Kadir KESKİN

Kadir KESKİN

[email protected]

Manisa'nın Bilinen ve Bilinmeyen Değerleri Yazı serim Öğretmen Bedriye AKSAKAL (13)

17 Şubat 2021 - 18:55

Manisa’nın Bilinen ve Bilinmeyen Değerleri Yazı serim
Öğretmen Bedriye AKSAKAL (13)

“Söz uçar, yazı kalır” diye çok hoşuma giden güzel bir sözümüz var. Ama nedense elimiz kaleme uzanmıyor.  Kaleme göre çenemize daha fazla ağırlık veriyoruz.Ölenlerimizin arkasından ah vah ediyoruz ama çok çabuk de unutuyoruz.Rahmetli Zeki  Müren vefat ettiğinde  herkes göz yaşı döktü.” Unutmayacağız sanat güneşimiz, seni kalbimizde yaşatacağız.”dendi ama unutuldu gitti. Yazının önemini biliyoruz ama gereğini yapıp sevklerimizi yazıya döküp geleceğe taşımıyoruz.

12 Şubat Cuma günü, gerçek anlamda kooperatifçiliği Manisa’ya yerleştiren ve bir çok Manisalıyışaibesiz yuva sahibi yapan, yaptığı inşaatlarla Manisa’nın mimarisine estetik, OBASYA ile de turizm kazandıran, yazan, konuşan Sayın Mustafa Pala kardeşimin Hiraş radyosunda konuğu idim.  Radyo sahibi öğrencimiz Rifat Uygur’un da  dahil olduğu güzel bir radyo sohbetimiz oldu.
Sohbet sonu “  Manisa’nın Bilinen ve Bilinmeyen Değerleri” yazı serimden kendilerine bahsettim. Manisa’nın değerlerine sahip çıkan, Manisa için bir çivi çakan da olsa, gelecek nesillere örnek olması açısından, geleceğe bir mesaj bırakmak adına birlikte bir  kitap yazmayı  teklif ettiğimde,  kültüre büyük değer veren   Sayın Mustafa Pala beyefendi kardeşim teklifimi,kabul ederek  beni memnun ve mesrur etti. Kendilerine teşekkür ederim.

            “Eğitimci Mustafa Pala “ ile  “ Kooperatifçi Mustafa Pala ” bilgi, birikim ve fikri doğurganlığı yüksek, üretken kişilerdir.. Her ikisi de Manisa için bir kazançtır. Keşke Manisa siyaseti ve bürokrasisi bu iki değerin birikimlerinden yararlanabilse.

“Eğitimci Mustafa Pala” isim olarak kitaplarımın sunumunda yer almaktadır. “Kooperatifçi Mustafa Pala” ismiyle, aynı kitabın kapağında buluşmak benim için onur olacaktır.İnşallah Sayın Mustafa Pala beyefendi kardeşimle, umduğumuz kısa zamanda bulduğumuz olur, diyerek, 13. Yazı serimde meslektaşım Bedriye Aksakal hanımefendiye yer veriyorum.

Manisa’da Aksakallar deyince, öğretmen Bedriye Aksakal ile kardeşi Haydar Aksakal akla gelir. Her ikisi de kendilerini, Manisa’nın kültürüne ve tarihine adamış kişilerdir. Haydar Aksakal beyi başka bir yazıya bırakarak, yukarıda da arz ettiğim gibi bu yazımda meslektaşım Bedriye Aksakal’dan söz edeceğim.

Bedriye Aksakal hanımefendi ile aynı kuşaktanız. Ben Manisa Lisesi Müdürü iken, kendileri Ali Rıza Çevik İlkokulu’nun en seçkin öğretmeniydi. Birçok veli, çocuğunun Bedriye Aksakal’ın sınıfına düşmesini isterdi. Bu yüzden Okul müdürü Mustafa Çınar meslektaşım çok sıkıntı çekerdi. Onun çektiği sıkıntıların aynısını ben de lisede çekerdim. Liseye öğrenci kaydeden veliler, çocuklarının genelde, rahmetli Adnan Başoğlu, Vedia Altıok, Tekin Sayılar, ile Allah uzun ömür versin Mustafa yıldız ile Gönül Durmaz ve Süheyla Dönertaş’ın girdiği sınıflara düşmelerini isterlerdi. Tabi tüm talepleri yerine getirmek mümkün değildi.  Bu yüzden darılan dostlarım da olurdu.  Okul müdürü olarak her ne kadar bu talepler bize sıkıntı verse de velilerin okulumuzu ve öğretmenlerimizi tercihleri de bizim için onur ve gurur verici idi.

            Sayın Bedriye Aksakal hanımefendi  ile  aynı kuşaktan olmamıza rağmen, bir araya gelip   sohbet etme imkanımız  olmadı. Nedenini de ancak bizim kuşak bilir.   Ancak şu kadarını söyleyeyim. Bu ülkede oynanan kirli  oyunlar bir türlü bitmiyor..  Maalesef sadece bizde değil, bütün dünyada her türlü kirli oyunun altında İranlıların deyimiyle  “ Büyük Şeytan” Amerika çıkıyor. 12 Eylül  öncesi gariban aile  çocuklarını A ve B diye böldüler. Kıyasıya dövüştürdüler. Henüz bıyığı terleyen bir çok gencimiz canını kaybetti,  “  Amerika’nın “kendi çocukları “ ihtilal yaptıktan sonra kalanlar da cezaevlerinde işkencelere maruz kaldılar. Bu gençlerin hepsi de vatansever gençlerdi.  

