Devletlerini de savaşa kendi taraflarında dahil edecek ve savaşın kısa sürede bitmesini sağlamış olacaklardı. Bu amaçlar doğrultusunda açılan cephede öncelikle Çanakkale Boğazı’nı denizden geçmeye çalışacaklardır. Boğaz kuvvetli bir donanmanın taarruzuna dayanamayacak durumdaydı. Dış savunma tertibatı, Seddülbahir ve Kumkale’ye konmuş yirmi toptan oluşmaktadır. Ara savunma bölgesi ise tamamıyla boştur. Elde mevcut olan topların hepsi; boğazın en dar kısmı olan iç savunma bölgesine yerleştirilmiştir. Cephane kıttır, silâhlar yeterli değildir. Çanakkale Cephesi’ndeki güçlerin zayıf olduğunu sezen İtilâf Devletleri Çanakkale Boğazı’nı kolayca geçebileceklerini düşünmektedirler, burada hesap etmedikleri ise Türk Milletinin üstün savaş gücüdür. (Tarihi, 2012).
İngiliz ve Fransız gemilerinden oluşan müttefik donanmaları, 19 Şubat 1915’ten itibaren Boğaz’ın iki yanındaki Türk bataryalarını top ateşine tutar. Zaman zaman şiddetlenen bombardıman 18 Mart’a kadar sürecektir. Müttefik donanması 18 Mart 1915 tarihinde yeniden Çanakkale Boğazı’nı geçme teşebbüsünde bulunur. Şiddetli bir bombardıman ile Boğaz’a girerler fakat sert bir Türk savunması ile karşılaşır ve çok sayıda gemi kaybederek geri çekilmek zorunda kalacaklardır. Bu tarih daha sonradan 18 Mart Deniz zaferi olarak adlandırılacaktır. Çanakkale Boğazı’nı denizden geçemeyeceklerini anladıklarında plânda değişiklik yapacaklar ve Boğaz’ı kara yoluyla geçmeye çalışacaklardır. İşte bu sebeple sömürge ve dominyonlarından getirdikleri askerlerle 25 Nisan 1915’te Seddülbahir, Kumkale ve Arıburnu’nda karaya çıkmaya başlarlar. Düşman kuvvetleri yaklaşık olarak yetmiş bin askerdir ve bu askerlerin içinde Anzak askerleri de bulunmaktadır. Böylelikle Çanakkale’de kara savaşları da başlamış olur. Ancak Türk askerlerinin sert savunmaları karşısında başarı elde etmeleri söz konusu olmayacaktır. Çanakkale Savaşı başladığı sırada Yarbay Mustafa Kemal Sofya Ateşemiliteri olarak görev yapmaktadır. Savaşta fiili olarak görev almak isteyince 19. Tümen Komutanlığı’na getirilir. Anafartalar Grup Kumandanı olarak 8-9 Temmuz’da düşmana karşı emrindeki askerleriyle başarılı bir savunma savaşı verir. Kara savaşları da yaklaşık olarak sekiz ay kadar sürecek ve İtilaf Devletleri ağır kayıplar verecektir. İtilaf Devletleri 19 Aralık 1915 tarihinden itibaren geri çekilmeye başlarlar. Böylelikle İtilâf devletleri Çarlık Rusya’sına yardım götüremeyecek ve bunun neticesinde de Çarlık Rusya’sında Bolşevik İhtilâli yaşanacaktır. İstanbul ve Anadolu erken bir işgalden kurtulacak, İngiliz ve Fransızların Orta Doğu ve Anadolu ile plânları aksayacak, Bulgaristan İttifak Devletleri yanında savaşa dâhil olacaktır. Mustafa Kemal Paşa’nın ismi kamuoyu tarafından tanınacak ve Millî Mücadele’nin lideri olmasına zemin hazırlayacaktır.
(Özkan, 2022)
Çanakkale Savaşı’nda İtilaf Devletlerinin durdurulması büyük ve önemli bir hâdisedir. Sayın İlber Ortaylı’nın Yakın Tarihin Gerçekleri adlı kitabında konuyla ilgili olarak şu satırlara yer verilmiştir. ‘‘Bir toplantıda çok sonraları Churchill’in Enver Paşa’nın oğlu Ali Enver Bey’e, ‘Sizin yüzünüzden siyasi hayatım 20 yıl geriye gitti.’’ demesi çok manidardır. Amirallik Birinci Lordu, yani Bahriye Nazırı olan Churchill’in kariyeri bu savaşla ve başarısız Çanakkale çıkarması ile bitmiştir. Aslında Avusturalya ve Yeni Zelanda’nın ortaya çıkışı da Britanya İmparatorluğu’nun içinde İngilizlere yani Londra’ya duyulan nefret bu harpte ortaya çıkmıştır.’’ (Ortaylı, 2022)
Çanakkale Savaşlarında İngilizlerin kayıpları 205.000 bin, Fransızların 47.000 bindir. Türkler ise Çanakkale Savaşlarında 253.000 kişiyi kaybetmiştir.

Kaynaklar:
Ortaylı, İlber. (2022). Yakın Tarihin Gerçekleri (Cilt 6.). İstanbul: Kronik Kitap. Sayfa 80-81.
Özgen, Nezir. (2012). Geçmişten Günümüze Osmanlı Tarihi.  İzmir: Venedik Yayınları. Sayfa 145-146.
Özkan, Asaf. (2022). Türk Milli Mücadele Tarihi. Erzurum: Atatürk Üniversitesi Açıköğretim Fakültesi Yayını. Sayfa 45-46.

Yıldırım, Hayri. (2012). 1919'da Yabancı Himaye Tartışmaları Ve Amerikan Mandacıları. İstanbul: Togan Yayıncılık. Sayfa 84.