Burcu BOLAKAN

Burcu BOLAKAN

[email protected]

Bursa'da Yaşanan Abaza İsyanı

28 Şubat 2024 - 14:47 - Güncelleme: 28 Şubat 2024 - 18:14

Bursa'da Yaşanan Abaza İsyanı
 
Kanuni Sultan Süleyman döneminin son zamanlarından itibaren Anadolu’da yoğun bir şekilde softa hareketleri görülmeye başlar. Devlet idaresi iyi ellerden çıkmış, paranın ayarı bozulmuş, ekonomik durum günden güne kötüleşmiş, vergi baskıları yüzünden köylü çiftini bozmuştur. Toprak iyi işletilmediği için bir buhran oluşmuştur. Yeniçerilerin, süvarilerin şehir ve kasabalardaki şımarıkça hareketleri söz konusudur. Kadı ve naiplerin çalışma şekilleri de meşru olmayan yollar tutmuştur. Tüm bu durumlar halk arasında hoşnutsuzluk yaratır ve bazı yerlerde ayaklanmalar olabilmektedir.

Avusturya’yla olan savaş uzadığı için halktan alınan vergiler artırılmıştır. Halktan alınan vergilerin çoğu da hazineye girmez olmuştur; vergiler kadıların, çavuşların, mübaşirlerin ellerinde kalır. Seferin uzun sürmesi yüzünden, beylerbeyi, sancakbeyi, tımarlı sipahiler savaşta bulunduğu için zaman zaman ayaklanmalar olmaktadır. Haçova Meydan Muharebesi’nden kaçan kapıkulu ve tımarlı sipahilerin dirlikleri kesilir malları müsadere edilir. Dirliklerini kesilen kapıkulu ve tımarlı sipahiler Anadolu’ya geçerek orada isyan yanlısı kuvvetlere katılırlar. Osmanlı tarihlerinde Celâlî adıyla zikredilen bu isyancı zümrelerdir. [1]

Bursa’ya Sıçrayan Abaza Hasan İsyanı
Abaza Hasan Silâhtarlar ocağında yetişir. Sinanzade Mehmet Paşa’nın müsellimiyken Anadolu eşkıyalarından Haydaroğlu Mehmet’in üzerine gönderilir; Isparta önlerinde yakaladığı Haydaroğlu Mehmet’i alt eder. Bu başarısından dolayı kendisine Yeni-il Türkmen ağalığı verilir. Onu kıskanan ocak ağaları yüzünden bir yıl sonra görevinden alınır. Abaza Hasan görevinden ayrılmamak için devlet hazinesinden vezir ve devlet erkanına büyük hediyeler verir lakin ocak ağalarının münasip görmesiyle kethüda beyin iradesi ile Voyvodalık Ak-Ali’ye verilir. Hasan Ağa vezire varıp Haydar oğlu eşkıyasının üç tuğlu veziri katlederek Anadolu’yu harabeye çevirdiğini, kendisinin de Haydar oğlunun başını vurup getirdiğini dile getirerek görevinde kalmak istediğini söyler. Vezir, Hasan’ın haklı olduğunu bilse de sadrazamlık azametiyle davranır, meclisi dağıtır.

Vezirin huzurundan çıkan Hasan üzüntülüdür, kulağına gelen dedikodular yüzünden can derdine düşer, Üsküdar’a geçer. Konyalı Hadım Ali, Hasan Ağa, Kör-Mehmed, Cündi Yusuf Ağa neferleriyle Abaza Hasan’ın başında toplanır. Sarı Katip, Deli Birader Gade ve Defterdar’ın ortadan kaldırılmasını isterler. Ocak ağaları bu isteğe ret cevap verip dağılmalarını emreder. Abaza Hasan Ağa voyvodalığını geriye ister veyahut da voyvodalıkta kalmak için verdiği hediyelerin geri iadesini talep eder. Abaza Hasan’ın aldığı cevap; çekip gitmesi yönündedir. Bunun üzerine Abaza Hasan yanındaki topluluk ile göçer, önlerine gelen halkı da (bunlar ulufeye gelirlerdi) beraberinde götürür. Gelmeyenler olursa zor kullanır, varını yoğunu yağma eder. [2]


Üzerine önce Sivas Valisi İbşir Mustafa Paşa sonra da Karaman beylerbeyi Katırcıoğlu gönderilir. Ancak İbşir Paşa, Abaza Hasan Ağa’ya yardım da bulunur. Ona haksızlık yapıldığını düşünür, güçlerini Abaza Hasan’la birleştirir. Katırcıoğlunu yenen İbşir Paşa ve Abaza Hasan yanlarında adamlarıyla İstanbul’a yürürler. Bu sırada Eskişehir dolaylarını da idaresi altına alırlar. İstanbul’a da mektuplar gönderirler. Boynueğri Mehmet Paşa önderliğinde Eskişehir’e gelen birlik Abaza’yı isyandan vazgeçirir ve kendisine Türkmen ağalığı verilir.