    Ayrı kulvarlarda olmamız nedeniyle yukarıda arzettiğim gibi Hocahanımla  bir araya gelme imkanımız olmadı.Ama o yıllarda, Bedriye Aksakal Hanımefendi meslektaşımın başarılarını da hep gıpta ile yakından izlemişimdir.

Başarılı öğretmenlik hayatından sonra emekli olduğunda, evine çekilip kendini dinleyerek hastalık üretip, hastane yollarında vakit harcamadı.  Hep Manisa için düşündü, Manisa’nın kültürünü konuşturdu, kitaplaştırarak  geleceğe taşıdı.

Aksekili olan Bedriye Aksakal hanımefendi, kültürel açıdan mayalı bir ailenin kızıdır. Dedesinden babasına ve babasından da kendisine 5000. ciltlik bir kütüphane miras kalmıştır. Emekli olduktan sonra bu mirasa yoğunlaşan Bedriye hanımefendi birbirinden güzel eserler meydana getirmiştir. Bu çalışmaları Türkiye genelinde ses getirerek1989 yılında “Abdi İpekçi Dostluk ve Barış Ödülü”nü kazanmıştır.   Manisa’da “Spil Dağının Kızı” olarak bilinen Bedriye Aksakal;

1- Güzel Zehra 2-Yeşilin Atlası Manisa Tarzanı3- Melek Öğretmen 4-Simurg  5- 6- İnönü Manisa’da  7- Türkiye’nin İlk Dağcı Şehidi  Ergin Kongar. 8-Sazıyla Sözüyle Manisa,9-Bir Zamanlar Manisa 10- O Şehre Sevdalı11- Anılarla Turgutlu  adlı birbirinden güzel kitaplar yazmıştır. 

Ben bunlardan “ Bir Zamanlar Manisa “ ile  “ Sazıyla Sözüyle Manisa”,“ O  Şehre Sevdalı “,  kitaplarını hayranlıkla okudum. Gerçekten Manisa’yı seven, Manisa için düşünen ve Manisa sevdalısı bir kardeşimiz. Manisa’nın gün geçtikçe unutulan  yöresel  sözcüklerini, ninnilerini, bilmecelerini, oyun ve tekerlemelerini, manilerini, örf ve adetlerini  yaşayan ağızlardan o kadar güzel derlemiş ki hayran olmamak mümkün değil.  Çünkü bu tür araştırma eserlerinin. Yazılışının ne kadar zor olduğunu bilenlerdenim.  “ Manisada Vakıf İzleri ve İz Bırakanlar” kitabımın yazılışında bu yorucu zor işi  ben,birebir yaşadım.Sözün özü,  diyorum ki,  Bedriye Aksakal hanımefendi   Manisa’yı   sevmiş, Manisa’yı konuşturmuş ve Manisa’yı yazmış  bir meslektaşım. “Manisalıyım” diyenler  sözünü  ettiğim kitapları okumalarını tavsiye ederim.

Maalesef ülkemizde, çalışan, iş üreten insanın yaşayacağı sıkıntıları da baştan göze alması gerekir. Üretmeyen makbuldür, çünkü iş üretmediği için  yanlış  iş yapmaz. Ama çalışan, doğru da yapsa kabul görmez... Meslektaşım Bedriye Hanımefendi ile meslek hayatımız da birebir örtüşüyor. Öğrencilerine çeşitli dallarda 10’nu aşkın  Türkiye dereceleri ve Mansiyon kazandırdığı halde,  öğrencilerinin  “ Söz Özgürlüğü  Niçin Önemlidir.”   Konulu kompozisyon yarışmasına  katılmalarını  sağladığı  için   A  hükümeti tarafından Gördes Malkoça köyüne  atanmıştır.Ben de  Kırkağaç Lisesi Müdürü iken B hükümetinin gelmesiyle Osmancalı ortaokuluna atanmıştım Maalesef o yıllarda   her kesimden bir çok arkadaşımız canlarını kaybetti sağ kalanlar da  bu mağduriyetleri yaşadı.
Bedriye Aksakal Hanımefendiyi birkaç sayfaya sığdırmak mümkün değil.. Meslektaşımız  kitap çalışmalarının yanında,haftalık mesaisinin bir kısmını “ Huzur Evi Gönüllüsü” olarak ayırmakla birlikte   Manisa Haber de köşe yazılarıyla,ETV de “Anılarla Manisa” programlarıyla Manisa halkına yararlı çalışmalarına devam etmektedir.

            Son olarak kitabında okuduğum bir maniden de söz etmeden geçemeyeceğim. Manisa’nın kızlarının güzelliği bugün olduğu gibi dün de çevre illerde dillere destanmış. Manisa’ya gelen bir yabancı delikanlı, sevdiği kıza, “Gidiyom, gidemiyom/ Yolu terkedemiyom / Manisalı bir kız sevdim/ Bırakıp gidemiyom” diyerek Manisa’da kalarak sevdiği kızla evlenmiş.

Bu bir söylenti değil  bir vakıa.. Nitekim Manisa Lisesi’nde  bulunduğum  yıllarda Manisa dışından olup, Manisa Lisesi’nde görev yapan erkek arkadaşlar ben dahil tümümüz Manisa’nın  damadıydık.

Saygıdeğer meslektaşım Bedriye Aksakal kardeşim, sizi tebrik ediyorum,. Rabbim ’den size sağlık ve afiyetler temennisi ve duasıyla başarılı çalışmalarınızın devamını diliyorum.

Not: 12 Şubat Cuma günü Manisa Hiraş Radyoda  Sayın Mustafa Pala  ve Rifat Uygur’la beraberdim.




 

FACEBOOK YORUMLAR

YORUMLAR

  • 0 Yorum