DIŞİŞLERİ BAKANI ÇAVUŞOĞLU: YALAN SÖYLEYEN NATO DEĞİL, BİR KEZ DAHA YUNANİSTAN

DIŞİŞLERİ BAKANI ÇAVUŞOĞLU: YALAN SÖYLEYEN NATO DEĞİL, BİR KEZ DAHA YUNANİSTAN
05 Eylül 2020 - 17:55

Dışişleri Bakanı Mevlüt Çavuşoğlu, Doğu Akdeniz’de Türkiye’nin Yunanistan ile süren gerilimi ve NATO’nun teknik görüşme girişimine dair açıklamalarda bulundu.

Bakan Çavuşoğlu, Doğu Akdeniz’deki gerilimle ilgili önkoşulsuz görüşme önerisine Yunanistan’ın, önce olur verip sonra NATO’yu yalanlamasına ilişkin “Yunanistan (NATO arabulucuğu konusunda yalan söyleyerek) bir kez daha diyalogdan yana olmadığını gösterdi.” dedi. Çavuşoğlu, Fransa’yı da sert sözlerle eleştirerek, “Yunanistan’ı en çok kışkırtan ülke Fransa. Fransa’nın da başka derdi var. Yoksa Doğu Akdeniz’de ne ilgisi var. Batı Akdeniz olsa anlardık.” diye tepki gösterdi.

Türkiye Cumhuriyeti Dışişleri Bakanı Mevlüt Çavuşoğlu, 4 Eylül 2020 tarihinde Dışişleri Bakanlığında gündeme ilişkin soruları yanıtladığı bir basın toplantısı düzenledi.

ÇAVUŞOĞLU: BİZ HER ZAMAN GÖRÜŞMEDEN YANAYIZ

Çavuşoğlu, toplantıda, Yunanistan’ın teknik görüşmeler başlatılmasına ilişkin önce “olur” verdiğini daha sonra NATO Genel Sekreteri Jens Stoltenberg’i yalanlayarak vermediğini söylediğini kaydetti. Bakan Çavuşoğlu, Türkiye’nin Doğu Akdeniz’deki tek hedefinin Türkiye Cumhuriyeti’nin ve Kıbrıs Türk halkının hakkını savunmak olduğunun altını çizdi.

NATO Genel Sekreteri Jens Stoltenberg’in “Türkiye ile Yunanistan’ın teknik görüşmeler gerçekleştirmek üzere anlaştığı” açıklamasına değinen Çavuşoğlu, “Bir kazanın ve bir çatışmanın yaşanmaması için teknik düzeyde Yunanistan’ın da Türkiye’nin de içinde olduğu görüşmelere başlaması konusunda bizim görüşümüzü sordular biz de ‘Memnuniyetle’ dedik. Biz her zaman görüşmeden yanayız.” ifadesini kullandı.

“NATO Genel Sekreteri Doğu Akdeniz’de yaşanan gerilimin azaltılması, deniz ve hava unsurları arasında istenmeyen kazaların önlenmesi için bir inisiyatif almıştır.

Ülkemiz tarafından da desteklenen bu inisiyatif Genel Sekreterin bugün açıkladığı üzere, iki ülke arasında NATO bünyesinde askeri – teknik nitelikteki görüşmelerin başlatılmasına matuftur.

Ayrıştırma (de-confliction) odaklı bu görüşmeler, Türkiye ile Yunanistan arasındaki ikili meselelerin çözümüne değil, esasen iki ülke askeri makamları arasında evvelce ikili düzeyde de ele alınan düzenlemelerle alakalıdır. Yunanistan’ın NATO Genel Sekreteri’nin bu inisiyatifine destek vermesini bekliyoruz.

Diğer taraftan, ülkemizin Yunanistan ile aramızdaki tüm meselelere, uluslararası hukuk çerçevesinde, adil ve hakkaniyete uygun kalıcı çözümler bulunması için, önkoşulsuz olarak diyaloğa hazır olduğunu bu vesileyle bir kez daha hatırlatmak isteriz.”

Türkiye Cumhuriyeti Dışişleri Bakanı Mevlüt Çavuşoğlu 3 Eylül 2020, NATO Genel Sekreteri’nin Türkiye ile Yunanistan arasında NATO bünyesinde teknik görüşmeler başlatılması hakkındaki açıklaması.

