Avrupada Müslüman algısı

Müslümanlar 'çağdışı', 'öteki' Almanya Dışişleri Bakanlığı’nın desteğiyle yapılan bir bilimsel araştırma, Avrupa’daki okullarda okutulan çoğu ders kitaplarında İslam ‘çağ öncesi’ ve ‘öteki’ olarak ele alındığını ortaya koydu.

Avrupada Müslüman algısı
15 Eylül 2011 - 18:02

Ders kitaplarını araştırma konusunda uzmanlaşan Georg-Eckert Enstitüsü, Almanya başta olmak üzere, Fransa, İngiltere, Avusturya ve İngiltere’deki liselerde okutulan bazı kitapları inceleyerek araştırmanın sonucuna şu başlığı attı: “Müslümanların Avrupa’ya ait olması için bir şans yok mu?”

Georg-Eckert Enstitüsü, “İslam ve Müslümanların Avrupa’daki okul ders kitaplarında tanımlanması” bir araştırmaya imza attı. Okullarda okutulan kitapların içeriğini araştırma konusunda uzmanlaşan bu enstitü, Almanya Dışişleri Bakanlığı’nın desteklediği son araştırmasında Avrupa’nın 5 ülkesindeki liselerde okutulan 150 kitap seçerek, bunların 27’sini detaylı bir şekilde inceledi.

Almanya Dışişleri Bakanlığı binasında yapılan basın toplantısında bu araştırmayı yapan uzmanlar grubunun yöneticisi Dr. Susanne Kröhnert-Othman, “Avrupa’da okullarda okutulan çoğu ders kitaplarında İslam basitleştirilip homojen bir yapı olarak ele alınıyor. Müslümanlar, homojen ve modern Avrupa’ya nispetle dindar ve çağ öncesi kolektif yapıya sahip “öteki” olarak yansıtılıyor.” dedi.

Avrupa’daki ders kitaplarında İslam ayrı ve modern Avrupa ayrı ele alındığına dikkat çeken Kröhnert-Othman, “İslam bilim ve teknoloji alanında zirvede olduğu dönem detaylı ve olumlu yansıtıldığı ders kitaplarında bile, ‘İslam dininin yaygın olduğu ülkelerin modernliği o zamanlarda kaldı’ gibi intiba bırakıyor.” diye devam etti.

Kröhnert-Othman ayrıca İslam ve Müslümanların kitaplarda bu şekilde ele alınması, Avrupa’daki Müslümanları ‘öteki’ olarak dışlanmaları için hedef tahtası haline getiren veya getirmeye çalışan İslamofobiye dayalı siyasi popülizmin zayıflatılması için elverişli olmadığını da dile getirdi. “Müslümanlara ‘Avrupa dışı’ ve ‘beraberlerinde getirdikleri adet ve kültürlerinden dolayı zaten göç alan Avrupa’ya uyum sağlayamayacak’ olan ‘özel grup’ muamelesi yapmaktan kaçınılmalı.” diyen Kröhnert-Othman, kitaplarda ele alınan ‘Uyum’ konusu revizyona tabi tutulması gerektiğini belirtti.

Georg-Eckert Enstitüsü Müdiresi Prof. Simone Laessig ise yaptıkları araştırmayla genelleyici bir sonuca varmak istemediklerini belirtti. Bu alanın daha detaylı ve daha çaplı araştırmaya muhtaç olduğuna dikkat çeken Laessig, “Kitaplar en geniş medya unsurudur. Öğrencilerin bakış açısının geniş ve tarafsız olması için kitaplar buna elverişli olmalı. Güncel medya zamana çabuk ayak uydururken, ders kitaplarında bu söz konusu değil.” dedi. Laessig, “Başka kültür, gelenek ve dinlere kapıların açabildiğimiz ve başka insanlarla köprüler kurulabildiğimiz ölçüde, hep beraber dünyada barışçıl ortak yaşam için katkı sağlayabiliriz.” diye sözlerini tamamladı.

Araştırmanın tanıtımında ayrıca Alman Dışişleri Bakanlığı Kültürlerarası Diyalog Sorumlusu Elçi Dr. Heinrich Bernhard Kreft ve araştırma gurubundan Melanie Kamp hazır bulundu.


sondevir

FACEBOOK YORUMLAR

YORUMLAR

  • 0 Yorum