TALHA FORTACI: MÜ'MİNLERİN BAHÂRI

Nevbahar’ın zuhur etmesiyle beraber kâinattaki her canlıda farklı değişimler, farklı devinimler meydana geliyor. Ağaçlar çiçek açıyo

TALHA FORTACI: MÜ'MİNLERİN BAHÂRI
08 Nisan 2013 - 23:24

   Nevbahar’ın zuhur etmesiyle beraber kâinattaki her canlıda farklı değişimler, farklı devinimler meydana geliyor. Ağaçlar çiçek açıyor, hayvanlar uykudan uyanıyor, çiçekler neşeyle gülümsüyor, insanlar daha enerjik hale geliyor, doğa yeni bir dirilişle uyanıyor ve adeta bir gelin gibi bütün ziynetini takınıyor. Baharın uğradığı her belde bir bayram sevinci yaşıyor adeta.

 

  Bu sene de yine her zamanki gibi aynı sevinçle karşıladım baharı. Her canlı gibi benimde hücrelerim olumlu yönde değişmeler gösterdi. İçimde yine mutluluğun filizlenişini hissettim. En sevdiğim mevsim Sonbahar olmasına rağmen, ilkbaharın kendine has bir yeri vardı tabi ki.

 

  Böyle bir bahar sabahında yine erkenden kalkıp kahvaltımı yaptım, çantamı hazırladım ve okula gitmek için yola koyuldum. İlk dersimiz İslam hukuku dersi olması hasebiyle daha bir heyecanlıydım. Çünkü bu derste mensubu olduğum dinle alakalı olarak, doğru bildiğim birçok şeyin yanlış olduğunu öğreniyor, hafızamdaki yanlış bilgileri doğruları ile değiştiriyorum. Buna ilave olarak da çok enteresan yeni bilgiler öğreniyorum. Bu da bana müthiş bir haz veriyor. Bu sebeple de fakültede en çok sevdiğim derslerden biri İslam hukuku dersi.

 

  Hocamız bu hafta namazdan ve namaz vakitleri ile ilgili meselelerden bahsediyordu. Tabi ki konu vakit olunca, bize günlerden, aylardan, mevsimlerden bahsetmiş, ders adeta bir coğrafya dersi mahiyetine bürünmüştü. Namazı hangi vakitlerde kılmak daha sevaptır, hangi vakitlerde kılarsak daha az sevap alırız veya hangi vakitlerde namaz kılınmaz gibi konulardan bahsederken, baharın gelmesi münasebetiyle ve bunun tam da dersimizle alakalı olması dolayısıyla hocamız şöyle bir ifade kullandı:”Eğer insanın içi, ilkbahar geldiğinde açılıyorsa nefsi, kış geldiğinde açılıyorsa ruhu baskındır.”

 

  Hocamız bunu söyledikten sonra herkesin başının üzerindeki soru işaretlerini görür gibi oldum. Benim zihnimdeki soru işaretlerinden bahsetmeme gerek bile yok. Nasıl olur diyordum kendi kendime; bahar gelince herkes sevinçle dolar, çünkü bu çok normaldir, bunun nefisle ne alakası var. Bir insanın baharın gelmesine sevinmesiyle, nefsinin ruhuna baskın olması arasında bir bağlantı kuramamıştım. Tüm sınıf şaşkın şaşkın hocamızın suratına bakıyordu, çünkü bu sözden kimse bir şey anlamamıştı.

 

  Sınıftaki meraklı gözleri gören hocamız sözünü tefsir etme gereği duydu ve şu açıklamaları yaptı:” Arkadaşlar yaz mevsiminde günler uzun ve sıcak olur. Bu sebeple gündüz oruç tutmak isteyen bir Müslüman zorlanır. Yine aynı şekilde geceler kısa olduğu içinde geceleri ibadet etmek isteyen müminler ibadetlerini kısa tutmak zorunda kalırlar. Bundan dolayı yaz mevsimi ibadet için çok uygun değildir. Öte yandan kış mevsiminde ise gündüzler kısa ve serin olur. Bu sebeple gündüz oruç tutmak isteyen Müslümanlar rahat rahat oruçlarını tutarlar. Hakeza geceleri uzun olduğu içinde, gecesini ibadetle ihya etmek isteyen mümin rahat rahat ibadetini yapar. Bundan dolayı kış mevsimi ibadet için en uygun mevsimdir. Bahar mevsimleri ise bunların ortasındadır.”

 

   Biraz önce bana çok anlamsız gelen cümle, şimdi yeni manalara kapı aralamıştı zihnimde. Mümin bu dünyanın fani olduğunun farkında olan, bu sebeple de eline geçen her fırsatı Salih amel işlemede kullanmayı yeğleyen insandır. Bunu yaparken de kendi nefsine zulmetmeden yapar. Hocamız da olaya buradan bakmış ve mevsimleri de buna göre değerlendirmişti. Nasıl olur da daha çok ve daha rahat bir şekilde ibadet ederimin hesaplarını yapmış onun sonucunda da böyle bir kanıya varmıştı. Bu düşüncesini de salt akla dayalı bir çıkarım olarak ortaya koymamıştı tabi ki. Her yaptığı işin, her söylediği sözün Hz. Peygamber’de veya Kur’an’da bir karşılığı olması lazım. Çünkü o bir İslam âlimi. Bu sebeple de hem bizim aklımızdaki soru işaretlerini tamamen gidermek, hem de söylediği sözün dindeki temellendirmesini yapmak için bizlere şu hadisi şerif-i nakletti: ”Mü ’minin baharı kıştır. Çünkü onun gecesi uzun gündüzü kısa olur ve gündüz oruç tutar.” Evet, Rasulullah böyle söyledikten sonra bize laf düşmez. Amenna ve saddaknâ. O halde güle güle bahar-ı mümin, hoş geldin bahar-ı nefsim… Allah’a emanet olun…

                                                                     

                               

                                                                                                    TALHA FORTACI

                                                                                                  [email protected]

FACEBOOK YORUMLAR

YORUMLAR

  • 0 Yorum