AZERBAYCANLI ŞAİR SABİR'İN HİCİV KİTABI "HOPHOPNAME" - Yazan: Emir Şıktaş

AZERBAYCANLI ŞAİR SABİR'İN HİCİV KİTABI "HOPHOPNAME" - Yazan: Emir Şıktaş
16 Ağustos 2020 - 19:49
AZERBAYCANLI ŞAİR SABİR’İN HİCİV KİTABI “HOPHOPNAME”

Hiciv şiirleri ile dünya da ve özelde Türk dünyasında tanınmaya başlanan Sabir şiirlerini, Fuzuli, Sadi, Firdevsi gibi büyük dünya klasiklerinin tesiri ile yazmıştır.
Asıl adı; Mirze Elekber Sabir Tahirzade’dir.
1862-1911 yılları arasında Şamaxı da dünyaya gelmiş ve yaşamış, şiirleriyle Fuzuli'den sonra Azerbaycan'ın yetiştirdiği en önemli şairdir. şiirlerinin çoğu yergi tarzındadır.
İlber Ortaylı hocaya göre, islam dünyasında halkın topladığı bağış ile heykeli dikilen ilk büyük adamdır.
50 yıllık ömrünün 8 yaştan sonrasını Seyid Ezimi Şirvaninin mektebinde okula gitmiştir. Şiirleri lirik, üslupta gazel tarzındadır.
12 yaşında iken ilk şiiri;
“Tuttum orucu iremazanda,
Qaldı iki gözlerim gazanda,
Mollamda döyür yazı yazanda” olmuştur.
Kitapların manevi olarak çok değer bulduğu, alım gücünün olmaması ve sayıca az basım yapıldığı, ulaşımın yetersizliğini de katarsak halkın okur yazar oranının yeni yeni artmaya başladığı 1965/75 yılları arasında özellikle köylerde bazı kişiler kitap ve günlük gazete okumaktaydılar.
Bahsi geçen tarihler arasında Aralık ilçesinde görev yapan rahmetli bir baba dostu, yine rahmetli babama bir kitap hediye getirdiğini söyledi. Kitabı getiren, Aralıkta görev yapan, sonradan Garip Kafkaslı mahlasıyla resim ve şiirler yazan öğretim üyesi hocamız Ahmet Ali Arslan’ın babası İbrahim Arslan’dı. (İsmini yanlış hatırlamıyorum umarım. Rahmetli olmuşsa ruhu şad olsun.)
Hediye kitap dağ sporu tutkunu, rahmetli Prof. Dr. Abdülmecit Doğru tarafından 1974 yılında Türkçeye çevrilmiş, Mirze Elekber Sabir’in Hophopname adlı kitabı idi. Şiir, resim, yazı, eleştiri dolu idi ama kinayeli şiirlerde hicivin ustaca yapıldığı belirgindi. (Kitabı bir densiz getireceğim ricasıyla aldı, maalesef getirmedi.)
Halkın uyanmamasını kendine dert edinen hiciv şairi Sabir, halkının koruyucusu gibi olur, şiirlerinde halkı uyanmaya çağırır. Çalışan insanlara muhabbetini açık bildirir. Zorbaların zulmünü anlatırken “Millet nece tarac olur olsun ne işim var!?” diyerek sessiz kalan halka tepki gösterir, ilgisizliklerine karşılık “Düşmanlara möhtac olur olsun ne işim var!?” diyerek umurunda olmadıklarını, korkak ve acizliklerini hiciv ile vurgulayıp, kinaye yaparak şöyle der;
“Ses salma, yatanlar ayılar, qoy hele yatsın,
Yatmışları razı deyilem, kimse uyatsın,
Tek-tek ayılan varsa da haq dadıma çatsın,
Men salim olum, cümle cahan batsa da batsın,
Millet nece tarac olur olsun ne işim var!?
Düşmanlara möhtac olur olsun ne işim var!?”
1903 ilden sonra Molla Nesreddin adlı gazetede çalışmaya başlar. Hop hop imzası ile yazdığı her şiir ve yazı Azerbaycan edebiyatında yeni bir cığır açmakta, hiciv dalında bugüne kadar yapılmayanı yapmaktaydı.
Sabir’in Gorxuram şiiri dillerde dolaşmaktaydı.
“Pay-ı piyade (yürüyerek) düşürem yollara,
Xar-ı mugıylan(dev dikenler)görürem gorhmuram;
Seyredirem Berr-u bıyabanları(çölleri),
Gul-i bıyaban(çöl vahşisi)görürem, gorhmuram;
Gah oluram behrde zövreqnişin(denizde yelkenli),
Dalgalı tufan görürem gorhmuram;
Gah çıxıram sahile, her yanda min(bin),
Vahşiyi ğürran(hayvan)görürem gorhmuram;
Gah şafaq tek düşürem dağlara,
Yangılı volkan görürem gorhmuram;
Gah inirem saye (gölge) tek ormanlara,
Yırtıcı heyvan görürem gorhmuram;
Yüz goyuram gah neyistanlara(kamışlık),
Bir sürü arslan görürem, gorhmuram;
Maqberelikte(mezarlıkta)ederem gah mekan,
Gebirde(mezarda) hortdan görürem gorhmuram;
Menzil olur gah mene viraneler (harabeler),
Cin görürem, can görürem gorhmuram;
Xarici mülkünde de hatta gezip,
Çok tuhaf insan görürem gorhmuram;
Bu kürre-i arzda men, müxtasar (kısaca),
Muhtelif elvan görürem, gorxmuram.
Lakin bu gorhmazlık ile doğrusu,
Ay dadaş!... Vallahi, billahi, tallahi,
Harda müselman[dini kullanan, din adına katliam yapanları ]görürem, gorhuram;
Bisebep(nedensiz)gorxmayıram, vechi (gerekçesi) var,
Neyleyim axır!... Bu yox olmuşların,
Fikrini gan-gan(kan)görürem, gorhuram;
Gorhuram, gorhuram, gorhuram!”