Abaza Hasan, Bozulus Voyvoda Asi Hasan’a yardım ettiği için hakkında şikâyetler başlar. İstanbul’a gelen Abaza Hasan’ı Çerkes Deviş Mehmet Paşa himayesi altına alır. Valide kethüdalığı teklif edilen Abaza Hasan bir müddet İstanbul’da kalır ve sonra tekrar Anadolu’ya döner. Anadolu’da Yeni-il Türkmen ağalığı yaptıktan sonra İbşir Mustafa Paşa’nın daveti ile Halep’e gider. İbşir Mustafa Paşa’yla İstanbul’a döndüklerinde onun müşavirliğini yapmaktadır. Kapılarında fazlaca adam besleyen Abaza Mustafa ve İbşir Paşa halka zulmetmekten ve zorla para, mal almaktan geri kalmıyordur. İbşir Paşa İstanbul’a geldiğinde yanında binlerce sipahi vardır ve artık o sadaret makamına yükselmiştir. Hakkında şikayetler fazlaca olan İbşir Paşa görevini altı ay kadar bir süre yapabilir ve sonra idam edilir. Bundan sonra Abaza Hasan, İbşir Mustafa Paşa’nın intikamını almak için Anadolu’ya geçer. Anadolu’ya geçiş sebebi olarak elinde Türkmen beyliğini elde ettiğine dair resmi evrakı bulunsa da ve sonradan Diyarbakır valiliğine atansa da Abaza Hasan'ın niyeti intikam almaktır.

Köprülü Mehmet Paşa birtakım şartlarla IV. Mehmet zamanında sadrazamlık görevine getirilir. Düzen kurmak ve asayişi sağlamak için pek çok katli de beraberinde getiren sadrazamdan hoşnutsuzluklar da vardır. Bu zamanda Abaza Hasan önce Halep’e vali olarak gönderilir sonra da Erdel Seferi’ne çağrılır. Köprülü Mehmet Paşa’nın sert yönetiminden kaçanlar Abaza Hasan’a sığınır. Abaza Hasan sefere katılmayacağını bildirerek sadaretten azlini ister. Osmanlı Devleti Macaristan’da savaş halindeyken Anadolu’da Celali isyanları patlak verir.

Abaza Hasan maiyetindeki adamlarıyla Bursa’ya gelir. Bursa halkı endişe içindedir, bazı ahali dağ köylerine sığınır, değerli eşyalar ve taşınabilecek gibi olan mallar Bursa’dan uzaklaştırılır. Abaza Hasan Bursa’ya ilk geldiğinde padişahla anlaşabileceğini düşündüğünden yağma ya da herhangi bir taşkınlık hareketi yapmaktan çekinir. Bursa kadısı ile müftüsünü ve ileri gelenlerden birkaç kişiyi padişaha elçi gönderir. Bu sırada Bursa derin bir sessizliktedir. İnsanlar dışarıya çıkamaz, geceleri ışığını kimse açamaz, erler çalışmaya gidemez. Zaman geçtikçe insanların huzursuzluğu had safhaya çıkar.

Elçiler on gün sonra Bursa’ya dönerler. Kadı Haşimzade Çelebi padişahtan hayırlı haberler getirmediği için tedirgindir. Abaza Hasan’ın yerleştiği konakta karşısına çıkarlar. Padişah IV. Mehmet’in kendilerini birkaç gün beklettikten sonra kabule aldıklarını ve ilettikleri dileklerle son derece rahatsız olduğunu bildirirler. Padişahın vezirini azletmek gibi bir durumu kabul etmesi mümkün olmadığı gibi Abaza Mustafa’nın Erdel Seferi’ne çağrıldığı hâlde gitmemesini affedemediğini söylerler.

Padişah, Abaza Hasan’ı affetmediği gibi katline en kısa zamanda emir vereceğini belli etmiş olur. Bundan sonra Abaza Hasan da ‘‘Rumeli onların Anadolu bizimdir,’’ diyerek Bursa’yı yağmalamaya başlar. Karşı çıkan kadınları, erkekleri, askerleri, mollaları, önlerine çıkanları öldürmeye başlarlar. Bursa’yı yağmalaya yağmalaya İznik’e kadar giden Abaza Hasan ve adamları İznik’i yağmalayamaz. Abaza Hasan’ın geleceğini haber alan Konakçı Ali Paşa İznik halkını surların içine alır, İznik’i çevreleyen bentlere su salıp İznik içini yağmalamaktan kurtarır.

Abaza Hasan Ilgın’da Murtaza Paşa’yı yense de destek veren bazı Anadolu halkı ondan yüz çevirir, emri altındaki askerler erzaksız kalınca firarlar artar. Abaza Mustafa adamlarıyla birlikte affedileceği ümidiyle Halep’e gider. Serdar Mürteza Paşa’ya teslim olur, yanındaki otuz adamıyla idam olan Abaza Mustafa’nın başı İstanbul’a gönderilir.[3]

 
KAYNAKLAR:

[1] İsmail Hakkı Uzun Çarşılı. Osmanlı Tarihi. Cilt III. Baskı VI. Türk Tarih Kurumu Yayınları. Sayfa 100, 101.
[2] Nâîma Mustafa Efendi. Nâîma Tarihi. Cilt III. Cilt V. Zuhuri Danışman Yayınevi. İstanbul. Sayfa 2120
[3] TDVİA( Türkiye Diyanet Vakfı İslam Ansiklopedisi) İstanbul 1988. Cilt I. Sayfa 10.

Son Yazılar