Kırım Tatar Milli Hareketinin 2014 Sonrası Ukrayna Ulus İnşasına Etkisi konuşuldu

Kırım Tatar Milli Hareketinin 2014 Sonrası Ukrayna Ulus İnşasına Etkisi konuşuldu
01 Şubat 2021 - 15:12 - Güncelleme: 01 Şubat 2021 - 15:16

Emel Konferanslarında, bu hafta “2014 Sonrası Ukrayna Ulus İnşasına Kırım Tatar Milli Hareketinin Etkisi” konferansı gerçekleştirildi. Konferansın konuşmacısı Dünya Kırım Tatar Kongresi (DQTK) Türkiye Gençlik Koordinatörü, Orta Doğu Teknik Üniversitesi (ODTÜ) Araştırma Görevlisi Fethi Kurtiy Şahin oldu.

Emel Kırım Vakfı’nın her hafta düzenlediği konferanslarda, bu hafta DQTK Türkiye Gençlik Koordinatörü, ODTÜ Araştırma Görevlisi Fethi Kurtiy Şahin konuşmacı olarak katıldı. “2014 Sonrası Ukrayna Ulus İnşasına Kırım Tatar Milli Hareketinin Etkisi” başlıklı konuşmasında Şahin, Ukrayna’da 2014’teki Euromeydan Olayları yahut Onur Devrimi ile birlikte irtifa kazanan ulus inşa sürecini ve bu süreçte Kırım Tatarlarının oynadığı rolü anlattı.

Çevrimiçi olarak Zoom platformu üzerinden 31 Ocak 2021 tarihinde düzenlenen konferansa; Kırım Tatar Milli Meclisi (KTMM) ve Dünya Kırım Tatar Kongresi (DQTK) Başkanı Refat Çubarov, Ukrayna-Türkiye Parlamentolar Arası Dostluk Grubu Eşbaşkanı, Ukrayna Milletvekili Rüstem Umerov, Ukrayna Diplomasi Akademisi Müdür Yardımcısı Yevgeniya Gaber, Kırım Derneği Genel Merkezi Başkanı Mükremin Şahin,  Dünya Kırım Tatar Kongresi (DQTK) Genel Sekreteri Av. Namık Kemal Bayar, Kırım Tatar kökenli yazar Serra Menekay, Kırım Tatar Milli Meclisi (KTMM) Türkiye Temsilcisi ve Emel Kırım Vakfı Başkanı Zafer Karatay katıldı.

Kırım Tatar Milli Hareketine, 1991’deki bağımsızlık sürecinden itibaren ilk etapta Ukrayna’nın pek sıcak bakmadığını, ancak 2014’teki Rus işgaline ve saldırısına karşı direnişle birlikte kabul görmeye başladığını ifade eden Şahin, Kırım Tatarlarının Rus işgaline karşı silahlı olmayan direnişleriyle birlikte, Ukrayna politikalarında bir aktör konumuna geldiklerini söyledi. Konferansın soru cevap kısmında, Ukrayna Milletvekili Rüstem Umerov, KTMM Başkanı Refat Çubarov ve Yevgeniya Gaber de bu konu etrafındaki görüşlerini dile getirdiler.

Takdimi DQTK Genel Sekreteri Bayar yaparken, Emel Kırım Vakfı üyesi ve Emel dergisi editörü Bülent Tanatar da teşekkür konuşmasını gerçekleştirdi.​​​

BAĞIMSIZ UKRAYNA’NIN TARİHİ DÖNEMEÇLERİ

Fethi Kurtiy Şahin konuşmasına ulus inşası kavramını açıklayarak başladı. Şahin, Ukrayna’da ulus inşası sürecinin özellikle 2014’teki Euromeydan Olayları (Onur Devrimi) itibarıyla kuvvetlendiğini söyleyerek, bünyesinde onlarca farklı etnisitenin bulunduğu Ukrayna’nın uzun yıllar Sovyet yapısı altında olduğundan uluslaşma sürecinin sancılı olduğunu belirtti.

Ukrayna’nın bağımsızlıktan itibaren tarihinin 1991-2004, 2004-2010, 2010-2014 ve 2014’ten sonrası şeklinde belli bölümlere ayrılabileceğini ifade eden Şahin, ülkedeki uluslaşma sürecini dönemlerine göre açıkladı. Bağımsızlık ilanıyla başlayan 1991’den, 2004’teki Turuncu Devrim’e kadar olan dönemde Ukrayna’nın yeni yeni dile getirilmeye başlanan ulusal söylemle eski Sovyet mirasının birbirine karıştığını belirten Şahin, 2004’te Turuncu Devrim’le birlikte Ukraynacı söylemin biraz kuvvet kazandığını aktardı. 2004-2010 arasını Bağımsızlık sonrasında ilk defa açık açık Ukraynacı söylemin siyasette yer bulduğu bir dönem olarak nitelendiren Şahin, Rusya’nın Holodomor üzerinden suçlanması ve Holodomor anıtlarının dikilmeye başlamasının, bağımsız Ukrayna Kilisesinin dile getirilmesinin, Milli Hafıza Enstitüsü’nün devlete bağlı bir kuruluş olarak tesis edilmesinin ilk kez bu devrede söz konusu olduğunu hatırlattı.