“YALAN SÖYLEYEN NATO DEĞİL YUNANİSTAN, ÖNCE OLUR VERDİ”

Çavuşoğlu, Stoltenberg’in “Bunu açıklayabilir miyiz? (Tarafların NATO Bünyesinde teknik görüşmeler başlatılmasına dair verdiği cevaplar)” sorusunu da olumlu yanıtladıklarını kaydederek, “Aynı soruyu Yunanistan’a da sordular. NATO Genel Sekreteri Yunanistan’a da görüşünü sordu ve Yunanistan olur verdi. Oluru aldıktan sonra NATO Genel Sekreteri açıklama yaptı. Ama maalesef Yunanistan NATO Genel Sekreterini yalanladı. Burada yalan söyleyen NATO Genel Sekreteri değil yalan söyleyen Yunanistan’ın kendisi ve Yunanistan bir kere daha diyalogdan yana olmadığını gösterdi.” dedi.

“YUNANİSTAN DAHA ÖNCE DE YALAN SÖYLEDİ”

Çavuşoğlu, benzer bir girişimin Avrupa Birliği (AB) Dış İlişkiler ve Güvenlik Politikaları Yüksek Temsilcisi Josep Borrell tarafından da yapıldığını belirterek, “Öyle bir teklife de evet dedik. Tarafsız bir yerde buluşabiliriz dedik ama ön koşulsuz bir şekilde buluşuruz. Daha sonra Borrell, Yunanistan Dışişleri Bakanı Nikos Dendias’ın da görüşeceğini söyledi. Sonra Dendias’ın hayır dediğini öğrendik.” dedi.

“YUNANİSTAN’IN HAKSIZ OLDUĞUNA DAİR BATILI ÜLKELER DE BİLİYOR”

Yunanistan’ın Doğu Akdeniz’de haksız olduğuna ilişkin Batılı ülkelerden de yorumlar geldiğini kaydeden Çavuşoğlu, Yunanistan’a en çok desteğin ise Fransa’dan geldiğini belirtti. Çavuşoğlu, “Yunanistan’ı en çok kışkırtan kim? Fransa. Fransa’nın da başka derdi var. Doğu Akdeniz ile Fransa’nın ne ilgisi var?” ifadelerini kullandı.

ÇAVUŞOĞLU: DOĞU AKDENİZ’DE TEK BİR HEDEFİMİZ VAR

Doğu Akdeniz’de tek bir hedeflerinin olduğunu vurgulayan Çavuşoğlu, “Türkiye Cumhuriyeti’nin, Türk milletinin ve aynı zamanda Kıbrıs Türk halkının hakkını savunmak. Kimsenin hakkında da gözümüz yok. Faaliyetlerimizi de bu doğrultuda yürüttük, yürütüyoruz.” dedi.

Çavuşoğlu, bunu yaparken tüm Akdeniz çevresindeki ülkelerle de iş birliği yapabileceklerini başından beri vurguladıklarını kaydederek “Esasen bugüne kadar bu iş birliği olmadığı için biz de kendi faaliyetlerimizi başlattık.” ifadelerini kaydetti.

Çavuşoğlu, bu süreçten sonra da Almanya Başbakanı Angela Merkel, Almanya Dışişleri Bakanı Heiko Maas ve Avrupa Birliği (AB) Dış İlişkiler ve Güvenlik Politikası Yüksek Temsilcisi Josep Borrell’in iyi niyet girişimleri olduğunu aktardı.

ÇAVUŞOĞLU: NATO’NUN GİRİŞİMİ GAYET DOĞAL

Türkiye ve Yunanistan’ın NATO müttefiği ülkeler olduğunu anımsatan Çavuşoğlu, NATO’nun iki ülke arasında herhangi bir çatışma ya da kazanın yaşanmaması için girişimde bulunmasının “gayet doğal” olduğuna vurgu yaptı.

Çavuşoğlu, Yunanistan’ın NATO arabuluculuğu konusunda NATO Genel Sekreteri’ni yalanlamasına ilişkin olarak da, “Biz bunu geçmişte yaşadık, o yüzden şaşırmadık.” değerlendirmesinde bulundu.

Çavuşoğlu, Borrell’in Doğu Akdeniz konusunda bir girişiminin olup olmaması hakkındaki soruyu, “Borrell başından beri çaba sarf ediyor. Malta’da buluştuk. Esasen Yunanistan’ın Mısır ile imzaladığı anlaşmanın haberini Malta’da iken beraber aldık. Borrell’in orada ne kadar üzüldüğünü, şaşırdığını bizzat görmüş olduk.” ifadeleriyle yanıtladı.

