ŞÜKÜR ÇEŞMESİNDEN BİR YUDUM SU
Şükret ki hayatta yaptığın söylediğin bütün teşekkürler yerine ulaşsın.Kendinin ve karşındakinin ruhunda çiçekler açsın.Sen ve teşekkürün muhatabı ile birlikte, gül bahçesinin rengârenk ve misk kokulu havasıyla el ele mutluluk semalarına yükselin.
Kula teşekkür edebilene Hakk’a şükredebilene ne mutlu. Ne mutlu hiçlik diyarında şükür atına binip menzile koşturanlara. Ne mutlu aşığım diyene, ne mutlu maşuku keşfedebilenlere.
Arif kişi aşk ile erdi irfana.
Hakikat madenini keşfeden kişi altın madenini neylesin. Altın senin tenine âşıkmış derler, sen teni neyliyesin.
Ruh teni terk edip gitti marifet iklimlerine.
Hak rızası senin sende olanları paylaşman ile senin yoldaşın olur.
Düşmansız rızıklara talip ol, şükürhaneye gir ki sana tuzak, korku ve düşman uzak dursun.
Kalb-i selim her kötülüğün kalkanıdır.
Nimetin ziyadesi şükrün verici elinin ayasında saklıdır.
Olunca şükretmek, olmayınca sabretmek güzeldir elbet ama belki daha güzeli, olunca dağıtmak olmayınca şükretmek midir acaba. Her kul kendince bu pınardan su içer. Belki zordan zor vardır amma, mükâfatı da ona göredir elbet.
Gönlünü ıslah etmek istersen iman diyarında karar kıl, küfür diyarında konaklama.
Şükredenlerden ol ki müjdelenenlerden ol.
Fakirlikte neşvünema bulan sadaka kabul etmez.
Fakr ehlinin cismani bedeni tutkulardan arınıp Fakirullah’a dönüşmüşse canı hürriyete kavuşmuş demektir. İçindeki putlardan kurtulan için puthanenin hükmü kalır mı?
Yusuf gibi o ipe tutunucu ol ki kuyudan çıkıp gönül ülkenin hükmedicisi ol. Yoksa nefs sandığın pazarda ifşa edilir. Sana bahşedilen ilmin zekâtını vermeden şükrün edasını yapabilir misin?
Sendeki dinleyebilme hasletine şükret, hikmetler her an suskun ama susuzluğu dinmeyen diller, uyanık kulaklar arar. Dil anahtarıyla şükrün kapısını arala ki içerideki rıza neşesini gönül tadabilsin.
Farklılıkları yok etmeden cem olabilmeyi bilenlerin şükredicisi ol. Elbette hepimizin kendimize has bir ayan-ı sabitesi var amma çok şükür ki hepimiz aynı cevher-i asliden gelmedik mi?
Kesret ile vahdet tezat gibi görünmesin gözüne, onlar birbirlerinin tamamlayıcısıdırlar, onları da aynı fark ve cemin hakikati gibi görücü ol. Her yol ona çıkarmalı bizi.
Ne yapıyorsan yaptığını aşk ile yapıyorsan şükrün manasına erdin demektir. Şükrün belki de zirvesi aşkın keşfedilip hissedildiği bir hayatı yaşayabilmektir.
Hakiki derviş o kapıdan girdimi şahsi sıkıntısı var iken dahi bütün âlemin sıkıntısını yüklenendir. Yük şükür ile birlikte yüklenen omuzlarda hafifler ve bir zaman gelir ki yok olur.
Tekâmülün için ihtiyacın olduğun şeyler, ehl-i şükrün elinde senin için sana mihman oldu.
Ey kapıları açık bulanlar şükredin,
Ey keşfedici gözü tanıyanlar şükredin,
Ey aşk ehlini tanıyabilenler şükredin,
Öğrenenler tatbik edenler şükredin.
Aşkı bulanlar şükredin, aşk seccadesini gönüllere serin baş koyun teslim olun.
Teslim olun ki vakt-i şerifler hayrola, hayırlar fethola, şerler def’ola; Allahu azimüşşan ism-i zatıyla kalbimizi pürnur kıla; demler, safalar ziyade ola.
Hâlimize şükürler ola.
Emre Hanzade