Molla Nesreddin gazetesinin her sayısı dört gözle beklenirdi. 5 yıl kadar devam eder bu birliktelik. Gazetelere gönderdiği şiirlerinde yer alan zarif kinayelerle eleştiri yapan Sabir, bu sefer halkın lanet ve töhmetlerine hedef olmaktaydı.
“Eşhedü billahi aliyyül-azim,
Sahibi imanem a Şirvanlılar!
Yox yeni bir dine yeginim menim
Köhne müselmanam a Şirvanlılar.

Şieyem, amma ne bu eşgalden
Sünniyem, amma ne bu emsalden
Sufiyem, amma ne bu abdaldan
Hak seven insanam a Şirvanlılar.”
diye yine kinayeli hicveder kendisi hakkındaki yanlış düşünceleri.
Bu tepkiler neticesi şiirlerinde farklı farklı adlar kullanmaya başlar. Evinin geçimini sağlamak için kasaplardan yağ alır, sabun yapar satar. Lakin kasapları, Sabir’in, kafir ve babi olduğu, müslüman olmadığı hususunda iftiralarla kışkırtılmaları üzerine kasaplar kuyruk yağı satmamaya başlarlar.
Hiçbir geliri olmayan Sabir, öğretmenlerle birlikte Mektebi ümid’i açar, öğretmenlerin bile maaşları çıkmayınca Baku’ya gider ve Neşri maarif cemiyetinin mektebinde farsça muallimliği yapar. Baku’da karaciğer şişmesi denilen hastalığa yakalanır.
Eşi Billurnisa hanıma “Başladı şişmeye indi üzü gara ciyerim” diye yazdığı şiirle hastalığını söyler.
Baku’dan gelir Şamaxı’ya ve döner gider Tiflis’e. Fakat hekimler çare bulamazlar hastalığına. Şamaxı ya tekrar döndüğünde birkaç gün yaşar, hastalık ilerleyince Şamaxı da rahmete gider.
Hiciv şiirleriyle edebiyatta bir cığır açan Sabir’in meşhur “Hophopname” adlı eserinde “Millet nece tarac olur olsun ne işin var”, “bilmem ne görübdür bizim oğlan oxumğdan”, “Qocalığdan şikayet”, “Bakı fehlelerine”, “Amedi Füzuli’nin bazı gezellerine nazire”, “Terpenme amandır, bala gafletten ayılma”, “Qoy mektebetahsili-ilim eylesin oğlum”, “Gaç oğlan, gaç at bastı!”, “Niçin mektebe rağbetim olmayır”, Fe(h)le özünü sen de bir insan mı sanırsan”, “Dinme, uşağdır uşağım”, “Meslehet”, “Töhmet edir gazetçiler”, “Vay vay ne yaman müşgüle düştü işim Allah”, “Besdir bu geder başlama feryada, ekinçi”, “Erdebil”, “Gorhuram”, “Sen deyen oldu, men deyen”, “Oxutmuram al çekin””Tek Sebir”, “Qoyma geldi”, “Satıram” gibi sevilerek okunan 400 civarında hiciv şiirlerinin olduğu görülmektedir. Ruhu şad olsun.

Kaynakça: Hophopname, müellif: Mirze Ezimzade Qanun neşriyatı Azerbaycan.

FACEBOOK YORUMLAR

YORUMLAR

  • 0 Yorum