Türk birliği küresel bir güç haline geliyor

Küreselleşen ve hızla değişen dünya düzeninde aynı milli ve kültürel değerleri paylaşan Türk devletlerinin yakın ve etkin işbirliği ve dayanışması büyük önem taşımaktadır. Bu, Türk devletlerinin daha da güçlenmesi, dünyada yaşanan süreçlere etki edebilme yeteneği ve ulusal çıkarları açısından son derece önemlidir.

Türk birliği küresel bir güç haline geliyor
06 Nisan 2024 - 10:38

Türk birliği küresel bir güç haline geliyor

Günel Yaz

Son dönemde yaşanan birçok önemli siyasi ve toplumsal olaya baktığımızda Türk devletlerinin ve liderlerinin bu konuya ne kadar önem verdiklerini, bu doğrultuda ne kadar mükemmel ve sonuç odaklı bir politika yürüttüklerini görebiliriz. . Azerbaycan'ın bu yöndeki girişim ve tedbirleri özellikle takdire şayandır. Azerbaycan, Türk devletleri arasında ekonomik projeleriyle Türk devletleri arasındaki işbirliğinin derinleşmesini teşvik eden ve küresel süreçlerde bir bütün olarak Türk dünyasının konumunu güçlendiren tek devlettir. Örneğin Azerbaycan'ın girişimiyle inşa edilen Bakü-Tiflis-Kars demiryolu hattı, Asya'yı Avrupa'ya bağlayan devasa bir altyapı olup, Türkiye'den Orta Asya'ya kadar Türk devletleri arasındaki ticaretin artmasında önemli bir etki yaratmıştır. . Bu yolun Türk devletleri arasındaki ekonomik ilişkilerdeki rolü dikkate alınarak yine Azerbaycan'ın girişimiyle iletim kapasitesi mevcut 1 milyon tondan 5 milyon tona çıkarılacak ve bu amaçla 100 milyon dolardan fazla kaynak aktarılacak. Projeye yatırım yapılacak.
Azerbaycan'ın başlattığı enerji projeleri, doğrudan veya dolaylı olarak tüm Türk devletlerini birleştirmektedir. Bakü-Tiflis-Ceyhan Petrol ve Güney Gaz Koridoru, Kazakistan ve Türkmenistan'ın Hazar Denizi'ndeki hidrokarbon kaynaklarını ihraç etme fırsatlarının genişlemesine yol açtı. Bu projeler aynı zamanda kardeş Türkiye'nin enerji güvenliğini de güçlendirdi. Bütün bunlar Azerbaycan'ın Türk dünyasına büyük katkılarıdır.
Topraklarımızın işgalden kurtarılmasının ardından Azerbaycan yeni bir kalkınma aşamasına girdi. 7 Şubat'ta yapılan Cumhurbaşkanlığı seçimleri yeni bir siyasi dönemin başlangıcı oldu. Ve bu dönemde Azerbaycan'ın dış politikasının öncelikli yönlerinden biri Türk devletleriyle ilişkilerin daha da güçlendirilmesi olacaktır. Cumhurbaşkanı İlham Aliyev, 14 Şubat'ta Milli Meclis'te düzenlenen yemin töreninde yaptığı konuşmada buna vurgu yaparak, Türk devletleri arasındaki ilişkilere geniş yer ayırdı. Devletimizin başkanı Türk milletine bir aile olarak değer vermiştir. Bu gerçekten de böyledir. Tarihte de öyleydi, bugün de öyle. Vatanseverlik Savaşı sırasında tüm Türk halkının bizimle dayanışma göstermesi ve büyük Zaferimizle övünmesi aramızdaki ebedi kopmaz manevi bağın göstergesiydi. Vatanseverlik Savaşı sırasında Türk devletlerinin neredeyse tamamı Azerbaycan'a açık desteklerini ifade etmiştir. Bunun en önemli faktörlerinden biri topraklarımızın kurtuluşunun aynı zamanda tüm Türk dünyasının da başarısı olmasıdır. Bu zafer Türk devletlerini daha da yakınlaştırdı ve birleştirdi.

2009 yılında Nahçıvan'da kurulan Türk Devletleri Teşkilatı, Türk dünyasının birlik ve gücünün ifadesidir. Üye ülkelerin zengin doğal kaynakları, insan kaynakları ve Avrasya'nın en önemli küresel jeostratejik öneme sahip bir bölgesinde yer alması, bu örgütün uluslararası ilişkiler sisteminin en güçlü aktörlerinden biri olmasını sağlamaktadır. Bunun için Türk devletlerinin tarihin derin katmanlarına dayanan güçlü bir temele, milli iradeye ve bu iradeyi gerçekleştirebilecek potansiyele ihtiyacı vardır. Hiç şüphe yok ki Azerbaycan Devleti bu doğrultuda manevi misyonunu sürdürecek ve her zaman Türk dünyasının güçlenmesinin lokomotifi olacaktır. Temmuz ayında, Cumhurbaşkanı İlham Aliyev'in de aralarında bulunduğu örgütün tüm üyelerinin daveti üzerine, Türk dünyasının kültür başkenti Şuşa'da Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti'nin katılımıyla Türk Devletleri Teşkilatı'nın olağanüstü zirve toplantısı gerçekleştirilecek. Karabağ'dan dünyaya Türk birliğinin mesajı olsun.
Cumhurbaşkanı İlham Aliyev'in Türkiye'ye yaptığı ilk resmi ziyaret, sadece Azerbaycan ile Türkiye arasında değil, tüm Türk dünyası arasında manevi bağların daha da güçlendirilmesi açısından önemli bir siyasi olay haline geldi. Cumhurbaşkanı İlham Aliyev'in Türkiye ziyaretinde söylediği gibi, Türk dünyasının birleşmesi, ortak kökene sahip halkların birliği, Türk Devletleri Teşkilatı'nın her üyesini güçlendirecektir.