Viktor Yanukoviç’in 2010’da iktidara gelmesiyle Sovyet ve Rusya söyleminin Ukrayna siyasetinde yeniden ağırlık kazandığını belirten Şahin, bu dönemde Ukraynacı söylemin tersi politikaların izlendiğini, Milli Hafıza Enstitüsü’nün devlet bünyesinden çıkartılarak atıl hale getirildiğini, Rusya ile ortak tarih çalışmalarının yapıldığını söyledi.

Onur Devrimi ile birlikte, 2014’te Euromeydan Olayları sonrasında başlayan süreçte Yanukoviç’in Rusya’dan gördüğü destek ve Rusya’ya kaçması, Kırım’ın Rusya tarafından işgali ve Ukrayna’nın doğusundaki ayrılıkçıları Rusya’nın fiilen desteklemesi gibi hususlarla, bu ilan edilmemiş savaş ortamında Ukrayna’da ulus inşası sürecinin irtifa kazanmaya başladığını vurgulayan Şahin, bağımsız yerel yönetimlerin, ordudaki reformların, Avrupa Birliği ve NATO’yla ilişkiler çerçevesindeki reformların, yolsuzluğu önleme çalışmalarının bu dönemde arttığını, ülkenin başlı başına bir yenilik dönemine girdiğini söyledi.

UKRAYNA’DA ULUS İNŞASINDA KIRIM TATARLARININ ROLÜ

Ukrayna’nda Kırım Tatarlarının konumunun dönemden döneme değiştiğini ifade eden Şahin, 1991 sonrasında kitleler halinde sürüldükleri Kırım’a dönmeye başlayan Kırım Tatarlarının, kendi özyönetim organlarını oluşturmaları ve hakları için mücadele etmelerinin ülke tarafından anlaşılamadığını söyledi.

Ukrayna’nın ilk etapta kendi problemlerini çözemezken, farklı etnisitelerle alakalı konuları tehdit olarak algılamaya başladığını, Kırım Tatarlarını da Kırım’da ayrılıkçı bir hareket olarak algıladığını, ancak 2014’te bu durumun tam tersine döndüğünü belirten Şahin, Kırım Tatarlarının Rusya’ya yönelik Rus planlarına karşı koymaları, sözde referanduma engel olmaları ve protestolarında Ukrayna bayraklarıyla Kırım Tatar bayraklarının yan yana görünmeleri gibi hususlar nedeniyle daha sıcak bir bakış açısının ortaya çıktığını ifade etti.

Kırım Tatarlarına yönelik kuşkucu ve asılsız önyargıların 2014’ten itibaren değiştiğini söyleyen Şahin, Ukrayna’nın Kırım Tatar hareketini, Kırım Tatarlarının da Ukrayna’yı tanımaya başladığını, Ukrayna’nın kendi kurtuluş savaşını ve kahramanlarını 2014’ten sonra inşa etmeye başlamış bir ülke olarak Kırım Tatarlarının kahramanlıklarını da kendi kahramanlıkları içerisinde anlatıldığını vurguladı.

Kırım Tatarlarının Ukrayna siyasetinde yol gösterici konuma geldiğini, “Kırım Tatarları bu konu hakkında ne diyor” diye düşünülen bir aktör haline geldiklerini, “iyi Ukrayna vatandaşı nasıl olur”un örneği haline geldiklerini söyleyen Şahin, siyasette de yer almaya başlamalarından sonra haklarının korunması yönünde çalışmaların başladığını hatırlattı. Artık Ukrayna tarihi anlatılırken ve anma toplantılarında kahramanların fotoğrafları gösterilirken Numan Çelebicihan gibi Kırım Tarihinin önemli isimlerin de anıldığını vurgulayan Şahin, ders kitaplarında Sovyet döneminde oluşturulan hatalı Kırım Tatar imajının düzeltilmesine yönelik çalışmaların ve diaspora kimliği gibi kazanımların bu şekilde gerçekleştiğini açıkladı.

ÇUBAROV: KIRIM PLATFORMUNDA KIRIM’IN GELECEĞİ KONUŞULACAK

Konferansın ardından soru cevap kısmında, katılımcılardan Ukrayna Milletvekili Rüstem Umerov, Ukrayna Parlamentosunda yerli halklar kanununa yönelik çalışmalar başta olmak üzere Kırım Tatarlarının haklarıyla ilgili diğer çalışmaların durumları hakkında bilgi verdi.

Yine bu kısımda KTMM Başkanı Refat Çubarov da, şimdiki Ukrayna yönetiminin Kırım Tatarlarına bakış açısından bahsettikten sonra kurulacak olan Kırım Platformunun önemini anlatarak burada Kırım’ın geleceğinin konuşulacağını söyledi.

Yevgeniya Gaber ise, dünya kamuoyunda Ukrayna ile ilgili bazı önyargılar ve klişelerin söz konusu olduğunu söyleyerek bunların zorlukla aşıldığını, Kırım Tatarlarıyla birlikte sürdürülen bu mücadelede çerçevesinde bu tür konferansların hayli önemli olduğunu söyledi. Gaber ilerisi için bu konferansların genişletilip tercümanlar aracılığıyla Ukrayna’da da gerçekleştirilmesi gerektiğini ifade etti.

Programın tamamının Emel Kırım Vakfı YouTube kanalında yayınlanacağı duyuruldu. Hem bu konferansın hem de önceki konferanların kayıtları buradan seyredilebilir.


Qırım Haber Ajansı
Mehmet Berk Yaltırık
31 Ocak 2021, 22:02


FACEBOOK YORUMLAR

YORUMLAR

  • 0 Yorum