“YUNANİSTAN KENDİLERİYLE GÖRÜŞMENİN BİR LÜTUF OLDUĞUNU DÜŞÜNÜYOR”

Çavuşoğlu, bugüne kadar yaşananlar dolayısıyla uluslararası hukuk ve siyaseten haklı olduklarını bildiklerinin altını çizerek, “Tezlerini savunabileceğini düşünen bir ülke ya da bir dışişleri bakanı, bir lider görüşmeden kaçmaz. Yunanistan kendileriyle görüşmenin bir lütuf olduğunu düşünerek, onlarla görüşebilmek için tüm haklarımızdan vazgeçmemizi bekliyorsa, bu olmayacak.” diye konuştu.

“YUNANİSTAN’I EN ÇOK KIŞKIRTAN FRANSA”

Yunanistan’ın haksız olduğunu AB içindeki ülkelerin de bildiğini kaydeden Çavuşoğlu, Yunanistan’ı en çok kışkırtan ülkenin Fransa olduğunu ifade etti ve sözlerine şunları ekledi:

“Fransa önce Suriye’nin kuzeydoğusunda Barış Pınarı Harekatımızla bir terör devleti kurma planı suya düşünce çok sinirlendi ve ‘niye bizden izin almadınız’ gibi küstahça edalara büründü. Ben yanı başımda terörle mücadele ederken Fransa’dan izin mi almam lazım ya da görüş mü almam gerekiyor? Fransa, Libya’nın doğusundaki gayrimeşru silahlı güçlerin lideri Halife Hafter’e destek vererek çok büyük bir yanlış yaptı. Hafter yenildi ve Fransa Cumhurbaşkanı Emmanuel Macron histerik bir hale büründü. O histeriyle beraber ne yapacağını şaşırdı. Hemen arkasından Doğu Akdeniz’de bizim gemilerimizin onların gemilerini taciz ettiğini söyledi. Bunu belgeleyemedi, rezil oldu.”

Çavuşoğlu, Türkiye’nin Lübnan’a zor zamanlarında destek için yardımlarla gittiğini ancak Fransa’nın Lübnan’ı “arka bahçesi” gibi gördüğünü belirterek, “Macron (Lübnan’a) bir sömürgeci edasıyla gidiyor. Bir taraftan oradaki cumhurbaşkanı dahil herkesi aşağılıyor. Yönetimi ve insanları aşağılıyor, tepeden bakıyor.” dedi.

FRANSA’YA UYARI: HİSTERİK DAVRANIŞLARIN KİMSEYE FAYDASI YOK

Fransa’ya tavsiyelerde de bulunan Çavuşoğlu, sözlerini şöyle sürdürdü:

“Fransa’ya da tavsiyem bu histerik davranışların kimseye bir faydası yok. Fransa’yı gülünç duruma düşürüyor. Biz NATO üyesi iki ülkeyiz. Bugüne kadar Suriye konusunda fikirdaş ülkeydik. Bu en son Barış Pınarı Harekatı’na kadar. Bu tür davranışları bırakıp gelip bizimle nasıl iş birliği yapabiliriz diye konuşması gerekiyor.”

“FRANSA SÖMÜRMEYE, BİZ İHYA ETMEYE GİDİYORUZ”

Dışişleri Bakanı Mevlüt Çavuşoğlu, “kazan-kazan” anlayışıyla yurt dışı ziyaretleri yaptıklarının altını çizerek, şöyle devam etti:

“En son Haiti ziyaretimde de gördüm ki, Fransa gittiği her yeri sömürmüş, bitirmiş, tüketmiş. En az gelişmiş ülkelere baktığımız zaman bunların büyük bir çoğunluğu Fransa’nın eski sömürgesi olan ülkeler. Ama biz oraları şimdi ihya etmek için gidiyoruz. Fransa bundan da rahatsız. Firmalarımızın buralara gitmesinden de rahatsız. Ama onlar rahatsız olacak mı olmayacak mı diye bakmıyoruz. Biz bu ülkelerde, Afrika’da, Latin Amerika’da, dünyanın her yerinde ve coğrafyamızda kazan-kazan anlayışıyla ilişkilerimizi geliştirmeye devam edeceğiz.”

Kaynak: 
Kırım Haber Ajansı - QHA


FACEBOOK YORUMLAR

YORUMLAR

  • 0 Yorum