Srebrenitsa soykırımının 17. yılı

Srebrenitsa'da soykırımın 17. yıl dönümünde binlerce kişi Potoçari Anıt Mezarlığı'nda buluşuyor.

Srebrenitsa soykırımının 17. yılı
11 Temmuz 2012 - 15:25

 

erlin Duvarı'nın yıkılması Varşova Paktı'nı yerle bir ederken Demirperde gerisindeki ülkeleri de enkaz altında bıraktı. Tarihin sonu olarak adlandırılan küreselleşme sürecinin başlangıcı, Yugoslava Federal Cumhuriyeti'nin parçalanmasını da beraberinde getirdi. 

Avrupa, Yugoslavya'yı oluşturan etnik grupların dağılma sürecinde, İkinci Dünya Savaşı'ndan bu yana şahit olmadığı bir çatışma ortamına sahne oldu. Soykırıma dönüşen çatışmaların en unutulmaz dramlarından biri ise Srebrenitsa kentinde yaşandı. 

Bosna Hersek’in doğusundaki Srebrenitsa’nın nüfusunun yüzde 75'ini, savaş öncesinde müslüman Boşnaklar oluşturuyordu. Çatışmaların yayılmasıyla Srebrenitsa çevresi bölgedeki Boşnaklar için bir sığınma alanı haline geldi. 

Birleşmiş Milletler binlerce sivili korumak için kenti güvenli bölge ilan ederek bir üs kurdu. Hollanda Barış Gücü askerlerinin bu üsse yerleşmesini bir umut ışığı olarak gören 45 bin Boşnak daha Srebrenitsa'ya sığındı. 

Onbinlerce Boşnak sivili korumak için kentte 400 kişilik bir barış gücü bulunuyordu. 

1995 yılının Temmuz ayında Bosna Sırp ordusu Srebrenitsa kapılarına dayandığında, Hollandalı askerlerden oluşan barış gücünün bu orduyu durdurmak için yeterli olmadığı anlaşılacaktı. Hava desteği de alamayan Hollanda askerleri çareyi kendi canlarını kurtarmak için kenti Bosna Sırp ordusuna teslim etmekte buldu. 

Hollanda askerlerinin çekilmesiyle kent önce bombalandı ardından teslime zorlandı. General Ratko Mladiç komutasındaki Bosna Sırp ordusu kenti teslim aldıktan sonra Boşnakları kent çevresindeki sanayi tesislerinde oluşturulan toplama kamplarına doldurdu. 

12 yaşından büyük tüm erkekler ailelerinden ayrıldı. Bu katliam yolunda atılan ilk adımdı. Bir süre kamplarda tutulan 12-77 yaş arasındaki Boşnak erkekler otobüslerle bilinmeyen bir yere götürüldü. Kentten kaçan 15 bin Boşnak erkek ise canlarını kurtarabilmek için mayınlarla ve Sırp askerlerce kuşatılan ormanlara kaçtı. 

Tuzla kentine kadar sürecek ölüm yürüyüşünü pek azı tamamlayabilecekti. Srebrenitsa'daki kamplarda ve çevresindeki ormanda yürütülen katliam yaklaşık 1 hafta sürdü. 500'ü 18 yaşın altında 8 binden fazla Boşnak erkek kurşuna dizilerek toplu mezarlara gömüldü. Kadınların ise neredeyse tamamı tecavüze uğradı. 

Anneleri evlatsız, çocukları babasız bırakan bu soykırımın acısı üzerinden 17 yıl geçmesine rağmen hala dinmedi. Modern Avrupa tarihinin en büyük soykırımı bir kez daha Potoçari mezarlığındaki törenle anıldı. Toplu mezarlardan çıkarılan 520 kişinin naaşı daha Srebrenitsa'da Hollanda askerlerinin karargahı olarak kullanılan ve bugün Soykırım Müzesine dönüştürülmüş olan eski akü fabrikasına getirildi. 

Daha sonra Potoçari Anıt Mezarlığı'ndaki 5 binden fazla katliam kurbanının yanına defnedildi. 

Srebrenitsa katliamının sorumluları ise yargı önünde. İlk olarak Bosna Sırp Cumhuriyeti'nin eski başbakanı Radovan Karadziç 2008 yılında, katliamdan 13 yıl sonra adalet önüne çıktı. Lahey'deki Uluslararası Savaş Suçları Mahkemesi, Karadziç'in Hırvat ve Müslümanların yaşadığı köylerde yapılan soykırımdan sorumlu olduğuna dair delillerin yetersiz olduğuna karar verdi. 

Srebrenitsa katliamına dair suçlamalarsa henüz karara bağlanmış değil. Srebrenitsa katliamı sırasında Bosna Sırp ordusuna komuta eden General Ratko Mladiç'in Lahey'deki Uluslararası Ceza Mahkemesi'nde 2011 yılında başlayan yargı süreci ise devam ediyor.
trttürk

FACEBOOK YORUMLAR

YORUMLAR

  • 0 Yorum