Bütöv Azərbaycan Ocaqları'nın Beyanatı

27 Nisan 1920’de gerçekleştirilen bu işgal Azerbaycan halkının sadece topraklarının işgal edilmesiyle sonuçlanmadı. Bu işgal tefekkürümüzü de işgal etti. Binlerce aydınımızı, insanımızı katletti. Milli kimliğimizi değiştirdi. Tarihimizi, edebiyatımızı, felsefemizi, güzel sanatlarımızı işgal ideolojilerinin temel esaslarıyla şekillendirdiler.

Bütöv Azərbaycan Ocaqları'nın Beyanatı
28 Nisan 2020 - 23:24 - Güncelleme: 28 Nisan 2020 - 23:29

Azerbaycan Milli Şurası 28 Mayıs 1918’de “İstiklal Beyannamesi”ni kabul ederek Azerbaycan halkının yüzyıllarca süregelen devletçilik ananesini yeniden hayat verdi. Azerbaycan Cumhuriyeti’nin kurulması bu beyanname ile resmi olarak gerçekleşmiş oldu. Faaliyet gösterdiği iki yıl içerisinde kendi topraklarında tam bir devlet hâkimiyeti sağladı, iç ve dış siyasette çok büyük başarılar kazandı. Azerbaycan Cumhuriyeti’nin parlamentosu o dönemde dünya parlamentoları arasındaki en demokratik parlamentolardan biriydi. Bu devletin hükümeti, ordusu, maliye sistemi halkın refah seviyesini yükseltmek, güvenliğini sağlamak için çok büyük mücadeleler verdi. Azerbaycan, birçok yabancı devlet tarafından tanınmış ve onlarla diplomatik ilişkiler kurmuştu. Ancak I. Dünya Savaşı’nın sonunda dünyanın içerisine girmiş olduğu durumun bir neticesi olarak 23 ay yaşayabildi.

1920 yılında 25 Nisan’ı 26 Nisan’a bağlayan gece, Rusya Sovyet Federatif Sosyalist Cumhuriyeti (RSFSC) uluslararası hukuk kurallarına kanunsuz bir şekilde ihlal ederek ordusuyla Azerbaycan’a hücum etti. Azerbaycan topraklarını işgal ederek halkın seçtiği hükümeti devirdi ve Azerbaycan halkının çok büyük kayıplar vererek kazandığı bağımsızlığına son verdi. Bundan sonra Milli Hükümeti’mizin yerine kurduğu Azerbaycan Sosyalist Cumhuriyeti’ni tanıyan RSFSC 30 Aralık 1922’de Sovyet Sosyalist Cumhuriyetler Birliği adıyla bu devleti kendisine bağlayarak onun sözde bağımsızlığına da son vermiş oldu. 27 Nisan 1920’de XI. Kızıl Ordu’nun Azerbaycan’ı işgal etmesi Azerbaycan Türkleri açısından çok büyük bir felaket oldu.

 

İşgal altında geçen 71 yıl içerisinde Rusya’nın Azerbaycan’a karşı yürüttüğü sömürgecilik siyaseti devam etti, doğal kaynakları sömürüldü ve Azerbaycan halkı baskı altında tutularak toplu şekilde cezalara maruz bırakılarak milli onuru ayaklar altına alınıyordu. Bütün bu olumsuzluklara, haksızlıklara rağmen Azerbaycan halkı devletinin bağımsızlığını geri kazanmak için mücadeleye devam ediyor, asla pes etmiyordu. Nihayet 30 Ağustos 1991’de Azerbaycan Cumhuriyeti Devleti’nin bağımsızlığını yeniden kazanması hakkındaki beyanname, Azerbaycan Cumhuriyeti’nin Anayasa Akti’ndeki yerini aldı. Yine aynı Anayasa Akti’nin birinci maddesinde: “27-28 Nisan 1920’de Rusya Sovyet Federatif Sosyalist Cumhuriyeti’nin XI. Ordusunun Azerbaycan’a saldırısı ve cumhuriyet arazisini zapt etmesi uluslararası hukuk kuralları çerçevesinde faaliyet gösteren Azerbaycan Cumhuriyeti’ni yıkması Rusya’nın bağımsız Azerbaycan Cumhuriyeti’ni işgal etmesi olarak kabul edilsin.” İkinci maddesinde ise “Azerbaycan Cumhuriyeti 28 Mayıs 1918- 28 Nisan 1920 tarihleri arasında mevcut olmuş Azerbaycan Cumhuriyeti’nin varisidir.” tanımı yer almıştır.

Ancak Azerbaycan Cumhuriyeti’nin 9 Şubat 2020’de gerçekleştirilen parlamento seçimleri neticesinde çalışmaya başlayan VI. Yasama dönemi milletvekillerinin aldığı 30 Mart 2020 tarihli: Büyük Vatan Muharebesi Zaferi’nin 75. Yıldönümü madalyalarının hazırlanması hakkında kanun teklifini ilk oturumda kabul etmiştir. Bu alınan karar Azerbaycan Cumhuriyeti’nin 18 Ekim 1991 tarihli Anayasa Akti’nin ikinci maddesi olan: “Azerbaycan Cumhuriyeti 28 Mayıs 1918- 28 Nisan 1920 tarihleri arasında mevcut olmuş Azerbaycan Cumhuriyeti’nin varisidir.” maddesini ihlal ederek mevcut Azerbaycan Cumhuriyeti’ni “Azerbaycan Sovyet Sosyalist Cumhuriyeti’nin varisi olarak göstermiştir. Aslında teklif edilen madalyaların bu adla anılması Azerbaycan Anayasa Akti’nin maddelerini ihlal etmektir. İkinci hata ise 1941-1945 yılları arasında yaşanan bu savaş 2. Dünya Savaşı’nın cepheleridir ve bütün dünya kamuoyu bu savaşı aynı isimle anmaktadır.