Son olarak 11-12 Mart tarihlerinde Kazakistan Cumhurbaşkanı Kasım-Jomart Tokayev'in Azerbaycan ziyareti, iki ülke arasındaki ilişkilerin gelişimini yeni bir aşamaya taşımanın yanı sıra dünyaya verilen önemli mesajlara da damgasını vurdu. Bu ziyaretin süresi, programı, cumhurbaşkanlarının açıklamaları, hızla değişen dünya düzeninde Türk devletlerinin başarılarıyla tüm Türk dünyasının yükselişine katkıda bulunmayı ve ilişkileri geliştirmeyi öncelikli hedef olarak belirlediklerini bir kez daha gösterdi. Dolayısıyla bu gezi, tüm Türk dünyasının önemli olaylarından biri olarak tarihe geçti.
Kazakistan Cumhurbaşkanı'nın ülkemiz ziyareti sırasında Fuzuli ve Şuşa'yı ziyaret etmesi de kardeş devletin Azerbaycan Zaferi'ne ve adalet davasına verdiği desteğin ifadesi olmuştur. Kazakistan'ın Fuzuli şehrinde inşa ettiği Kurmangazi Çocuk Yaratıcı Merkezi, kardeş Türk devletinin Azerbaycan'a hediyesi olup, tüm Türk dünyasının Karabağ'ın zaferiyle övündüğünü ve gurur duyduğunu bir kez daha teyit etmiştir.
Azerbaycan Cumhurbaşkanı'nın girişimiyle, Kazakistan, Kırgızistan ve Türkiye cumhurbaşkanlarının desteğiyle kurulan Türk Kültür ve Miras Vakfı, Türk devletleri ve halkları arasındaki ilişkilerin geliştirilmesinde aktif olarak yer alıyor. Vakfın Türk kültür ve mirasının korunması, restorasyonu ve tanıtılmasına yönelik faaliyetleri bu amaca hizmet etmektedir. Vakıf, kuruluşundan bu yana Türk halkının kültür ve mirasının korunması ve tanıtılmasına yönelik üst düzey devlet yetkililerinin katılımıyla çeşitli uluslararası konferanslar, festivaller, yuvarlak masa toplantıları, sergiler ve diğer etkinlikler düzenlemektedir. Özellikle Fonun ortaklık sayısındaki artışın, birçok uluslararası kuruluş ve devlet kurumuyla Mutabakat Zaptı imzalanmasıyla sonuçlandığını belirtmek gerekir.

Türk Kültür ve Miras Vakfı Başkanı Aktotı Raimkulova'nın 18-20 Mart tarihlerinde Fransa'ya yaptığı ziyarette yaptığı görüşmeler de Vakfın görevlerinin yerine getirilmesine yönelik anlamlı faaliyetler yürüttüğünü gösteriyor. Ziyarette, Türk ülkelerinin UNESCO nezdindeki daimi temsilcileri, Türk devletlerinin Fransa'daki olağanüstü ve tam yetkili büyükelçileri, UNESCO'nun öncelikli Afrika ve dış ilişkilerden sorumlu Genel Müdür Yardımcısı, UNESCO 42. Genel Konferansı'nın Başkanı da katıldı. Ziyarette UNESCO'nun kültürel konulardan sorumlu Genel Müdür Yardımcısı UNESCO ile görüşmeler yapıldı. Toplantılarda Türk Kültür ve Miras Vakfı ile UNESCO arasında Türk dünyasının zengin kültür ve mirasının uluslararası dünyada korunması, araştırılması ve geniş çapta tanıtılması yönünde işbirliği konuları ile güncel olarak planlanan ortak projeler ele alındı. ve gelecek yıllar tartışıldı.
Türk Kültür ve Miras Vakfı Başkanı'nın bir sonraki önemli ziyareti Türkmenistan'a oldu. Aktotı Raimkulova, "Anev - Türk Dünyası Kültür Başkenti-2024" açılış töreni çerçevesinde "Anev Kültürü" konulu uluslararası konferansta konuştu. Aktotı Raimkulova konuşmasında, Türk dünyasının zengin bir kültürel ve tarihi mirasa sahip olan Anev'de buluşmasını, Türk devletlerinin kültürünün korunması, korunması ve tanıtılması konusundaki ortak kararlılığın bir tezahürü olarak değerlendirdi. Vakfın başkanı, küreselleşen dünyada kültürel miras faktörünün tehditlerine değinerek, Türk devletlerinin ortak değerlerinin nesilden nesile aktarılmasının önemine değindi. Aktotı Raimkulova, Vakfın Türk halklarının maddi ve manevi mirasının korunması ve restorasyonu alanında yürüttüğü çalışmaları ve planlanan projeleri anlattı.
Vakıf Başkanı, Türk dünyasının bütünleşme ve dayanışmasının daha da güçlendirilmesi yönünde Türk İşbirliği Teşkilatlarının karşılıklı faaliyet ve ortak çabalarının önemini dile getirdi.
Bugün bütün Türk devletleri hızlı bir kalkınma yolundadır. Bu gelişme, uygulanan ekonomik projeler de Türk dünyasının güçlenmesine büyük katkılar sağlamaktadır. En önemlisi her Türk devletinin Türk dünyasını güçlendirmek ve Türk birliğini küresel bir güce dönüştürmek için güçlü bir siyasi irade göstermesidir.

Not: Yazı ilk olarak 2 Nisan 2024 tarihinde Azerbaycan Turkustan.az gazetesinde yayınlanmıştır.

FACEBOOK YORUMLAR

YORUMLAR

  • 0 Yorum