YARIM KALAN FİLİM VE İKİ USTA

Ömer Lütfi Mete ile Yücel Çakmaklı 2009 yılında Hakk'a yürüdü. İki ustanın ölmeden önce çalıştığı son film Ya İstiklal Ya Ölüm'ün senaryosu, Denizli'de arşiv taramasında gün yüzüne çıktı. Batı Anadolu'nun Milli Mücadele destanını anlatan projede, ustaların dönemle ilgili görüşleri, yazışmaları, yaptıkları çalışmaları anlatan notlar yer alıyor.zaman cumartesi

YARIM KALAN FİLİM VE İKİ USTA
26 Mayıs 2012 - 11:50

 

Ömer Lütfi Mete ile Yücel Çakmaklı, Türk sinemasının iki ustası. Türkiye sinemasının doğum sancılarına tanıklık ettiler, toplumsal birçok konuyu perdeye taşıdılar. Yönetmenlerin ölümlerinden üç yıl sonra Denizli'de filme alınmamış bir senaryoları ortaya çıktı. Denizli Valiliği'nin arşiv taraması sırasında bulduğu proje dosyası, ustaların yol arkadaşlığının nasıl yarıda kaldığını tarihe not düşüyor.

Ya İstiklal Ya Ölüm! adlı projenin kapağında Senaryo: Ömer Lütfi Mete, Yönetmen: Yücel Çakmaklı yazıyor. Film adından anlaşılacağı gibi Anadolu'nun düşman işgalinden kurtuluşunu anlatıyor. Dosyanın içerisinde her şey hazır. Aynı konuyu farklı bakış açılarıyla işleyen iki senaryo yazılmış, tretman, dönem araştırmaları ve yazışmalara yer verilmiş. Konusu, amacı ve içeriği aynen şu cümlelerle kaleme alınmış: "Denizli, Afyonkarahisar, Aydın, Isparta başta olmak üzere, Batı Anadolu'da işgal güçlerine karşı gerçekleştirilen Milli Mücadele'nin belgelere dayanılarak anlatıldığı bu proje yakın zamanda yaşanmış olan direnişin ayrıntılarını izleyiciye sunmayı amaçlıyor. Denizli'de Ahmet Hulusi Efendi, Afyonkarahisar'da Hoca İsmail Şükrü Efendi, Isparta'da Hafız İbrahim Bey ve nice önderler halkın içindeki vatan sevgisini hürriyet aşkını canlandırdılar. Ya İstiklal Ya Ölüm! tarihimizin pek duyulmayan bazı isimlerini ve olaylarını gün yüzüne çıkarmak hedefinde."

Film, 15 Mayıs 1919 günü İzmir'in işgali ile başlayıp Mustafa Kemal'in "Ordular! İlk hedefiniz Akdeniz'dir, ileri" emrini verdiği 1 Eylül 1922 gününe kadar geçen süreyi kapsıyor. Faruk ve Necati adlı iki kahraman üzerine kurulu. Yunanlıların arasına ajan olarak giriyor, planlarını deşifre ediyor, halkı örgütleyip düşmanı denize döküyorlar. Sonlara doğru Atatürk perdede görülüyor. Arkadaşlarıyla İzmir yakınlarında bir kahvede otururken müftü giriyor. Paşa ayağa kalkıyor, kucaklaşıyorlar. Sohbetin sonunda müftüden Denizli milletvekili olmasını istiyor, müftü kabul etmiyor.

Mercek altında olan kahramanlık destanı olunca aşklar da unutulmamış. Faruk, kendisi gibi ajanlık yapan Violette'e aşık oluyor, Necati savaşta tanıştığı İzmirli Aliye ile nikâh masasına oturuyor. Ömer Lütfi Mete gelecek eleştirileri önceden tahmin etmiş olacak ki önsöze ayrıntılı bir not düşmüş: "Nihai çekim senaryosu, bir belgesel gerçekliği içerisinde Ahmet Hulusi Efendi'yi her yönüyle anlatmayı hedeflemez. Yapılmak istenen tarih yazımı değil, tarih zemini üzerinde belirli bir kahramanı merkez alarak izlenebilir bir film yapmaktır. Tretman aşamasında Necati karakteriyle ilgili eleştirileri dikkate almadım. Böyle bir konunun kurgu karakter ve sahneler olmadan izlenilebilir olması imkânsız." Senarist böyle dese de 'araştırma ve geliştirme aşamaları' başlığı altında alınan notlar yazım sürecindeki hassasiyetleri gösteriyor: "Yaşanan olayların bütün gerçekliği ve kişisel bakış açılarından arınmış haliyle izleyiciye yansıması, öncelikli hedef olarak projenin temelini oluşturmaktadır. Pamukkale, Bilkent ve diğer üniversite kütüphaneleri, Türk Tarih Kurumu yayınlarına ulaşıldı. Müftü Ahmet Hulusi'nin torunları, Hoca İsmail Şükrü Efendi'nin akrabalarıyla görüşülecek hatırat, fotoğraf ve makaleler incelenecek, dönemin siyasî koşulları, coğrafi özellikleri araştırılacak."

Film için profesörler devrede!

Ya İstiklal Ya Ölüm!, 2006 yılında Denizli Valiliği, Pamukkale Üniversitesi ve TRT'nin ortak projesi. Elimize ulaşan iki senaryo var. Birinin adı Horoz, diğerinin Ya İstiklal Ya Ölüm! Konular baştan sona aynı. Ya İstiklal Ya Ölüm!, Horoz'un sahneleri kısaltılmış, farklı planlarda yeniden yazılmış hali. İkisinde de kahramanlıklar ön planda. Başlarken göklere çekilen Yunan bayrağı finalde, Türk bayrağıyla yer değiştiriyor, Türklerin savaş sırasında bile hoşgörüyü elden bırakmadığının altı çiziliyor. Projede yer alan belgelerde oldukça önemli, ustaların nasıl bir yol haritası çizdiğini gösteriyor. Çakmaklı ile Mete senaryo bitirdikten sonra 'Milli Mücadele ve Denizli film tasarıları' başlıklı 9 sayfalık bir rapor hazırlamış, senaryoyu görsel olarak güçlü kılacak tarihi olaylar, önemli günler, kongreler, dramatik olayları kayda geçirmiş. 21 Temmuz 2006'da Pamukkale Üniversitesi'nde Milli Mücadele'de Denizli'nin rolünü anlatan bir sempozyum düzenlenmiş. Sonraları Çakmaklı üniversite hocalarına telgraflar çekmiş, Prof. Dr. Ayfer Özçelik, Tuncer Baykara, M. Ali Ünal, Şerif Kutludağ, Ayşe Karakaya ile bilgi alışverişinde bulunmuş, dönemi anlatan kaynaklar istemiş.

...devam zaman gaz.

FACEBOOK YORUMLAR

YORUMLAR

  • 0 Yorum