Azerbaycan Milli Meclisi’nin almış olduğu bu karar 28 Nisan 1920’de yaşanılan hadiseleri Azerbaycan’ın işgali olarak kabul edip etmemesi hususunda şüphe uyandırmaktadır. Onlar bu kararı aldıklarında merhum Cumhurbaşkanı Haydar Aliyev’in 1991’de Milli Meclisi’nin oturumlarından birinde yaptığı konuşmada “Ben Azerbaycan Komünist Partisi’ne yaklaşık 14 sene başkanlık etmeme rağmen 28 Nisan İnkılabı hakkında ömür boyu terennüm ettim, 28 Nisan’da Azerbaycan işgal edilmiştir.” sözlerine karşı samimiyetsiz ve saygısız bir davranıştır.

27 Nisan 1920’de gerçekleştirilen bu işgal Azerbaycan halkının sadece topraklarının işgal edilmesiyle sonuçlanmadı. Bu işgal tefekkürümüzü de işgal etti. Binlerce aydınımızı, insanımızı katletti. Milli kimliğimizi değiştirdi. Tarihimizi, edebiyatımızı, felsefemizi, güzel sanatlarımızı işgal ideolojilerinin temel esaslarıyla şekillendirdiler. Tarihi topraklarımızın bir kısmında sahte bir Ermenistan Cumhuriyeti kurdu. Azerbaycan’ın kalbinde Dağlık Karabağ adında sahte bir Ermeni vilayeti teşkil etti. Ermenistan’dan binlerce soydaşımızı sürgün ederek onları ata topraklarından kovdu. 1988’de Ermenistan’ın lehine bir Kafkasya politikası izleyerek Azerbaycan’ı yeniden savaşa soktu, buna itiraz eden Azerbaycan halkına Ocak 1990’da Bakü başta olmakla Neftçala, Celilabad, Lenkeran ve Gence şehirlerinde katliamlar yaptı. 1992’ de Rusya İmparatorluğu’nun askerleri (1991’den itibaren Rusya Federasyonu adını almıştır.) Ermeni bölücüleri ile birlikte Hocalı’da soykırım yaptılar. Azerbaycan’ın topraklarını işgal etmeleri için Ermenistan’ı desteklediler. Bu yaşanılan olayların temelleri 27 Nisan 1920 işgali ile atımış oldu. Biz Bütöv Azerbaycan Ocakları (BAO) olarak: “Millet demokratik cumhuriyetine sahip çıktığı gibi onun işgal tarihini de hafızasına kazımalıdır. 27 Nisan 1920 işgali XVIII. YY’ın sonlarında başlayan Rusya’nın Azerbaycan topraklarını sömürme siyasetinin devamı niteliğindedir ve bu “sömürge siyaseti” 1991’e kadar devam etmiştir. Tüm bunları dikkate alarak; 27 Nisan 1920 tarihi, Azerbaycan’da “İşgal Günü” olarak anılmalı, takvimimizde kara gün gibi yer almalıdır ve Büyük Vatan Muharebesi Zaferi’nin 75. Yıldönümü madalyalarının hazırlanması hakkında kanun yeniden gözden geçirilmelidir.

Bütöv Azərbaycan Ocaqları.

Hatırlatma ve bilgilendirme:

Bütöv Azerbaycan Ocakları (BAO) Kasım 2011’de Resulzade-Elçibey Ocağı bazında sivil toplum örgütü olarak oluşmuştur. Resulzade-Elçibey Ocağı, 2000’in sonlarında milliyetçi Azerbaycan gençleri tarafından kurulmuş, milli mefkûrenin keza Azerbaycan’ın bütünlüğü fikrinin yaygınlaştırılması ile meşgul olan dernek idi. BAO’ya katılanlar sırasında değişik milliyetçi gençler teşkilatlarının üyeleri ve milliyetçi aydınlar da yer aldılar.

Azerbaycan Türklerinin kendi tarihi topraklarında milli, hukukî, demokratik ve laik devletin kurulması yürürlükteki Tüzükte teşkilatın ana hedefi olarak kabul edilmiştir. Bu yolda temel mânie olan Pers şovenizmine karşı mücadelenin sürülmesi gerekli görülmüştür.

Mayıs 2012’den teşkilatın www.bao.az internet sitesi faaliyettedir. BAO mevcut olduğu dönemde 220’den fazla etkinlik teşkil etmiş, 190’dan fazla resmi belge kabul etmiş, yaklaşık 180 toplantı düzenlemiştir.


 

Kaynak: https://asasmedya.info/

FACEBOOK YORUMLAR

YORUMLAR

  • 0 Yorum